PKK Yürütme Komitesi’nden 1 Eylül mesajı
PKK Yürütme Komitesi’nden 1 Eylül mesajı
PKK Yürütme Komitesi’nden 1 Eylül mesajı
Dünya Barış Günü dolayısıyla mesaj yayınlayan PKK Yürütme Komitesi, Kürt tarafının barış için attığı adımların bugüne kadar hep tek taraflı kaldığına dikkat çekti. Rojava'nın 1 Eylül'ü kuşatma, ambargo ve saldırılar altında karşıladığını da hatırlatan PKK, Kürdistan'ın tüm parçalarının "Rojava devrimine sınırsız destekte bulunması" çağrısı yaptı.
PKK Yürütme Komitesi, yayınladığı mesajda “1 Eylül dünya barış gününü, dünyada, Ortadoğu’da, Türkiye ve Kürdistan’da tüm toplumsal sorunların demokratik temelde çözümüne, özgürlüğe, barışa ve kardeşliğe vesile olması dileği ile kutluyoruz” dedi.
Kürt tarafının yıllardır attığı barış adımlarının hep tek taraflı kaldığını hatırlatan PKK, buna rağmen Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın barış ve özgürlük mücadelesindeki ısrarının sonucu 21 Mart 2013’te yeni bir dönemi başlattığının altını çizdi. Açıklamada devamla, “bu karar milyonların önünde dile getirilmiş ve tüm dünyaya duyurulmuştur. Yurtsever halkımız, özgür ve demokratik bir yaşamı isteyen dostlarımız Newroz alanında Reber Apo’nun başlattığı yeni süreci güçlü desteklemiş, kararını coşkuyla karşılamış, adeta Referandum niteliğinde bir sahiplenme gerçekleşmiştir. Partimiz PKK, önderliğimizin atmış olduğu adıma, AKP hükümeti ve devletten kaynaklı riskler ve tehlikeler taşısa da anlamlı bulmuş, bu hamleyi tarihsel bir açılım olarak görmüş, yüksek duyarlılıkla yaklaşmış ve yaklaşmaya da devam etmektedir” ifadeleri kullanıldı.
‘KÜRT TARAFI RİSKLERE RAĞMEN DUYARLILIKLA YAKLAŞTI’
Çözüm sürecinin bir gereği olarak HPG güçlerinin 23 Mart’tan itibaren ateşkes konumuna geçtiğini, 8 Mayıs’tan itibaren ise geri çekilme ve demokratik çözüm yürüyüşünü başlattığını; dolayısıyla Kürt Özgürlük Hareketi’nin tüm tehlike ve risklerine rağmen üzerine düşenleri yerine getirme konusunda büyük bir duyarlılıkla yaklaştığını kaydeden PKK Yürütme Komitesi açıklamasında, “bunun sonucunda 21 Mart Newroz’undan bu yana tek bir çatışma yaşanmamış, tek bir insan yaşamını yitirmemiş, akan kan durmuştur. Bütün bunlar Önderliğimizin barışa verdiği büyük önem ve mücadelesiyle gerçekleşmiştir” denildi.
PKK Yürütme Komitesi, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ve Kürt hareketinin sık sık tek taraflı bir çözümün olmayacağı yönünde uyarılar yapmasına rağmen AKP Hükümeti’nin demagoji yöntemi ile kamuoyunu karartma ve saptırmanın ötesinde çözüme dönük hiçbir adım atmadığına dikkat çekerek şunları belirtti:
‘AKP HÜKÜMETİ SAVAŞ HAZIRLIĞI İÇİNDE’
“Üstüne üstlük kalekol adı altında savaşın alt yapısını güçlendirme çalışmalarına hız vermiş, kültürel soykırım amaçlı ve Kürdistan’ı Kürtsüzleştirme projesi olan baraj yapımlarını hızlandırmış, köy korucusu sayısını arttırma çabasına girmiştir. Yani AKP hükümeti çözüm değil, savaş hazırlığı içindedir.
Öte yandan çözüm için bir paket hazırlığından söz ediliyor. Ancak başbakanın yaptığı açıklamalardan anlaşıldığı üzere Kürtçenin eğitim dili olması önündeki yasal engeller kaldırılmayacak ve yüzde onluk seçim barajı da düşürülmeyecektir. En temel demokratik hak olan ve değiştirilmesi çok kolay olan anadilde eğitim ve seçim barajının düşürülmesine dair yasa değişikliği pakette yer almayacağına göre, Kürt sorununun çözümüne dönük hangi konular yer alacaktır? Anlaşılacağı üzere AKP hükümetinin hazırladığı paket, zaman kazanma ve oyalama paketidir.
