Özgen: 3 Temmuz’da Adana’da olacağız

Özgen: 3 Temmuz’da Adana’da olacağız

Adana'da 19 Şubat günü gözaltına alınan 5'i tutuklu 12 KESK üyesinin, ilk duruşması 3 Temmuz'da görülecek. KESK, tutukluların serbest bırakılması için adliyeye yürüyecek. Tutuklu sendikacıların yanında olacaklarını söyleyen KESK Genel Başkanı Lami Özgen, “ ‘Önce suçu, delili yaratalım; suçluyu sonra nasıl olsa buluruz’ biçiminde formüle edilebilecek bu yaklaşımın arkasında baskıcı, otoriter, faşizan yüzü her geçen gün daha fazla açığa çıkan AKP iktidarı vardır” dedi.

KESK, 19 Şubat operasyonu kapsamında gözaltına alınarak tutuklanan üye ve yöneticilerinin Adana’daki duruşmasına ilişkin basın toplantısı düzenledi. KESK Genel Merkezi’nde düzenlenen basın toplantısında KESK Genel Başkanı Lami Özgen açıklama yaptı. Özgen, konfederasyonlarına ve bağlı sendikalarına yönelik baskıların son dönemde artarak kuşatma operasyonlarına dönüştüğünü ifade etti.

Özgen, 19 Şubat 2013 tarihinde 28 ili kapsayan, aralarında Eğitim ve Örgütlenme Sekreteri Akman Şimşek ve Denetleme Kurulu üyesi Erdoğan Canpolat’ın da bulunduğu 167 KESK üye ve yöneticinin Ankara merkezli bir operasyonla gözaltına alındığını belirtti. 88 sendikacının cezaevlerinde olduğunu vurgulayan Özgen, 19 Şubat operasyonun üzerinden 4 ay geçmiş olmasına rağmen tutsak sendikacılar hakkındaki iddianamenin açıklanmadığının altını çizdi.

Yargılanan üyelerinin iki gün sonra Adana’da ilk duruşmalarına çıkacağını vurgulayan Özgen, “5’i tutuklu 12’si tutuksuz arkadaşımız hakkında hazırlanan iddianamelerin de daha önceki kes-kopyala-yapıştır iddianamelerden hiçbir farkı yoktur. Sendikal faaliyetlerimiz, KESK ve bağlı sendikalarımızın kararını aldığı eylem-etkinliklere katılmak yine suç olarak gösterilmektedir. Puşinin, şemsiyenin, şapkanın tutuklamalara delil olarak gösterildiği Özel Yetkili Hukuk sistemi yönetici ve üyelerimizin tutuklanmasında da en az bu deliler kadar trajikomik ‘deliller’, gerekçeler ileri sürmektedir” diye konuştu.

Demokrasinin gereği olarak, her emek ve meslek örgütünün farklı anlayış ve düşüncelerde insanların bir araya geldiği platformlar bulunduğu bilmeyenin olmadığını da söyleyen Özgen şunları belirtti: “Sendikal çalışmalar ‘yasadışı faaliyetler’ olarak gösterilmek isteniyor. Hukuktan tamamen yoksun olarak düzenlenen bu iddianamelerin sahiplerine göre emeğin haklarının gasp edilmesine karşı sessiz kalmamanız ve üstelik bir de KESK üyesi olmanız ‘suçlu’ ilan edilmenize, ‘terörist’ damgası yemenize fazlasıyla yetmektedir. ‘Önce suçu, delili yaratalım; suçluyu sonra nasıl olsa buluruz’ biçiminde formüle edilebilecek bu yaklaşımın arkasında baskıcı, otoriter, faşizan yüzü her geçen gün daha fazla açığa çıkan AKP iktidarı vardır. Öncesi bir yana Gezi Parkı süreci ve bu sürecin devamı olarak bugün yaşanmakta olan gelişmeler AKP iktidarının, halkın özgürlük, barış ve demokrasi taleplerine bakış açısını ortaya koyma konusunda turnusol işlevi görmüştür. Emek ve demokrasi karşıtı sistemine itiraz edenleri ‘ideolojik’ olarak nitelendirerek suçlama kolaycılığı, cadı avına dönüşen operasyonların, polis devleti terörünün temel dayanağını haline getirilmiştir. AKP iktidarına göre her dönem siyasi iktidarların baskılarının ve onların yandaşlarının karalama kampanyalarının hedefi haline getirilen KESK de ‘ideolojik’tir. Çünkü onlara göre sendikaların, konfederasyonların görevi kendi iktidarlarının belirlediği sınırlar içinde kalmaktan, biat etmekte kusur etmemekten ibarettir.”

KESK’in tüm bu baskılara, kuşatma operasyonlarına karşı tek dayanağı olan üyelerinden aldığı güçle yoluna kararlılıkla devam edeceğini de vurgulayan Özgen, 3 Temmuz günü saat 10.00’da Atatürk Parkı’ndan Adana Adliyesi önüne yürüyeceklerini duyurdu.