PKK 'Aralık ayı şehitlerini' andı

PKK 'Aralık ayı şehitlerini' andı

PKK Yürütme Komitesi, Aralık ayı içinde yaşamını yitiren PKK militanlarını andı.

PKK Yürütme Komitesi, resmi internet sitesinde yaptığı açıklama ile Aralık ayı içinde yaşamını yitirenleri andı. Kürtlerin tarihten günümüze kadar hep bir var olma savaşı içinde olduğu ve muazzam direnişler sergilediği belirtildi.  PKK açıklamasında, “Fakat hiçbir tarih, PKK militanlığının gösterdiği fedaiyane bir şekilde süreklileşen bir adanmışlığa tanıklık etmemiştir. Tüm aylarda ve an’larda olduğu gibi aralık ayına da sayısız şehit, kahramanlıklarıyla damgasını vurmuştur. 12 Ay’ın efendisi dinde üç ay diye geçse de, Kürdistan'da yılın 12 iki ay’ını da can ve kanlarıyla taçlandırılıp, ölümsüzlük bahşetmişlerdir. Nasıl ki, Kadim inançlarımızda hiç bir şeyin hiç bir şeyden üstünlüğü yoksa, bizde de yani PKK’de de ayların aylardan üstünlüğünün olmadığını, yıldızlar kervanına katılan büyük şehit komutanlarımız, insanlığın çekirdek özünü pratikleriyle tekrar tekrar yaşamsallaştırmışlardır. Bunun içindir ki, yılın her ayına binlerce şehidimiz can ve kanlarıyla ruh vermişlerdir” denildi.

‘GERÇEĞİN EN BÜYÜK TEMSİLCİLERİDİR’

“Zamanı tüketen an’ı bitiren sömürgeci güruha inat, tüm zamanlara ve an’ların anlamına bunun için anlam katanlar olmuşlardır” diyen PKK, devamla şunları belirtti: “Onlar; “ateşten har, külden yar gibi bir ülke yaratmışlardır.” Onlar Kürdistan Ana’nın göz bebeklerinden nehirler gibi akıp kırlardan şehirlere, şehirlerden sokaklara, sokaklardan evlere, evlerden evrene açılan, bin bir türlü renkten yeni hayat olmuşlardır.

Rêber Apo’nun deyimiyle: “En zor anlarda ve muazzam bir güçsüzlük ortamında, adeta vahşetin kol gezdiği, insanların yüreklerine dayanmaktan başka savaşım araçlarına sahip olmadıkları bir zeminde, gerçeklerin en büyük temsilcileri şehitlerdir. Onlar, böyle bir dönemde varlıklarında zaferin simgeleştiği olaylardır. Çünkü onlar milyonların en yanılgılı bir yaşam kurbanı oldukları bir anda ve ihanetinin her biçimin alabildiğine yaşandığı bir dönemde gerçeğin sözcüsü olmak ve gerekirse tek başına bunları haykırarak yaşamak durumunda olan şahsiyetlerdir.”

Bu temelde, gerçeğin sözcülerinden olan Serhat’taki ilk şehidimiz ve yurt sevgisinin örnek kişiliği olan Digorlu MAHİR CAN yoldaşımız, bildiri dağıtırken sosyal şoveniştlerce 1978 yılında Digor’da katledilişinin yıldönümünde saygıyla anıyoruz.

Yine reformist işbirlikçiler tarafından Amed’de 1978 yılında katledilen İBRAHİM YOLDAŞ yoldaşımızı aynı duygularla saygı ve minnetle anıyoruz.

12 Eylül öncesi Batman'da faaliyetlerde bulunan Beşirili Yasin-ZİYATTİN ÖZER yoldaşımız, Lübnan-Filistin alanlarından eğitim gördükten sonra Mardin ve Batman alanlarında gerilla çalışmalarında bulunurken düşmanla girdiği bir çatışmada Aralık 1984'te Midyat'ta şehitler kervanına katılmıştır.

