Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ve İstanbul Milletvekili Celal Doğan, HDP'nin tutuklu eş genel başkanları ve milletvekilleri hakkında Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) yapılan başvuruya ilişkin basın toplantısı düzenledi. 
Doğan, farklı tarihlerde eş genel başkanları, iki grup başkanvekili ve 9 milletvekilinin tutuklu olduğunu, tutukluluk sonrası Anayasa Mahkemesi'ne yaptıkları başvurunun üzerinden 132 gün geçtiğini hatırlattı. Doğan, başvuru dosyalarının bir an önce gündeme alınmasını istedi.

'TWİTTER İLE İLGİLİ 7 GÜNDE KARAR VEREN AYM...'

Doğan, “Bildiğiniz gibi Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkı hukukta bir devrim olarak nitelendi. İlk başlarda verilmiş olan kararlarla da Avrupa’da translar atladı ve Avrupa’nın gözü AYM’nin almış olduğu kararlara çevrildi. Balbay ve Haberal kararları bu noktada örnektir” dedi. 
HDP’lilerin tutuklanmasının ardından AYM’ye yapılan başvuruyu anımsatan Doğan, başvurunun yapıldığı günden bu yana gündeme dahi alınmadığını aktardı.

Doğan, şunları ifade etti:

“Hukuk gerçekten bağımsızlığını ve tarafsızlığını koruyacak mı meselesi referandumun da en çok tartışılan konusu oldu. Buradan AYM başkanı ve üyelerine hukuku hatırlatmak için bu toplantıyı yapmıyoruz. Bu mesele önlerine niçin gelmemektedir? Referandum bahane gösterilir mi? Ya da siyasi baskı mı söz konusu? Anayasa Mahkemesi ya evrensel hukuk kurallarını göz önünde bulundurarak hukukun üstünlüğü yönünde bir karar vererek, gecikmiş adaletin adalet olmayacağına hükmedecek ve bu hukuk imtihanından geçecektir ya da kurulduğu tarihte ve sonrasında kazandığı itibarı kaybedecektir.
Twitter ile ilgili 7 gün içinde karar veren Anayasa Mahkemesi, milletvekillerimiz için iş yoğunluğunu gerekçe göstermemelidir.Yapmış olduğumuz başvurunun gündeme alınmaması konusundaki bulutların dağıtılması lazım. Vakit geçirmeden AYM önündeki işler ne kadar fazlaysa hiçbirisi arkadaşlarımızın tutukluluğu kadar önem arz etmez.”

'BU DÖNEM GEÇTİĞİNDE SAKLANACAK DELİK ARAYACAKLAR!'

Önder ise İdris Baluken'in, kendisini tutuklayan Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nin oy birliği ile tahliye edildiğini ifade ederek, "Peki bu tahliye gerekçesinde ne var; delillerin toplanmış olması, istenilen ceza gibi rutin şeylerin dışında önemli bir vurgu vardı. AYM’nin içtihattı tahliye gerekçesinin en başındaydı. Siyasi iradenin, hükümetin bu baskıyı kurmadığına ikna değiliz. Görülmemiş bir uygulama ile savcı itiraz ederek, bir başka ağır ceza mahkemesinden yeniden tutuklanma kararı çıktı. Kendisini tahliye eden mahkemenin huzuruna yeniden çıkacak. Ne gerekçe ile yargılayacaklar. AYM bütün bunları da gözeten bir yerden bakmak zorundadır" diye konuştu.
Önder, şunları da kaydetti: "Bu ülkenin utanç tarihine her gün bir briket daha ekliyorsunuz. Tarih bize göstermiştir; bu tür baskıcı dönemler geçtiğinde bu tasarrufların sahipleri saklanacak delik arıyorlar. Buradan AYM’ye seslenmek istiyorum; sizden istediğimiz sadece kendi hukukunuza saygı gösterip, uymanızdır. Bunu zamana yayarak bu sorumluluktan kendinizi uzak tutamazsınız."