Cumartesi Anneleri, Başbakan Erdoðan'ı Suriye'ye yönelik açıklamaları nedeniyle eleştirdi, "Bizim çocuklarımızın akan kanı ne olacak?" diye sordu. Şemdinli'den mezraların, köylerin boşaltıldıðı haberleri geldiðini belirten Cumartesi anneleri, Başbakan'ın "Şemdinli'de 13 gündür neler olduðunu" açıklamasını istedi.
Cumartesi Anneleri, oturma eylemlerinin 384. haftasında Galatasaray'da bir araya geldi. Ellerinde kaybedilen yakınlarının fotoðrafları ile karanfiller taşıyan aileler, bu hafta Abdurrahim Demir'in akıbetini sordu.
ABDURRAHÝM DEMÝR'E NE OLDU?
22 yaşındaki Abdurrahim Demir, 1995 yılının Aðustos ayında Mardin Ömerli'deki evinden Adana'daki akrabalarının yanına gitmek için yola çıktı. Mardin-Kızıltepe Şavalet noktasında yapılan aramada otobüsten indirilerek gözaltına alındı. Gözaltına alındıðına tanıklık edenler onun Şavalet Jandarma Karakolu'na götürüldüðünü söyledi.
Aynı günün akşamı Şavalet Karakolu'nda görevli olduðunu söyleyen biri Demir'in evini telefonla arayarak, anne Kesire Demir'e "Oðlunuz Abdurrahim, Şavalet Jandarma Karakolu'nda, gelip alabilirsiniz" dedi. Yaşlı olan anne, "Benim kimsem yok. Ben gelemem, okuma yazması var, bırakın kendisi gelir" dedi. Oðlunun bırakıldıðını düşünen yaşlı anne, 2 gün sonra Adana'daki akbaralarını aradıðında oðlunun Adana'ya gitmediðini öðrendi. Bunun üzerine yapılan tüm girişimler sonuçsuz kaldı. Şavalet Karakolu, "Biz böyle birini almadık" derken, aile sık sık tehdit edildi.
Eylemde ilk olarak söz alan Abdurrahim Demir'in aðabeyi Mehmet Demir, 17 yıldır kardeşinin akıbetini öðrenmek istediklerini hatırlattı, "Akıbeti ortaya çıkıncaya kadar bu alanda olacaðım" dedi.
1995 yılında gözaltında kaybedilen Murat Yıldız'ın Hanefi Yıldız, Başbakan Erdoðan'a, "Sen Suriye'yi bırak önce kendine bak" dedi. Ailelere seslenen Yıldız, "Gelin hep birlikte kayıplarımızı arayalım" diye konuştu.
'KÖYLER BOŞALTILIYOR'
ÝHD Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon, oturma eyleminde yapılan açıklamada, Demir ailesinin 17 yıldır oðulların aradıðı belirtildi, "Başka toprakların zalimlerine, hak, vicdan, insanlık dersi veren Başbakan Erdoðan, aðlamaktan gözpınarları kuruyan, yaşlılıktan yürüyemez hale gelen Kesriye Demir'in 17 yıldır 'Oðluma ne yaptınız?' sorusu karşısında susuyor" dedi.
Başbakan Erdoðan'ın Suriye ile ilgili açıklamalarını hatırlatan ÝHD, şunları kaydetti: "Kendi topraklarında zulüm politikalarının uygulayıcısı olan Başbakan, Suriye'de yaşanan zulüm için 'Eðer susarsak, eðer tepkisiz kalırsak, eðer seyirci olursak, soruyorum, biz kendi tarihimize, kendi vicdanımıza bunu nasıl izah edebiliriz?' diyor. 13 gündür Şemdinli'de neler oluyor? Yine köyler, mezralar boşaltılıyor. Yine halkın haber alma hakkı, bilgi edinme hakkı engelleniyor. Yine sistematik gözaltında kaybetmenin yaşandıðı günlere dönülüyor. Kendi daðını taşını bombalayan Başbakan'sa, 'Suriye'de her gün şehirler bombalanırken, biz tepkisiz kalabilir miyiz? Suriye'de her gün kan akarken, kan akıtılırken, biz bunu seyredebilir miyiz?' diyor. Başbakan'a soruyoruz: Peki ya bizim çocuklarımızın akan kanı? Sorularını cevapsız bırakarak belirsizlik işkencesine tabi tuttuðunuz kayıp yakınlarının hakları?"