12 Eylül faşist cunta öncesi Çemişgezek, Ovacık, Hozat ve Elazığ'da devrimci çalışmalarda bulunan Ali Haydar -MEHMET ÖZGÜL yoldaşımız, Lübnan-Filistin alanında eğitim gördükten sonra Çemişgezek’te işgalci güçlerle girdiği bir çatışmada Aralık 1985'te şehitler kervanına katılmıştır.

 ‘KAHRAMANCA ÇATIŞTI’

1978’lerden itibaren mücadelemiz içerisinde yer almış, Lübnan ve Filistin kamplarında eğitim sorumluluğu yapmış olan Midyatlı Menaf (Mehdi)-SÜLEYMAN ORAK yoldaşımız Aralık 1985 yılında faşist TC ordu güçlerinin kuşatmasından, sorumlusu olduğu gurubu çıkarmak için kahramanca çatışıp şahadete ulaşmıştır.

Seri Spi dağını kanlarıyla kızıllaştıran Cudi Gundık Remolu Aslan –HALİT İLHAN ve Batmanlı Ahmet-ŞEHMUS ÇELİK yoldaşlarımız komutasında düşmanla girdikleri amansız bir çatışmada 19 Aralık 1991 yılında şahadete kavuşan 19 yoldaşımızla birlikte, Serhıldan ruhuyla şehitlerini Lice ve Kulpta sahiplenipte TC Devleti tarafından katledilen yurtseverlerimizi anıyoruz.

Asırlar önce mecburi iskanlara ve Kürdistan’ın birçok yerinden göç edip Konya’ya gelip yerleşen Kürtler, devletçi politikanın, asimilasyon ve kendi benliğine yabancılaştırma çizgisine karşı, Aralık 1993 yılında Dersim dağlarında şahadete kavuşan Veysel Cihanbeyli-HASAN BASRİ TOPTAŞ yoldaşlarımız ve onun gibi özüne yabancılaşmaya ‘Hayır’ diyen Orta Anadolu’nun göbeğinde yaşayan birçok Kürt kızı ve oğlu, adeta yüz yılların inkar ve imha politikalarını kendi şahıslarında şahadetleriyle boşa çıkarmış ve sömürgeciliğin asimilasyonuna bu militan duruşlarıyla dur demişlerdir.

Olağanüstü pratikçiliği ve eylemciliğiyle, düşmana kan kusturan Mazidağlı büyük yurtsever, büyük devrimci PKK militanını Kalo(Selim)-Ahmet Bakış yoldaşımız Beritlerin eteğinde 17 Aralık 1993’te sömürgeci devlet güçleriyle girdiği bir çatışmada Derik’in güçlü militan kişiliklerinden olan Bahoz-ABDULGANİ ABDULKERİM yoldaşımızla birlikte şehitler kervanına katılmıştır.

‘DİRENİŞ ABİDEMİZDİR’

Direniş abidelerimizden, fedakarlığın, cesaretin, direnişin, alçakgönüllülüğün ve emeğin bileşkesi olan Dersim eyalet komutanımız, Karakoçanlı Cihat-ERDAL GEDİK yoldaşımız Aralık 1994 yılında şahitler kervanına katılmıştır.

Düşmanın sürekli cezaevine aldığı, yıldırmaya çalıştığı devrimci direngen duruşuyla düşmanı yıldırarak, özel savaşın politikalarını mücadeleci kişiliğiyle ters yüz eden Dr. Kemal-ABDULMENAF ZENGİN yoldaşımızı 17 Aralık 1995 yılında TC Devleti hunharca katletmiştir.

Avaşin’in masmavi sularında özgürlük mücadelemizin ayrı güzel bir rengi olan Ruken Malatya-DEVRİM İNCEDAL yoldaşımız Aralık 1998 yılında şehitler kervanına katılmıştır.

