PKK 1 Mayıs Dünya Emekçiler Günü’nü kutladı

PKK yayınladığı yazılı bir açıklamayla 1 Mayıs Bayramını kutladı.

PKK Yürütme Komitesi yayınladığı yazılı bir açıklamayla 1 Mayıs Dünya Emekçiler Günü’nü kutladı

Komite tarafından yayınlanan açıklamada 1 Mayıs 1977’de Taksim’de katledilen 34 devrimci şahsında sosyalizm mücadelesinde yaşamını yitiren tüm devrim şehitleri anılarak “anılarını yaşatma ve ‘Demokratik Ortadoğu ve Özgür Kürdistan’ı yaratma sözümüzü bir kez daha yineliyoruz” denildi.

Açıklamada şunlar belirtildi:

KRİZDEN TEK ÇIKIŞ YOLU DEMOKRATİK ULUSLAŞMA

Finans kapital çağını yaşayan kapitalist modernite tarihte eşine rastlanmamış düzeydeki emek ve değer sömürüsüne dayanarak azami kar hedefiyle toplumu kuşatmaktadır. Toplumsallıktan koparılan bireyi kapitalist çarklar arasında kıyımdan geçirmek istemektedir. Hırsızlık ve talan ekonomik sistem olarak lanse edilmekte, sermaye tekellerinin geliştirdiği endüstriyalizm, üzerinde yaşanabilir bir dünyanın sonunu getirecek derecede doğayı yıkıma uğratarak eko-sistemi tehdit etmektedir. Ulus devletle siyam ikizi olan kapitalist düzen bir yandan insanlık değerlerini sömürürken diğer yandan halklar üzerinde soykırımcı politikalarını sürdürerek tüm toplumsal farklılıkları öldürerek halkları kölelikten de geri yaşam koşullarına mahkum etmektedir. Faşist iktidar yapıları ekonomik alan başta olmak üzere tüm toplumsal ve siyasal alanlarda derin krizler yaratmaktadır. Bu krizden çıkışın tek yolu demokratik komünal toplumun inşası olarak demokratik uluslaşmadır.

SOSYALİZMDE ISRAR İNSAN OLMAKTA ISRARDIR

Kapitalist modernitenin tüm bu toplum ve doğa düşmanı gaspçı gerçeğine karşı ezilen halklar, sosyalizm mücadelesiyle sınıfsız-sınırsız bir dünya inancını taşımakta, sistem karşıtı mücadeleyi sınıf ve cins mücadelesi ekseninde yürütmektedir. Kendine, emeğine ve topluma yabancılaştırılmış insana karşı Önder Apo’nun ideolojik ve örgütsel önderliğinde gerçekleştirilen partimiz PKK’nin yarım asırlık mücadelesinin de kanıtladığı gibi, sosyalizmde ısrar, insan olmakta ısrardır.

DEMOKRATİK TÜRKİYE VE ÖZGÜR KÜRDİSTAN YAKIN

Yüz yılı aşkın bir süredir dünyada emekçilerin direniş bayramı olarak kutlanan 1 Mayıs, Türkiye ve Kürdistan devrimlerinin ortak dayanışma günü olarak ayrı bir anlam da ifade etmektedir. Mahirlerin, Denizlerin, İboların, Hakilerin, Kemallerin öncülüğünde yakalanan devrimci birlik ruhu ve mücadele mirası bugün HBDH ve KBDH somutunda AKP-MHP ve DAİŞ faşizmine karşı direnerek Demokratik Türkiye ve Özgür Kürdistan’ı yaratmaya her zamankinden daha yakındır. Dünya devrimine kapı aralayabilecek Ortadoğu devrimi, birleşik devrim mücadelesinin başarısıyla sağlanacaktır. Dolayısıyla halkların yerel gericiliklere ve küresel hegemonyacılığa karşı ortak direnişi, tarihin egemenler çıkarına gidişatını değiştirecek olan yegane güçtür. Bu nedenle ezilen halklar lehine demokratik ulusun inşası güncel olarak hayati önem arz etmektedir.

