PEN ve IPI Türkiye’ye 'korku imparatorluğuna son ver' çağrısı yaptı

BM İnsan Hakları oturumlarında PEN ve IPI adına söz alan temsilci, Türk devletinin ifade özgürlüğünü karşı saldırısını sert dille eleştirdi. Temsilci Türkiye'ye "korku imparatorluğuna son ver" çağrısında bulundu.

Uluslararası kuruluşların Türkiye karşı tavrını netleştirmesini isteyen temsilci, referandumun demokratik bir ortamda gerçekleşmesi için OHAL uygulamasına son verilmesi gerektiği çağrısı yaptı. 

BM İnsan Hakları Konseyi 34’cü İnsan Hakları Oturumları İsviçre’nin Cenevre kentinde bulunan BM ofisinde devam ediyor. Bugün ki oturumlar boyunca söz alan devlet temsilcileri ve uluslararası sivil toplum kuruluşları, BM İnsan Hakları Konseyi’nin açıkladığı raporlar kapsamında belli ülkelerde yaşanan insan hakları ihlallerini değerlendirdi.

Gün boyunca devlet temsilcilerinin hak ihlallerinin yaşandığı ülkeleri konu alan konuşmalarının yanı sıra, uluslararası sivil toplum kuruluşları ve insan hakları örgütleri de hak ihlallerine yönelik kendi hazırladıkları raporlar kapsamında konuşmalar yaptı.

PEN VE IPI: ULUSLARARASI KURULUŞLAR TÜRKİYE KARŞI HAREKETE GEÇMELİ

Otumlarda Uluslararası Yazarlar Birliği (PEN) ve Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) adına ortak söz alan temsilci, Türkiye’de yaşanan hak ihlallerine dikkat çekerek, uluslararası kuruluşların, Türkiye’ye de yaşanan ifade özgürlüğü ve gazetecilere yönelik saldırılara karşı harekete geçmesi gerektiği çağrısı yaptı.

‘KORKU İMPARATORLUĞUNA SON VERİLMELİ’

Türkiye’de ifade özgürlüğü ve basına yönelik yapılan saldırıların boyutuna dikkat çeken temsilci, ülkede yaratılan korku imparatorluğuna son verilmesi ve bu noktada BM’nin rol oynaması gerektiğini söyledi. Temsilci “Cezaevlerinde bulunan bütün gazetecilerin ve ifade özgürlüğünden tutuklanan bütün insanlar bir an önce serbest bırakılmalıdır. BM İnsan Hakları Konseyi bu noktada rol almalıdır” dedi.

‘OHAL ALTINDA REFERANDUM OLMAZ’

“OHAL ile birlikte Türkiye’de gün geçtikçe hak ihlalleri artarak devam ediyor” diyen temsilci, Türkiye’nin Türk devletinin bir an önce OHAL altında ortaya koyduğu politikadan vazgeçmesi gerektiğini vurguladı.

16 Nisan’da yapılacak referandumun demokratik bir ortamda gerçekleşmesi için Türkiye’nin OHAL uygulamalarına son vermesi gerektiğini belirten temsilci, “Seçmenler özgür ve demokratik bir ortamda oylarını kullanmalıdır. Yine referandum kampanyası süresinde herkese eşit propaganda koşulları yaratılmalıdır” şeklinde konuştu.

TÜRKİYE EZBERİ BOZMADI

Yapılan eleştirilere karşı cevap hakkı bölümünde Türkiye adına söz alan temsilci, “Türkiye’de insan hakları ihlali yok, Türkiye ‘teröre’ karşı mücadele eden bir ülkedir” diyerek oturumların başından beri ortaya koyduğu tavrı tekrarladı. 

Uluslararası İnsan Hakları standartlarının eksiksiz bir biçimde Türkiye’de uygulandığı iddia eden temsilci, 16 Nisan’da yapılacak referandum çalışmalarının eşit ve demokratik bir ortamda yürüdüğünü savundu. Öte yanda Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik bir saldırının olmadığı dile getiren temsilci, gazetecilik mesleğinden kaynaklı kimsenin cezaevinde olmadığı iddiasında bulundu.