En son, Önderliğimiz 1 Eylül tarihine kadar zaman tanımış, oyalama yaklaşımına ilişkin hükümete ciddi uyarıda bulunmuş ve tıkanıklığı aşmak için de 8 komisyonun kurulmasını önermiştir. Çünkü başta Önderliğimiz olmak üzere özgürlük güçlerimizin, demokratik çözümün geliştirilmesi için olağanüstü bir çabanın sahibi oldukları kamuoyunca bilinmektedir. Aksi halde yeniden savaşın başlaması kaçınılmaz olacaktır. Yeni bir savaş dönemi eskisini kat kat aşacak bir potansiyeli bağrında taşıyor ve akacak kanın sorumluları AKP hükümeti ve Türk devleti olacaktır.”
ROJAVA ‘KÜRTSÜZLEŞTİRİLMEK’ İSTENİYOR
Açıklamada, Batı Kürdistan’ın da 1 Eylül’e kuşatma altında girdiğine dikkat çekildi. Rojava’nın kuşatma, saldırı ve ambargo ile ‘Kürtsüzleştirilmek’ istendiğine dikkat çeken PKK Yürütme Komitesi şu çağrıda bulundu.
“Rojava’da büyük bir savaş yaşanmaktadır. En karşıtmış gibi görünen ve yan yana gelmeleri dahi düşünülemeyen güçler Rojava devrimini boğmak için birleşmiş durumdadırlar.
Rojava Kürdistan’ının bütün sınırları kapatılmış, en insani ihtiyaçların dahi halka ulaşması engellenmiştir. Güney Kürdistan yönetimi sınır kapatmada başı çekmektedir. Kuzey Kürdistan’daki sorunu ‘çözeceğim’ diyen AKP hükümeti çetelere her türlü savaş ve lojistik desteği vermektedir. Hem güney Kürdistan hem de Türkiye yönetimleri, sınırları kapalı tutarak Rojava halkının direnişini kırma ve halkı açlıkla terbiye etme ve teslim almak istemektedirler. Rojava’ya ilaç, gıda gibi en temel ihtiyaçların girişi engellenirken, aksi yandan Rojava halkının Rojavayı terk etmesi için de sınır kapılarını sonuna kadar açmış durumdadırlar. Halk göçertilerek Rojava Kürtsüzleştirilmek istenmektedir.
Rojava’daki halkımız, göçertilme oyununa gelmemeli, göç edenler geri dönmeli, demokratik özerkliği ve özgürlüğü için mücadele etmelidir. Bu mücadele varlığını sağlama ve özgürlüğünü koruma mücadelesidir. Çünkü insan olmanın en temel şartı anayurdunu ve toplumsal varlığını savunmasıdır.
‘ROJAVA DEVRİMİ DİĞER PARÇALARA YAYILMALI’
Bu kapsamlı saldırılara karşın Rojava halkı yiğitçe direniyor. YPG, Rojava’yı savunma, demokratik özerkliğin inşa sürecini güvence altına alma ve demokratik Suriye’nin yaratılması için kahramanca savaşıyor. Rojava halkının yiğit evlatları kadınıyla, erkeğiyle savaşarak gerektiğinde şahadete ulaşıyorlar.
Bütün parçalardaki Kürdistan halkı, Rojava devrimini büyük sahiplenmeli ve devrim ruhuyla Rojava’daki mücadeleye katılmalı ve sınırsız destek sunmalıdır. Her şeyimizle Rojava devrimini geliştirerek korumalıyız ve bu devrimi Kürdistan’ın diğer parçalarına yaymalıyız.”
PKK Yürütme Komitesi son olarak, “halkların direnişi karşısında inkar, imha ve sömürgecilik sistemi miadını doldurmuştur. Halkların mücadelesi sınırları anlamsızlaştırarak demokratik konfederalizm çatısı altında demokratik özerkliği inşa etme ve yaşama iradesine ulaşmaya başlamışlardır. Emperyalizm ve her türden gericilik bölgemizden def edilerek halkların, kültürlerin ve inançların gerçek baharı olacak demokratik yönetimler altında birlikte ve kardeşçe yaşama yoluna girmişlerdir. Önderliğimizin paradigması, sistemi yolumuzu açan rehberimizdir. 1 Eylül dünya barışına verebileceğimiz en anlamlı cevap da bu olacaktır” dedi.