8 Eylül’de Almanya’nın Mannheim kentinden yola çıkarak Avrupa ülkelerini dolaşan Öcalan’a Özgürlük Otobüsü eylemcileri Avrupa’da yaşayan Kürdistanlıları 3 Kasım’da Brüksel’de yapılacak yürüyüşe katılmaya çaðırdı.

55 günde Ýsveç, Danimarka, Almanya, Belçika, Avusturya, Ýsviçre ve Ýtalya olmak üzere 7 ülkede 55 merkeze ulaşan Öcalan’a Özgürlük Otobüsü bugün Fransa'nın Marsilya kentinde alan etkinliði düzenliyor.

Gittiði her merkezde mitinglerle karşılanan otobüs eylemcileri Öcalan’a Özgürlük kampanyası kapsamında on binlerce imza topladı. Ayrıca her merkezde halkla buluşma toplantıları düzenledi.

Otobüs eylemcileri, otobüs turu ve cezaevlerinde devam eden açlık grevlerine ilişkin bugün yazılı bir açıklama yaptı.

7 ülke ve 55 merkeze ulaşan otobüs turunun bundan sonraki bölümünde, açlık grevi eylemlerini merkezine alacaklarını duyurdu.

Bu amaçla otobüs seferinin güzergahının deðiştirilerek, 3 Kasım Cumartesi günü Belçika'nın başkenti Brüksel'de yapılacak merkezi yürüyüşe katılım saðlayacakları bildirildi.

Otobüs seferi eylemcileri aynı şekilde, tüm Kürdistanlıları ve dostlarını o gün Brüksel'de olmaya çaðırdı.

'Gün mücadele günüdür' vurgusu yapılan açıklamada, Avrupa’da yaşayan Kürdistanlıların da kendini sürecin görevlerine göre yeniden planlayarak harekete geçmesi istendi.

OTOBÜS EYLEMCÝLERÝ DÜN ALEKSANDRÝA'DAYDI

Otobüs seferi eylemcilerinin Ýtalya turu dün Aleksandria kentiyle son buldu. Burada alan etkinliði düzenleyen otobüs eylemcileri Ýtalyanların yoðun ilgisiyle karşılandı. Ýtalyan ve ülkede yaşayan Kürtlere seslenen eylemciler yaptıkları konuşmalarda Kürt halk Önderi Abdullah Öcalan'a yönelik tecrite dikkat çekti. Ve Kürt sorunun çözümü için Öcalan'ın saðlık güvenlik ve özgürlük koşullarının saðlanmasının olmazsa olmaz koşullardan biri olduðu vurgulandı. Konuşmalarda açlık grevi eylemlerine dikkat çekildi. Eylemcilerin Kürt halkının doðal hakları için bu eylemi başlattıðı ve artık kritik eşiðin geçildi ve her an her saniye kötü bir haberin gelebileceðine dikkat çekildi. Konuşmalarda ayrıca, Türkiye üzerinde baskı unsuru olabilecek Avrupa Birliði kurumlarının sessizliði eleştirildi.

Bu kurumları harekete geçirmek için 3 Kasım'da Brüksel'de düzenlenecek yürüyüş ve mitinge katılım çaðrısı yapıldı.