PKK ve PAJKlı tutsaklar adına açıklama yapan Deniz Kaya, 39 cezaevinde 380 tutsak ile süresiz dönüşümsüz açlık grevinin 15 Ekimden itibaren tüm cezaevlerindeki PKK ve PAJKlı tutsaklarla devam edeceðini duyurdu. Kaya, hiçbir güç ve iradenin başlattıkları süresiz dönüşümsüz açlık grevinden geri adım attıramayacaðını kaydederek, "Önderliðimiz ve hareketimiz dışında hiç kimsenin sesini duymayacak ve işitmeyeceðiz" dedi.
Kürt Halk Abdullah Öcalan'ın saðlık, güvenlik ve özgürlük koşullarının yaratılması ve anadil üzerindeki baskıların son bulması amacıyla 12 Eylül'den itibaren başlatılan süresiz dönüşümsüz açlık grevine ilişkin PKK ve PAJK'lı tutsaklar adına açıklama yapan Deniz Kaya, taleplerinin karşılanması için adım atması gereken AKP hükümetinin taleplerin karşılanması yerine açlık grevine giren tutsaklara saldırarak, tek kişilik hücrelere koyduklarını belirtti. Kaya, açlık grevlerinin 32. gününe girdiðini hatırlatarak, taleplerine karşı AKP hükümetinin adım atması yerine açlık grevine giren tutsaklara saldırıldıðını ve tutsakların tek hücrelere alınarak işkencelere tabi tutulduklarını aktardı.
GERÝ ADIM ATMAYACAÐIZ
"Bizleri, arkadaşlarımızı hücrelere koymakla, işkence yapmakla, ceza tehdidi ile bizlerin geri adım atacaðını beklemek, direnişimizi sona erdireceðimizi düşünmek hareketimizi, bizleri tanımamak demektir" diyen Kaya, hiçbir saldırı ve baskı karşısında geri adım atmayacaklarını ve taleplerinden vazgeçmeyeceklerini kaydetti. Kaya, açıklamasının devamında şunları dile getirdi:
"Bedel ödemek ise bedel ödemek, işkence ise işkence, baskı ise baskı, hücre ise hücre; hodri meydan. Elinizden geleni ardınıza koymayın. Önderliðimizin tecrit altında tutulduðu, can güvenliðinin olmadıðı, halkımızın her gün, her saat ırkçı rejimin asker-polisi tarafından fiziki, siyasal, kültürel soykırım ve işkencelere uðradıðı bir ortamda, çıplak bedenleri dışında hiçbir şeyi olmayan bizlerin geri adım atacaðı düşünülüyorsa, çok ham hayaller içinde olduðunuzu görmeniz gerekiyor.
Açık ve net söylüyoruz. Hiçbir güç ve irade bizleri başlatmış olduðu bu özgürlük eyleminden geri adım attıramaz. Hiç kimse ama hiç kimse bu amaçla yanımıza gelmesin. Önderliðimiz ve hareketimiz dışında hiç kimsenin sesini duymayacak ve işitmeyeceðiz. Erdoðan ve çetesi bilsin ve bir kez daha duysun; asla ve asla taleplerimizden geri adım atmayacaðız.
Önderliðimizin başlatmış olduðu özgürlük direnişine sonuna kadar devam edeceðiz. Özgürlüðümüz, önderliðimiz ve halkımız için bedel ödemeye hazırız."
TÜM TUTSAKLAR AÇLIK GREVÝNE BAŞLIYOR
Kaya, 15 Ekim'den itibaren tüm cezaevlerinde PKK ve PAJK'lı tutsakların açlık grevlerine dahil olacaklarını belirterek, "Zorla tedaviye hayır. Hekimler hipokrat yeminine sadık olsun. Zorla tedavi, hastaneye götürme, ilaç-serum vb hiçbir şeyi kabul etmeyeceðimizi, buna karşı koyacaðımızı buradan tüm kamuoyuna bildiriyoruz. Tüm cezaevleri açlık grevi eylemine katılıyor. 12 Eylül'de, önderliðimizin saðlık, güvenlik ve özgür hareket etme koşullarının saðlanması ve anadilimiz üzerindeki ırkçı ve inkârcı uygulamalara son verilerek, başta eðitim ve öðretim olmak üzere, anadilimiz üzerindeki tüm engellerin kaldırılması talebiyle başlatmış olduðumuz açlık grevinin bugün 32. günü. Şu ana kadar 39 cezaevinde 380 arkadaşımız tarafından sürdürülen süresiz ve dönüşümsüz açlık grevi eylemine 15 Ekim tarihi itibarıyla, Kürdistan ve Türkiye'de bulunan tüm cezaevleri de katılacaktır" diye kaydetti.
CEZAEVLERÝ ÖNLERÝNDE NÖBETE DAVET
"Tüm halkımızı, tüm devrimci ve demokrat kamuoyunu, halkımızın tüm dostlarını, tüm ailelerimizi taleplerimizle buluşmaya, halklarımızın özgürlüðü ve demokrasisini kurmak için süresiz dayanışma ve kesintisiz eyleme, serhıldana çaðırıyoruz" diye kaydeden Kaya, herkesi cezaevleri önünde özgürlük platformu kurmaya ve nöbetler tutmaya çaðırdı. Kaya, şöyle devam etti: "Duyarlı tüm partilere, Meclis'te bulunan tüm vekillere, tüm sivil toplum kuruluşlarına, barolara, insan hakları örgütlerine sesleniyoruz. Bu çıðlıklarımızı duyun. Kürdistan halkı soykırım tehdidi altındadır, cezaevlerinde bulunan arkadaşlarımız ölüm sınırındadır, önderliðimiz vahşi bir işkence altındadır. Kürdistan Vietnam günlerini yaşamaktadır. Bakanlık ve cezaevlerindeki işkenceci ekipleri-gardiyanları uyarıyoruz.
Arkadaşlarımıza işkence yapmaktan vazgeçin, arkadaşlarımızın şahadetine yol açacak en ufak bir uygulama, başta bu işkence kararı verenler ve uygulayanlar olmak üzere, bu topraklarda yaşayan herkesi geri dönülemez bir noktaya çekecek ve hiç kimsenin can güvenliði olmayacaktır."