Orta 3 koðuşu mahpusları 30 yıl sonra yeniden Davutpaşa'da

Orta 3 koðuşu mahpusları 30 yıl sonra yeniden Davutpaşa'da

Tütün Deposu’nda açılan Davutpaşa Orta 3 sergisi, 12 Eylül askeri darbesinin sonrasında Davutpaşa Askeri Cezaevi’nin Orta 3 koðuşunda kalan 42 kişinin hikayesini anlatıyor

Ýstanbul Tophane’de bulunan Tütün Deposu’nda açılan Davutpaşa Orta 3 isimli sergi, Türkiye’nin yakın tarihine damgasını vurmuş 12 Eylül 1980 askeri darbesi sırasında tutuklanarak Davutpaşa Askeri Cezaevi’nin Orta 3 koðuşunda kalan 42 kişinin portresini hikayeleriyle birlikte sunuyor. Serginin fotoðrafları ve metinleri Ahmet Sel tarafından oluşturulmuş. Sel, siyah beyaz çalıştıðı fotoðraflarda adeta Davutpaşa Askeri Cezaevi’nin Orta 3 koðuşunda kalan hallerine geri döndürmüş eski mahpusları. Siyah beyaz fotoðraflar ‘konuşurken’ bir yandan metinler de mahpusların gençlik diliyle olanları anlatıyor. Pek çok acının, hüznün, belki mutluluðun ancak keskin bir varoluş mücadelesinin yaşandıðı Davutpaşa Orta 3 bugün bir üniversitenin sanat atölyesi olarak kullanılıyor. Yıllar sonra aynı yerde cezaevi yerine üniversite kampüsü gören mahpuslar ise yaşadıkları yabancılaşmayı anlatıyor.

“BÝR DE SU MU ÝÇÝYORSUN LAN?”

Eski mahpuslardan Sabahattin Saip Davutpaşa Askeri Cezaevi Orta 3’teki günlerini şöyle anlatıyor: “1978 yılında Tıp eðitimi için Gümülcine’den Ýstanbul’a geldim. Tıp Fakültesi’nde 2’nci sınıf öðrencisiydim. Eski Yunan Komünist partisi üyesiydim. Haziran 1982’de bir üniversitenin bahçesinde polise yakalandım. Gayrettepe 1. Şube’ye götürdüler.Ýlk 3 gün kaba dayak, falaka, elektrik vardı. Ama beni en çok susuz ve aç bırakılmak etkiledi. Tuvaletlerde yosun tutmuş plastik kaplardan su içtiðimi hatırlıyorum. Polis kapıya vurup, “Bir de su mu içiyorsun lan?” diye baðırmıştı.”

ÝHBARLA YAKALADILAR

Ýstanbul’a 1977 yılında gelen Davutpaşa Orta 3’ün bir başka genç mahpusu Vedat Ercan Çelik, 1980 yılının bir Pazar günü pankart asarken bir askeri okul öðrencisinin ihbarıyla yakalandıðını anlatıyor. “Bir gün yakalanacaðız fikrine kendimizi alıştırmıştık. Kendimi Davutpaşa’da bulmak benim için sürpriz olmadı. Çıktıktan sonra 12 Eylül koşullarında Davutpaşa’da yatan arkadaşlarımı demir parmaklıkların öbür tarafında görmek benim için çok zordu” diyor.

AÐCA’NIN ALTINDA KENDÝ FOTOÐRAFINI GÖRDÜ

Davutpaşa Orta 3 mahpuslarından Yusuf Süleyman Karadað, 6 Mart 1980 yılında Ýstanbul Maltepe’deki Feyzullah mahallesinde bir kimlik kontrolü sırasında yakalandı. Küçükyalı’da bir karakola götürüldükten sonra girişte duvara asılmış fotoðraflar dikkatini çekti. En yukarıda Mehmet Ali Aðca’nın fotoðrafı bulunuyordu, onun altında ise kendi fotoðrafı. “Herhalde buradan sað çıkamam” diye düşündüðünü söylüyor Karadað.

Sergide mahpusların cezaevinde yaptıkları el yapımı satranç takımı, boncuk işleri, yemek yaparken kullandıkları bir takım araç gerekler de sergileniyor. Havalandırmada kolkola giren mahpusların, demir parmaklıklar arkasında düşünceli halleriyle görüldükleri çok sayıda fotoðrafta sergide yer alıyor. Aras Yayıncılık'tan çıkan Davutpaşa Orta 3 kitabını edinmeniz de mümkün.