Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Sosyoloji Bölümü Öğrencisi Yağmur Yurtsever, “Gezi’den Cizre’ye yaşamı inşa etmeye” kampanyasına destek olmak için devlet tarafından harabeye çevrilen Cizre’ye gitti. Ancak devlet tarafından bir Türk olarak Kürtlerle dayanışma gösterdiği için tehdit edildi.

'BİR DAHA GÖRMEYEYİM!'

Türkiye’nin çeşitli illerinden  Cizre ‘ye  giden  gençlerden olan ve 10 Haziran 2016’da Ankara’dan Cizre’ye  giden  heyetin içinde yer alan Yurtsever, yaşadıklarını şöyle anlattı: 

"Cizre girişinde yolumuz polis tarafından kesildi. Bizi teker teker Genel Bilgi Toplama'dan (GBT) geçiren polis,  üzerimize silah doğrultarak, 'Buraya ne halt yemeye geldiğinizi biliyoruz' diyerek  ilçeye girmemizi engelledi. Bunun üzerine tekrar yola çıktık ve  Mardin girişinde polis tarafından tekrar durdurulduk. Bu kez bizi araçlardan indiren polis kadın ve erkekleri ayırarak kimliklerimizi topladı. Birkaç polis erkek arkadaşlarımın  üstlerini ararken, eli silahlı diğer bir polis biz kadınları ayak üstü  sorguladı. İstanbullu olduğumu öğrenen söz konusu polis, bir an duraksadı. 'İstanbul’un neresindesin' diye sordu. İstanbullu olduğuma ikna olunca da beni kenara çekerek ‘Diğerlerin ne halt olduğunu biliyoruz da sen Türksün, İstanbullusun  bunların arasında ne işin var? Yoksa hendekçi mi olacaksın' dedi ve 'Bir daha seni burada görmeyim’ diye tehdit etti."

'GELİN, DAYANIŞMAYI BÜYÜTELİM'

Yurtsever, bu tehdit sonrası dayanışma duygusunun daha da pekiştiğini vurguladı. Polisin takındığı tavrın, devletin ırkçı  zihniyetini bir kez daha açığa çıkarttığını ifade eden Yağmur Yurtsever, şunları söyledi: “Demek ki devleti en çok rahatsız eden nokta Türk-Kürt dayanışmasıymış. Rahatsız ettiysek demek ki doğru yoldayız. Gelin, hep beraber dayanışmayı büyütelim; Gezi'den Cizre’ye köprüleri sağlamlaştıralım."