Paris!...

Yıldızlarının görünmediği geceleriyle egemenlerin koskocaman bir komplosudur Paris.

Paris, “mumdan kayıklarla ateş nehrinde” yapılan gezintilerin romantik vatanı değil artık.

Oysa sınıf kavgasının romantik kızıllığında bulmuştuk Paris’i ve o kavganın yüceliğinde sevmiştik.

Direniş dağının patikaları biçiminde tanımıştık Paris’in kanalizasyonlarını. Oysa şimdilerde Şanzelize tam bir lağım çukuru.

Şairlerin ilham perileriyle dans ettiği Ak Kilisenin yıldızlı geceleri yok artık. Ondandır, şairler şiir yazmıyor artık Paris gecelerinde ve Paris gecelerine. Yıldızlarının görünmediği geceleriyle egemenlerin koskocaman bir komplosudur Paris. Seen nehrinden akan ise Lethe’nin1 suyudur. Conkord eskisi gibi; çünkü halen çalışmakta giyotinler ve bu sefer kesilen başlar bizim. İnsan derisine yazılmış bir beyannameden öte bir şey değil insan hakları(!)

Oysa V. HUGO, akla karşı vicdanın savaşıyla tanıtmıştı Paris’i bizlere; akıl ile vicdanın çözülmemiş savaşında çözümsüzlüğün SEEN nehrinin soğuk sularına mahkûm edildiği bir akşam üzeri ile. Tanıtırken Paris’i bizlere, akıl ile vicdanın bitimsiz savaşının da haberini vermişti: Javert, Valjen, Cosette, akıl, vicdan ve Seen nehri!.. YANİ AKIL İLE VİCDANIN SAVAŞI. Ve şimdilerde vicdanın da, aklın da öznesi olarak insan, SEEN sularının soğukluğunda insanca bir sıcaklıkla donarak ölmekten kurtulmayı bekliyor.

Umudunu yitirmiş Paris, sefil bir bugün!

Gündüz, bir suikast ve Paris!..

Geceleri gibi gündüzleri de yalanmış Paris’in. Gündüz, gündüz gibi değil artık Paris’te.

Kalabalık, bir suikast ve Paris!..

Yalnızlıkları gibi kalabalıkları da yalanmış Paris’in. Yaman bir suskunluk şimdi Paris.

Gündüz ve kalabalık Paris, şimdilerde gecenin en zifiri karanlığına ve yalnızlığın en yaman suskunluğuna mahkûm… Suikastın yüreklerdeki gürültüsünden sonra şimdi de akıllarda oynanan bir ‘sukut Suikastı’tidir Paris’te.

Bilmek için gözleri yok Paris’in; görmek için ise aklı. Çünkü Paris YÜREKSİZ. Çünkü Paris VİCDANSIZ!.. Akla mahkum vicdanın kör halleri yani!..‘Yanisi’ yok daha doğrusu. Vicdandan kopmuş aklın, akla mahkûm olmuş vicdanın katilliği bu. Önü alınmazsa bu katilliğin varacağı yer, vahşet okyanusudur…

Vahşet okyanusuna varmaması için bu cinayetin, tüm insani değerler tarafından sarınıp sarmalandı o üç yiğit kadın. O üç yiğit etrafında oluşan vicdan çemberi ‘akıldışı olmuş akla’ karşı yürekten bir kalkandır. Ve şimdilerde bu akla karşı mücadele, bir Fransızın, Derida’nın dediği gibi bir gerilla savaşıdır artık. ‘Doğuştan yüreğinde bir tutam bilim’ (vicdan) taşıyan herkese, Paris’te gerilla savaşına bir çağırıdır.

Çağrımız zafer kazanana kadar ve yani kendisini affettirene kadar Paris’e verdiğimiz hüküm, Limbomuzun2 en karanlık köşesidir. Cümle insanlığın gözyaşları lanetiniz olacak. İçimize akıtsak intikam ateşimize dökülmüş benzin, dışımıza akıtsak cümleniz için Nuhun tufanı!..

1 lethe: Yunan mitolojisinde yer altı dünyası olan HADES’te ki bir çok ırmaktan biri. bu ırmağın suyundaniçenlerin belleklerisiliniyor, herşeyi unutuyorlar.

2 limbo: Vaftiz edilmeden ölen çocuklarla,isa’dan evve yaşaşamış olanların ruhlarının bulunduğu yer, istenmeyen veya unutulmuş kişi ya da şeylerin gönderildiği yer ya da içinde bulundukları durum.l