Dersim Direnişi’nin şair ruhlu çocuğu Dr. Seyit Rıza-SAVAŞ EREN, 20 Aralık 2002 yılında Xınere alanında yaşanan sert bir kar fırtınasında şehitler kervanına katılırken, Dersim emekçiliğinin, savaşçılığının, yurtsever özünün ve de mütevaziliğin sembol ismi Aziz –MEHMET GÜNEŞ yoldaşı ise bir gurup arkadaşıyla Dersim dağlarında Aralık 2011 yılında şehitler kervanına katılmıştır.

Emeğin, yoldaşlığın, güzelliğin timsali ve Hayri Durmuş yoldaşların yılmaz takipçisi olan Bingöllü Dilxwaz-Mehmet Ali Algünerhan 13 Aralık 2006 yılında Merivan Kosalan’da sömürgeci güçlerle girdiği bir çatışmada şehitler kervanına katılmıştır.

‘ÖZGÜRLÜK DAĞLARINDAN HİÇ KOPMADI’

Genç yaşlarda saflara katılan ve 1997 yılında Garzan eyaletinde düşmanla girdiği bir çatışmada ağır yaralanıp gazi olan, buna rağmen özgürlük dağlarından hiç kopmayan, dağsız bir yaşamı da aslan düşünmemiş olan, dağ yürekli Güçlükonaklı Eşref-RESUL DAYAN yoldaşımız 16 Aralık 2007 yılında faşist TC sömürgeci güçlerinin geliştirdiği bir hava saldırısında bir gurup yoldaşıyla şehitler kervanına katılmıştır.

Zagros ve Behdinan’da büyük gerillacılık ve aynı zamanda Amed ve Botan eyaletlerimizde en üst düzeyde komutanlık yapmış olan HPG Askeri Konseyi üyemiz Mardinli Rubar Fırat-SEYFETTİN IŞIK yoldaşımız ile Êzîdî halkımızın direngen, savaşkan ve Berivanların güçlü takipçisi ve uygulayıcısı olan HPG ve PAJK Meclis üyesi Binevş-ZEYNEP BOZKURT yoldaşlarımız şahsında, Cudi’de 2011 Aralık ayında şehit düşen tüm yoldaşlarımızı saygıyla anıyoruz.

2011 yılının 15 Aralık ayında Bingöl dağlarında düşmanla girdikleri bir çatışmada bir gurup yoldaşıyla şehitler kervanına katılan Siirtli, Zin-ALTUN EKİNCİ ve Urmiyeli Mizgin - LEYLA PİREVİ yoldaşlarımızı anıyoruz.

Tara- SENAYET MURADİ yoldaşımız bir gurup gerilla yoldaşıyla 20 Aralık 2002 yılında Kandil’in Dola Koke alanında çığ düşmesi sonucu şehitler kervanına katılmıştır.

Rojava Kürdistan’ın en seçkin ve savaşkan militanlarından ve büyük komutan Erdal-Engin Sincerlerin yiğit savaşçısı ve öğrencisi, keskin savaşçı Bedran- ALİ ABDO HAMBEŞO yoldaşımız 11 Aralık 2011 yılında Gerçüş’te düşmanla girdiği acımasız bir çatışmada şehitler kervanına katılmıştır.

Bir halka, ülkeye, insanlığa kendini adayan, yeryüzündeki tek varlıklar PKK militanlığıyla şahadete gidenlerdir. PKK tarihi, şehitler diyalektiği iken, aynı zamanda gözünü kırpmadan şahadete gülerek gidenlerin, adanmışların tarihidir de.“

‘ŞEHİTLERİMİZ ETRAFINDA KENETLENELİM’

PKK Yürütme Komitesi açıklaması, “Bugün bir kez daha aralık şehitleri şahsında tüm Kürt Özgürlük Hareketi şehitlerini anarken, adanmışlara, adanmış bir ruh ve duruşla cevap vereceğimizi belirtiyor, şehitleri sahiplenmek için Rêber Apo’nun başlattığı sürece halkımızı ve tüm duyarlı çevreleri doğru ve fedakarca katılmaya ve şehitlerimizin etrafında kenetlenmeye yeniden çağırıyoruz” ifadeleri ile son buldu.