Aralarında KADEP ve HAK-PAR’ın olduðu altı parti ve sivil toplum örgütü yaptıkları ortak açıklamada açlık grevindeki tutsakların taleplerinin meşru, demokratik ve haklı talepler olduðunu belirterek, “ölümlerin önlenmesi konusunda taraflararası diyalog ve müzakerelerin başlatılmasının zorunluluk olduðunu” belirtti.

Ortak açıklamada “Cezaevlerinde sayıları 700 kişiye varan açlık grevi eylemcisi siyasi tutuklunun eyleminin 53. güne varmış olması, geri dönüşü olmayan sakatlıkların veya her an ölüm haberlerinin geleceðinin sinyalini vermektedir” ifadeleri kullanıldı.

Açıklama, KADEP (Katılımcı Demokrasi Partisi), ÖSP (Özgürlük ve Sosyalizm Partisi), HAK-PAR (Hak ve Özgürlükler Partisi), AZADÝ ÝNÝSÝYATÝFÝ (Hak Adalet ve Hürriyet Ýçin Kürdistan Ýslami Ýnisiyatifi), DDKD (Devrimci Demokrat Kürt Derneði) ve Dicle Fırat Diyalog Grubu’nun imzasını taşıyor.

Açıklamada, tutsaklarına anadilde eðitim, anadilde savunma ve PKK lideri Abdullah Öcalan ile birlikte aynı durumda olan tüm siyasi tutuklulara uygulanan tecridin kaldırılması taleplerinin Ýslami ve Evrensel hukuk gereði, meşru, demokratik ve haklı talepler olarak deðerlendirilmesi gerektiði kaydedildi.

“Kürt ve Kürdistani siyasi parti, siyasi oluşum ve dernekler olarak yaptıðımız görüşmelerde, açlık grevinin ölümle sonuçlanmasını önlemek adına üzerimize düşeni yapma kararındayız” denilen açıklamada, şunlar ifade edildi:

“Bizler, bu taleplerin haklı talepler olduðunu, acilen kabulünün saðlanması gerektiðine inanıyor ve tarafların, ölümleri önlemek adına kaybedecekleri zamanın olmadıðının bilinci ve sorumluluðu ile ölümlerin önlenmesi konusunda taraflararası diyalog ve müzakerelerin başlatılmasının zorunluluk olduðunu belirtiyoruz.”

Açıklamada imzası bulunanlar, hükümet yetkililerinin “sorunu çözümsüzlüðe iten tutum, davranış ve söylemlerden vazgeçmesi siyasi sorumluluk gereði” olduðunu vurgulayarak, “Ölümlerin önlenmesi için atılacak ilk adımın, Devlet yetkililerinin siyasi tutuklularla acilen müzakere etmesi gerektiðine ve devletin bunu bir taviz veya yenilgi olarak yorumlamaması, aksine devletin siyasi-hukuki bir sorumluluðu ve insani bir görevi olduðuna inanıyor ve önemle talep ediyoruz” diye belirtti.

Ýmzacılar, “Bu inançla, tarafların kullanacaðı dile özen göstererek yapıcı bir üsluba dönmeleri ölümlerin önlenmesinde önemli bir rol oynayacaðından hükümet yetkililerinin rencide edici söylem ve açıklamalardan vazgeçmelerini önemle belirtiyoruz” dedi.

Kürt ve Kürdistani siyasi parti, oluşum ve dernekleri olarak, siyasi ve bürokratik tüm kanalları deðerlendirip soruna çözüm arama çalışmalarımızı devam ettirme kararlılıðında olduklarını belirten imzacılar, “Açlık grevinde olup ölüm aşamasına gelen siyasi tutukluların ölümlerine seyirci kalınmaması, dini, ahlaki, vicdani ve insani sorumluluk gereðidir” ifadelerini kullandı.

Ýmzacılar parti ve oluşumlar, Adalet Bakanlıðı’ndan randevu talep ettiklerini de belirtirken, bu konuda basına daha sonra bilgi vereceklerini bildirdi.