1 MAYIS’TA MEYDANLAR ORTAK DİRENİŞ RUHUYLA DOLMALI

1 Mayıs ortak direniş ve dayanışma ruhunu tüm zamanlarda yaşanılır kılmak sosyalistlerin, iktidar karşıtlarının, ezilenlerin, kadınların, tüm ötekileştirilen toplumsal kesimlerin ve demokratik insanlığın temel görevidir. Bu göreve sahip çıkarak 1 Mayıs’ta meydanları ortak direniş ruhuyla doldurup AKP-MHP faşizmine karşı aktif mücadele yürütmek, devrimci olmanın temel şartıdır. Yaşamın tüm alanlarına sızarak örgütlenen faşizm karşısında zafer elde etmek sokakta, okulda, köyde, fabrikada, meydanlarda, dağlarda, her yerde ve her zaman direnişi yükseltmekle sağlanacaktır.

Faşizm, en gerici ve en bağnaz kesimlerin ittifakına dayanan bir sistemdir. Bu sistem Türkiye ve Kürdistan’da AKP-MHP faşizmi eliyle baskı ve zorba rejimini yürütürken, emekçiler üzerinde istismarını sürekli kılmaktadır. AKP iktidarının palazlandırdığı yeşil sermaye, yeni bir burjuva sınıfı olarak sivrilirken toplumun çoğunluğunu işsizliğe, yoksulluğa ve açlığa mahkum etmektedir. Erkek egemenlikli tekelci sermaye, kadın emeğini yok saymakla beraber bu emek üzerinden kendini yeniden üretmekte ve sürdürülebilirliğini sağlamaktadır. Çocuk işçiliği, taşeron işçilik, mevsimlik işçilik gibi uygulamalarla toplumun tümü sömürülmekte, elde edilen kar ise iktidar tarafından baskı ve terör olarak topluma geri dönmektedir. Neo-liberal politikalarla kamuya ait su-toprak-enerji özelleştirilerek tüm yaşam kaynakları sermayenin sömürüsüne açılmaktadır.

KÜRT HALKINA SOYKIRIM GİRİŞİMİNİ KINIYORUZ

AKP-MHP faşizmi emek sömürüsü kadar 16 Nisan referandumu sonrası görüldüğü gibi Türkiye halklarının oylarını da çalarak halk iradesini yok saymış ve kendi hükümranlığını ilan etmiştir. 12 Eylül faşist anayasasını daha da ağırlaştırarak restore eden zulüm ittifakı AKP-MHP faşizmi, referandum sonrası ilk iş olarak dünya halklarının sosyalizm umudunu canlandıran kadınlar öncülüğündeki Rojava Devrimi ve Şengal’in özerkliği için mücadele eden özgürlük güçlerimize saldırarak bu umudu yok etmeye çalışmıştır. 21. Yüzyılda Kürt halkına yönelik bu soykırım girişimlerini şiddetle kınıyoruz. Rojava direniş güçlerine karşı yapılan bu saldırı hiçbir şekilde cevapsız kalmayacak, şehitlerimizin hesabı sorulacaktır.

ZAFER DİRENEN TÜM HALKLAR İÇİN ÖZGÜR YAŞAMIN GARANTİSİ OLACAKTIR

Halkların bir arada, eşit ve özgür yaşayabilmesi için işgalci AKP-MHP faşizminin yıkılması şarttır. Faşizmi yıkmak işçilerin, emekçilerin, kadınların, gençlerin, tüm ötekileştirilenlerin, sistem karşıtlarının, devrimcilerin, demokratların ve sosyalistlerin mücadelesiyle gerçekleşecektir. Kürdistan coğrafyasının her yerinde şehirlerde ve dağlarda süren mücadelemizin ulaşacağı zafer, direnen tüm Ortadoğu ve dünya halklarının özgür yaşamının garantisi olacaktır.

Baharla birlikte Türkiye ve Kürdistan’da dağlardan şehirlere, tüm sokak, mahalle ve evlerde örgütlenmemiş tek bir birey kalmayana kadar mücadeleyi güçlendireceğimizin, 8 Mart’la başlayan ve Newroz’la zirveleşen özgürlük tutkusu ve zafer sözüne denk bir duruş içinde olacağımızın sözünü veriyoruz. Bu temelde AKP-KDP-DAİŞ ittifakına karşı tüm özgürlük güçlerini birlik olmaya, direnişi ve demokratik sosyalizm mücadelemizi yükselterek “mutlaka kazanacağız” şiarını gerçekleştirmeye ve 1 Mayısları kutsal insan emeğini özgürleştirmenin ve özgür bir ülke yaratmanın başlangıcı kılmaya çağırıyoruz.”