ÖYM’lerin son kurbanlarından mektup var

ÖYM’lerin son kurbanlarından mektup var

Kürt sorununun çözümü noktasında faşist uygulamalarını sürdüren ve Kürt avına çıkan AKP Hükümeti’nin politikalarını deðerlendirerek 3. Yargı Paketine dikkat çeken SES Genel Sekreteri Akın, operasyonların 3. Yargı paketi öncesi yapılmasını da manidar buldu. Akın, “ÖYM’lerin belki de son kurbanları olduk. Yasa öncesi yaptıkları operasyonla bizleri sudan gerekçelerle tutukladılar” dedi.

Kişi hak, hürriyeti ve demokrasi bakımından Türkiye’yi her gün daha karanlık bir sürecin içinde sürükleyen AKP Hükümeti, Kürt halkına ve onlara destek veren tüm muhaliflere yönelik saldırılarını sürdürüyor. Mevcut iktidara muhalif olan her kesimin tehdit altında olduðu Türkiye’de, özellikle Kürtler AKP tarafından hedef tahtasına oturtulmuş durumda. Hukukun muhalefeti yok etmek için araç olarak kullanıldıðı Türkiye’de, gazetecilere, öðrencilere ve sendikacılara yönelik son süreçte artan operasyonlar sonucu birçok kişi gözaltına alındı. Yine bunların büyük çoðunluðu cezaevlerine gönderildi. Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK)’e ve baðlı sendikalarına yönelik son olarak 25 Haziran’da Ankara merkezli 17 ilde yapılan operasyonlarda aralarında KESK Genel Başkanı Lami Özgen’in de bulunduðu 71 üye ve yönetici gözaltına alındı ve 28’i tutuklanarak Sincan Cezaevi’ne gönderildi. Türkiye cezaevlerinde tutuklu bulunan 76 sendikacının ortak noktaları ise Kürt olmaları. Tutuklu ve hükümlü sayısının 132 bine ulaştıðı cezaevlerinde bu sayı son bir yıl içinde 7 bin kişi arttı.

Özel Yetkili Ankara Cumhuriyet Başsavcılıðı'nın yürüttüðü KCK soruşturması kapsamında, 25 Haziran’da 17 ilde yapılan KESK ve baðlı sendikalara yönelik yapılan operasyonlarda gözaltına alındıktan sonra çıkarıldıðı Ankara 12. Aðır Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliði’nce tutuklanarak Sincan 1 Nolu F Tipi Cezaevi’ne konulan SES Genel Sekreteri Mehmet Sıddık Akın ANF’ye gönderdiði mektupta artan operasyonları deðerlendirdi.

‘ÖYM’LERÝN SON KURBANLARI OLDUK’

Operasyonların, 3. Yargı paketinin hemen öncesinde yapılmasına dikkat çeken Akın, “ÖYM’lerin belki de son kurbanları olduk. Yasa öncesi yaptıkları operasyonla bizleri sudan gerekçelerle tutukladılar. Çünkü son çıkan yasayla delil olmadan tutuklama zorlaşacaktı. Ve adli kontrol gibi yöntemlerle davalar devam edecekti” dedi.

KESK üzerinde yaratılan kuşatmaya da dikkat çeken Akın, şunları kaydetti: “Yapılan operasyonların gerekçesi ne ile açıklanırsa açıklansın, asıl amaç; KESK’i susturmak ve yükselen mücadele ivmemizi zayıflatmaktır. Neoliberal politikaların baskıcı ve tüm toplum katmanlarında yarattıðı öfkeyi ve hoşnutsuzluðu birleşik emek mücadelesi ekseninde eyleme dökecek, itirazı yükseltecek toplumsal muhalefetin en önemli dinamiði olan KESK’in mücadelesinden baðımsız olarak bu operasyonu deðerlendirmek büyük eksiklik olur.

Kapitalist hegomanya, Ortadoðu başta olmak üzere ülkemizdeki planlarını hayata geçirmek için dikenli yolları, temizlemek için her türlü baskıyı ve yöntemi uyguluyor. Türkiye’de de tüm muhalif sesler bu yöntemlerle bastırılıyor. KESK’in de bu baskılardan nasibini almaması beklenemezdi. Çünkü Türkü, Kürdü, Lazı, Çerkezi, Alevisi, Sünnisi bu ülkede yaşayan tüm inanç ve halklardan emekçilerin, emek, demokrasi ve özgürlük mücadelesini verdiði yerdir KESK. Ve sistemin itirazı tam da bu noktadır.”

SORGULAMA AKP’NÝN ‘ÝLERÝ DEMOKRASݒ ANLAYIŞININ GÖSTERGESÝ

Akın saldırılarla, köleleştirilen yeni insan tipi yaratarak buna uygun sistemin inşa edilmek istendiðini vurgulayarak şöyle devam etti: “Ýşte KESK bu anlayışa karşı olduðu için hedeftedir. Yönetici ve üyelerinin ‘kopyala-yapıştır’ yöntemlerle yasadışı gösterilerek tutuklanması emekçilerin gözünü korkutma, sindirme ve ayrıştırmaya yönelik bir yaklaşımdan başka bir şey deðildir. Asıl hedeflenen KESK’i, toplumsal muhalefetin öncü güçlerinden biri olmaktan alıkoymak

21 Mart grevini, 4+4+4 direnişini, 23 Mayıs grevini yaptıkları için KESK’liler hakkında 30 sayfadan oluşan sorular ise AKP Hükümeti’nin “Ýleri demokrasi” anlayışını bir kez daha gözler önüne serdi.

KESK Ankara Şubeler Platformu’nun çaðrısını yaptıðı pek çok eylemin de gündem olduðu sorgularda Eðitim Sen Genel Merkezi, SES Genel Merkezi ve çok sayıda sendika şubesinin de dinlendiði ortaya çıkmıştı. Hatta Eðitim Sen Genel Merkezi’nin toplantı salonunda sendikaya ait olmayan toplantıların da dinlendiði ve KESK’lilere sorulduðu sorgulamalarda, en dikkat çekici olan konu ise KESK Ankara Şubeler Platformu’nun geçtiðimiz aylarda Vanlı depremzedelere destek amacıyla düzenlediði konserin terör örgütü faaliyeti olarak deðerlendirilmesi olmuştu.

Sorgulamada KESK’lilere Van depremine yardım çalışmalarının neden yapıldıðını, depremde zarar gören aileler ve kadınlara yönelik neden yardım toplandıðını soran savcılar, ‘Yardımları kimin talimatları doðrultusunda yaptınız?’ diye sormuştu.”

Akın sorgulamada maruz kaldıðı ve daha önce ANF’ de yer alan bazı sorulara da mektubunda yer verdi. Arkadaşları ile bir sohbet ya da toplantı sırasında yapılan ortam dinlemesinden alınan bir paragrafında kendisine sorulduðunu belirten Akın, “Burada arkadaşlarımla konuşurken, ‘KESK’e yönelik baskınların asıl sebebi TMK ve ÖYM’dir. TMK ve ÖYM’lerin kaldırılması için tüm yapılarda ortak bir mücadele yapılmalıdır’ demişim. Bu da beni örgüt üyesi yapıyormuş. Tüm bu sorulardan ‘talimat aldıðım ya da verdiðim’ kurgusu üzerine kurulu bir soruşturmayla gözaltına alınma sebebimi öðrenmiş bulundum” dedi.