PAJK'lı tutsaklar: Herkesi direnişe davet ediyoruz

PAJK'lı tutsaklar: Herkesi direnişe davet ediyoruz

29 gündür süresiz dönüşümsüz açlık grevinde olan PAJK’lı tutsaklar, talepleri karşılanana kadar eylemlerinin süreceðini açıkladı. Tutsaklar, “taleplerimiz için duvarların arasından yükselttiðimiz sesimize ses katmanızı ve zulme karşı durmak için herkesi direnişe davet ediyoruz" çaðrısında bulundu.

Türkiye ve Kürdistan cezaevlerinde 12 Eylül’den bu yana süresiz dönüşümsüz açlık grevinde olan PAJK’lı tutsaklar, yakınları aracılıðı ile açıklama yaptı. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki aðırlaştırılmış tecride son verilmesi, saðlık, özgürlük ve güvenlik koşullarının saðlanması ile Kürt halkının demokratik haklarının verilmesi talebi ile 29 gündür açlık grevinde olan tutsaklar, başlatılan süresiz dönüşümsüz açlık grevlerinin dalga dalga büyüdüðüne dikkat çekerek, "eylemimiz Ýmralı'da 13 yıldır barış için kesintisiz mücadele yürüten Önderliðimizin saðlık, güvenlik ve özgürlük koşulları saðlanıncaya kadar da devam edecektir. Çünkü biliyoruz ki Önderliðimizin saðlıðı, güvenliði ve özgürlüðü aynı zamanda bizlerin saðlıðı, güvenliði ve özgürlüðüdür" açıklamasında bulundu.

‘AKP BOŞA KÜREK SALLIYOR’

En doðal hak olan ve bir halkın varlıðını temsil eden anadillerine yönelik baskıların kalkması, eðitim ve savunma dili olarak yaşamın her alanında kullanılmasının kendileri açısından hayati önemde olduðunu belirten tutsaklar, "AKP faşizminin" yürüttüðü oyalama, kandırma, imha ve inkar politikalarının her gün yeni bir boyut kazandıðına dikkat çekerek, açıklamalarında şu ifadelere yer verdi: "Saðlık, güvenlik ve özgürlük taleplerimize tecritle ve inkârla, anadilde eðitim taleplerimize ise seçmeli derslerle karşılık vermektedir. Ancak ne bizler ne de Kürt halkı tecriti ve inkârı kabul etmiyor, etmeyecektir." Açlık grevinin yanında, açık ve kapalı görüşlere de çıkmadıklarını kaydeden kadın tutsaklar, AKP hükümetinin yıllardır denenmiş ve sonuç alınmamış bir yöntem olan Kürt siyasetini ayrıştırma politikalarından medet umduðunu ifade etti. AKP'nin kendine göre siyaset yaratma mantıðı ile hareket ettiðini vurgulayan tutsaklar devamla şunları belirtti:

"AKP hükümeti şunu bilmelidir ki; bu yöntem boşa kürek çekmekten öteye bir şey deðildir. Kürtler hiç olmadıkları kadar yek vücuttur ve hiç olmadıðı kadar da topyekün direniş halindedir. Nasıl ki 1999'da önderliðimiz etrafında oluşan ateşten çember uluslar arası komployu boşa çıkarmışsa, şimdi de direnişimiz AKP'nin kirli siyasetini boşa çıkaracaktır" denilen açıklamada, "Hayat bulmasını istediðimiz taleplerimiz Kürt sorununun demokratik çözümünde ve barış ortamının gelişmesinde kilit roldedir. Barış ortamı kandırmacayla, oyalamayla gelişmez. Barış ortamı ancak ahlaki ve politik sorumlulukla, samimice atılacak adımlarla mümkündür.”

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın, "Barış ortamının saðlanması için üzerime düşeni yapmaya hazırım" sözlerini hatırlatan kadın tutsaklar, "Ancak, Önderliðimiz bu söylemlerine karşın samimi ve ahlaki bir yanıt alamadı. Başta kadınlara ve demokratik kamuoyuna çaðrımızdır, yarın çok daha geç olmadan duyarlı olunmalıdır. Taleplerimiz için duvarların arasından yükselttiðimiz sesimize ses katmanızı ve zulme karşı durmak için herkesi direnişe davet ediyoruz" çaðrısında bulundu.