PODEMOS: Kürdistan’da neler olup bittiğini kamuoyuna duyuracağız
PODEMOS İspanya Parlamentosu Milletvekili Antón Gómez-Reino, Türkiye ve Kürdistan'da yaşananları İspanyol kamuoyuna aktaracaklarını söyledi.
PODEMOS İspanya Parlamentosu Milletvekili Antón Gómez-Reino, Türkiye ve Kürdistan'da yaşananları İspanyol kamuoyuna aktaracaklarını söyledi.
PODEMOS İspanya Parlamentosu Milletvekili Antón Gómez-Reino, Türkiye’de yaşanan ağır hak ihlallerini ve baskıları PODEMOS olarak “diktatörlük” olarak tanımladıklarını dile getirerek, “Türkiye’de ve Kürdistan’da neler olup bittiğine dair kamuoyunu bilgilendirmek için çeşitli kampanyalar düzenleyeceğiz” dedi.
İspanya PODEMOS Partisi, Türkiye’ye gelerek temaslarda bulundu. HDP başta olmak üzere birçok siyasi parti ve sivil toplum örgütlerini ziyaret etti. Temasları ardından PODEMOS İspanya Parlamentosu Milletvekili Antón Gómez-Reino, hem ziyaretlerine ilişkin hem de Türkiye’deki siyasi duruma dair değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye ziyaretlerinin temel amacının Türkiye ve Kürdistan halklarıyla dayanışma olduğunu dile getiren Gómez-Reino, “Türkiye’deki çatı partisi HDP gibi PODEMOS da İspanya’da yeni bir realite. PODEMOS’un çatısı altında da Galiçya, Katalonya gibi bölge partileri yer almaktadır. Bu yüzden HDP gibi bir realiteyle çok yakınız aslında. Aynı zamanda parti olarak Türkiye’de politik partilere, toplumsal hareketlere, medyaya ve sivil toplum örgütlerine yönelik uygulamaların farkındayız. Burada gördüğümüz durum hakkında gerçekten endişe taşıyoruz. Önceden de burada ağır şeyler yaşandığını biliyorduk ve bunun için endişeliydik. Fakat yerinde gördükten sonra daha da endişeliyiz. Çünkü sivil, siyasi ve insan haklarına yönelik ağır bir şiddet uygulandığını gördük” dedi.
PODEMOS KAMPANYALAR DÜZENLEYECEK
Türkiye’de yaşanan ağır hak ihlallerini ve baskıları PODEMOS olarak “diktatörlük” olarak tanımladıklarını dile getiren Gómez-Reino, “HDP eş başkanları dahil olmak üzere bir çok milletvekili ve belediye başkanı cezaevinde tutuluyor. Amacımız sadece cezaevi şartlarını öğrenmek değil aynı zamanda bazı eylemler düzenlemek. Mesela hem yerel düzeyde hem de devlet düzeyinde temsilcilerimizle HDP’li vekillerin ve belediye başkanlarının tutukluğunu gündeme getirmeyi düşünüyoruz. Bununla birlikte Türkiye’de ve Kürdistan’da neler olup bittiğine dair kamuoyunu bilgilendirmek için çeşitli kampanyalar düzenleyeceğiz” diye konuştu.
‘DENEYİMLERİMİZİ PAYLAŞMAK İSTİYORUZ’
Türkiye ve İspanya hükümeti arasındaki ilişkiler hakkında ise Gómez-Reino, “İspanya’nın Almanya gibi Türkler ve Kürtlerle tarihsel ilişkisi yok. Biliyoruz ki İspanya’daki hükümet ve Türkiye’deki sağcı hükümet arasında ilişkiler mevcut. Biz de PODEMOS olarak Türkiye ve Kürdistan’daki sol partilerle dayanışma içinde olmamız gerektiğini düşünüyoruz. Aynı zamanda bu coğrafyadaki halklarla geleceğe dair ortak zorluklar var. Bu sebeple dinamiklerimiz ve realitelerimiz bir birine oldukça benzer. Biraz da bu sebeple buradayız. Buradaki insanların nasıl bir arada yaşadığı ve zorluklarla nasıl mücadele ettiğini görmek için. Bunun yanında kendi deneyimlerimizi burada zor durumda bulunan insanlarla paylaşmak istiyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
‘KÜRT HALKININ TALEPLERİNE SAYGI DUYUYORUZ’
Gómez-Reino, Kürt sorununa ilişkin ise Türkiye hükümetine önerilerde bulunarak, öncelikle yapılması gerekenin Türkiye devletinin Kürtleri dikkatlice dinlemesi ve ne istediklerini anlaması olduğunu söyledi. Gómez-Reino, “ Farklı coğrafyadan olsak bile her zaman başka halkların isteklerine saygı duyduğumuz gibi Kürt halkının da taleplerine saygı duyuyoruz. Çünkü biz halkların egemenliğine saygı duyan bir siyasi partiyiz. Bu sebeple öncelikle Kürt örgütlerinin ne talep ettiğini duymak ve anlamak istiyoruz. Biz Kürdistan’daki politik çoğunluğun taleplerine anlıyor ve saygı duyuyoruz. Bu yüzden Kürtlerin tarihi, kültürel ve lengüistik haklarının tanınmasını istiyoruz. Bu haklar federal ya da otonomi çözümleri altında verilmelidir” dedi.
‘ZULMÜ DUYURACAĞIZ’
Gómez-Reino, İspanya’daki diktatörlük döneminden dolayı Türkiye’deki insan hakları, özellikle ifade özgürlüğü ihlallerinin farkında olduklarını ifade ederek, “Bu yüzden Türkiye’deki ifade özgürlüğüne yönelik ihlallerden endişe duyuyoruz. Burada bulunmamızın ana amaçlarından birisi de bu ihlaller hakkında daha fazla bilgi edinmek ve İspanya’da hükümet tarafından tutuklanan Türk ve Kürt gazetecileri gündeme getirmektir. Hem Avrupa Parlamentosunda hem de İspanya Parlamentosunda politik inisiyatif kullanarak Türk ve Kürt gazetecilere yönelik uygulanan zulmü duyuracağız” şeklinde konuştu.