Özgür Gündem yönetim erkinin hedefi oldu

İHD İstanbul Şubesi, Özgür Gündem Gazetesi eski Eş Genel Yayın Yönetmeni avukat Eren Keskin'e ve Yazı İşleri eski Müdürü Reyhan Çapan’a ayrı ayrı verilen 3 yıl 9 ay hapis cezalarına tepki olarak TGC'nde açıklama yaptı.

İHD İstanbul Şubesi, Özgür Gündem Gazetesi eski Eş Genel Yayın Yönetmeni avukat Eren Keskin'e ve Yazı İşleri eski Müdürü Reyhan Çapan’a ayrı ayrı verilen 3 yıl 9 ay hapis cezalarına tepki olarak Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nde (TGC) açıklama yaptı. Eren Keskin ve Reyhan Çapan’ın hazır bulunduğu açıklamada, gerçeği ortaya çıkartamaya çalışan tüm gazetecilerin, yönetim erkinin hedefi halinde olduğuna dikkat çekildi.

İHD İstanbul Şubesi, Özgür Gündem Gazetesi’nde çıkan haber ve makaleler dolayısıyla gazetenin eski Eş Genel Yayın Yönetmeni avukat Eren Keskin'e ve Yazı İşleri eski Müdürü Reyhan Çapan’a “örgüt propagandası” iddiasıyla 3 yıl 9 ay hapis cezası çarptırılmasını TGC’de yaptıkları basın açıklamasıyla protesto etti. Eren Keskin, Reyhan Çapan, Serbest Gazeteci Kumru Başar ve Özgür Gündem çalışanlarının hazır bulunduğu açıklamada, özgür basının susmayacağı mesajı verildi. İHD adına basın açıklamasını okuyan İHD yöneticisi Evrim Baykondu, 2015 Temmuz ayından bu yana Özgür Gündem gazetesinin her sayısı hakkında soruşturma açıldığını belirtti.

Dayanışma amacıyla Özgür Gündem Gazetesi’nin bir dönemlik Eş Genel Yayın Yönetmeliği görevini yürüten Eren Keskin’in gazetecilik faaliyetleri nedeniyle yargılanıp, ceza almasının ve yine dayanışma duygusuyla nöbet tutan yayın yönetmenlerine açılan soruşturmaların, düşünce ve ifade hürriyetine vurulan bir darbe olduğunu vurgulayan Baykondu, “Muhalif olan, gazetecilik yapan ve gerçeği ortaya çıkartamaya çalışan tüm gazetecilerin, yönetim erkinin hedefi halindedir” dedi.

‘HALKIN HABER ALMA HAKKI MAHKÜM EDİLMEKTEDİR’

Türkiye’de gazetecilerin bulunduğu genel durumu, Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütünün 2016 raporundan alıntı yaparak özetleyen Baykondu, Türkiye basın özgürlüğü sıralamasında 180 ülke arasında 151’inci sırada yer aldığını, cezaevlerinde 35 gazeteci olduğuna işaret etti. Sadece DİHA çalışanı 17 gazetecinin tutuklu olduğuna dikkat çeken Baykondu, “Türkiye basın özgürlüğü notunun gerilemesinde rol oynayan faktörlerin, soruşturmalar ve her kesimden gazeteye yönelik baskılardır. Yargının basın üzerinde bir baskı aracı olarak kullanılması demokratik hukuk devletinden hızla uzaklaşıldığının açık göstergesidir. Gazetecilik faaliyeti halkın haber alma hakkıdır. Hukuka dayanmayan yargı kararları ile halkın haber alma hakkı ve ifade özgürlüğü mahkum edilmektedir” diye konuştu.

Gazetelere ve gazetecilere verilen bu cezalarla amaçlananın muhalif basın ve farklı düşünceler susturulmak olduğunu hatırlatan Baykondu, “Oysa 21’inci yüz yılda artık basın çalışanları ve gazeteciler özgür, tarafsız her hangi bir kurum ya da kuruluşa bağlı kalmadan kendi ilkeleri çerçevesinde düşüncelerini insanlara rahatça aktarabilmeli, ifade edebilmelidir” dedi. Baykondu, dayanışmayı sürdüreceklerini vurguladı.

‘ÖZGÜR GÜNDEM BENİM İÇİN MUSA ANTER’DİR’

Açıklamanın ardından insan hakları savunucusu avukat Eren Keskin söz aldı. “Coğrafyamızda basın özgürlüğü hiç olmadı” diyen Keskin, basının ve özellikle Kürt basının bu kadar baskı altına aldığı başka bir dönem daha yaşanmadığına dikkat çekti.

Özgür Gündem gazetesinde bir dönem Eş Genel Yayın Yönetmeliği yapmanın kendisi açısından manevi bir kıymet olduğunu ifade eden Keskin, Özgür Gündem gazetesinin ilk yayına girdiği günlerden itibaren avukatlığını, köşe yazarlığını yaptığını ve gazete sayesinde Musa Anter gibi çok değerli insanlarla tanışma fırsatını bulduğunu anlattı. Özgür Gündem’in özgür basın geleneğinin temsilcisi olduğunu vurgulayan Keskin, “Özgür Gündem benim için Musa amcadır, Ferhat Tepe’dir, Hüseyin Deniz’dir” dedi. Kürdistan’da yaşanan hak ihlallerinden, savaş suçlarından haberdar olmanın tek adresinin Özgür Gündem gazetesi olduğunu hatırlatan Keskin, herkesin Özgür Gündem okuması gerektiğini kaydetti.

BAŞER: DAVA AÇILMIŞSA DOĞRU YOLDAYIZ DEMEK

Keskin’in ardından söz alan serbest gazeteci Kumru Başer, Türkiye’de gerçekleri öğrenebilmenin yolunun DİHA, JİNHA ve Özgür Gündem’i takip etmekten geçtiğini belirti. Başer, Gerçeklerin karartıldığı, farklı seslerin engellendiği bu dönemde herkesin özgür basına sahip çıkması gerektiğini vurguladı. Dayanışmak için gazeteciler arasında yapılan Haber Nöbetlerinin biraz olsun iktidar kuşatmasını kırdığını kaydeden Başer, bu haber nöbetlerini başka bir biçimde sürdürmek gerektiğini altını çizdi. “Bir ülkede basın özgürlüğü ve haber alma hakkı ya vardır ya yoktur bunun birazı yoktur” diyen Başer, “Biz gazeteciler olarak bu konuda üzerimize düşeni yapacağız ve hakkımızda açılan soruşturmalarda aslında mutluyuz da çünkü bu davalar bizim doğru yolda olduğumuzu da gösteriyor” diye konuştu.