Ölüm orucundaki tutsak aileleri: Çocuklarımızın arkasındayız

Ölüm orucundaki tutsak aileleri: Çocuklarımızın arkasındayız

Mersin Cezaevinde 9 Ekim’de girdikleri süresiz dönüşümsüz açlık grevini 8 Kasım’da ölüm orucuna dönüştüren Gıyasettin Yalçın ve Sait Kaya adlı tutsakların aileleri, çocuklarının arkasında olduklarını söyledi.

Sait Kaya’nın annesi Bınevş Kaya, “Oðlumu bu hafta açık görüşte gördüm. Durumu çok kötüydü, ayakta duracak hali yoktu. Aşırı kilo kaybı yaşamıştı. Aðız ve burnundan kan geliyormuş. Oðlum göz göre göre ölüyor bir şeyler yapılmalı” çaðrısında bulundu.

Gıyasettin Yalçın’ın annesi Meryem Yalçın ise, oðlu ile 2 hafta önce telefonla görüştüðünü belirterek, “Bana dedi anne durumumuz çok kötü üzerimizde baskılar var dedi. Mersin emniyeti de bizi telefonla aradı oðlunuz açlık grevinde sonlandırsın eylemini dedi bizde dedik ki kendi iradesiyle yapmış ve arkasındayız” diye konuştu.

“AÇLIK GREVÝNÝ ÖLÜM ORUCUNA ÇEVÝRDÝLER”

Mersin Cezaevinde 9 Ekim’den beri girdikleri süresiz dönüşümsüz açlık grevini 8 Kasım’dan itibaren ölüm orucuna dönüştüren tutsaklar Gıyasettin Yalçın ve Sait Kaya’nın saðlık durumları daha da kötüye giderken aileleri çocukların cenazesine sarılmamak için bir şeyler yapılmasını istiyor.

6 aydan beri tutuklu bulunan Siirt Eruh doðumlu 26 yaşındaki Sait Kaya ve 9 aydan beri tutuklu bulunan Hakkari doðumlu 25 yaşındaki Gıyasettin Yalçın’ın aileleri ANF’ye konuştu.

“GÖZÜ KARARMIŞTI AÐIZ VE BURNUNDAN KAN GELÝYORDU”

Sait Kaya’nın annesi Bınevş Kaya,”Oðlumu bu hafta açık görüşte gördüm durumu çok kötüydü ayakta duracak hali yoktu. Gözü kararmıştı. Sürekli başı aðrıyor. Aşırı kilo kaybı yaşamıştı. Aðız ve burnundan kan geliyormuş. Cezaevi ve doktor kendisine arkadaşlarına aşırı baskı yapıyormuş. Cezaevi gardiyanları çocuðuma ve arkadaşlarına, “sizler teröristsiniz sizden tiksiniyoruz” demişler. Bunu bana oðlum söyledi. Ayrıca açlık grevinde kalanların normalde başka koðuşa konulması gerekiyormuş ama bu dahi yapılmamış çocuklarımızı farklı koðuşa vermemişler” dedi. Mersin Emniyet müdürlüðünün geçtiðimiz ay kendilerini karakola çaðırarak çocuklarının açlık grevinden vazgeçtirmesini istediðini belirten anne Binevş Kaya,

“Bizde kendilerine dedik çocuðumuz özgür iradesiyle yaptı ve sonuna kadar da eylemlerinin arkasındayız” diye konuştu. Anne Kaya, “Çocuklarımız göz göre ölüyor bir şeyler yapılmalı” dedi.

“ÇOCUKLARIMIZIN TALEPLERÝ TALEPLERÝMÝZDÝR”

Gıyasettin Yalçın’ın annesi Meryem Yalçın ise, “4 haftadır oðlumu görmemişim açık görüş cezası aldıðı için. 2 hafta önce telefonla görüştüm. Bana ‘anne durumumuz çok kötü üzerimizde baskılar var. Bizi eylemimizden vazgeçtirmek için bize her türlü baskı yapıyorlar’ dedi. Mersin Emniyeti de bizi telefonla aradı oðlunuz açlık grevinde sonlandırsın eylemini dedi bizde ‘kendi iradesiyle yapmış ve arkasındayız’ dedik.

“Çocuklarımızın talepleri bizim taleplerimizdir Kürt halkının talepleridir” diyen anne Meryem Yalçın, talepler karşılanana kadar sürekli mücadele içinde olacaklarını sözlerine ekledi.

TUTSAKLAR MEKTUPLA ÖLÜM ORUCUNA GÝRDÝKLERÝNÝ AÇIKLADI

Mersin E Tipi Kapalı Cezaevi'nde ölüm orucuna giren tutsaklar Giyasettin Yalçın ile Sait Kaya, Mersin ÝHD Şubesi’ne gönderdikleri mektupta, 9 Ekim günü açlık grevine girmeleriyle birlikte maruz kaldıkları baskılara dikkat çekmişlerdi.

ANF tarafından dün yayınlanan mektupta şunlar yer aldı:

“Bizler bu direnişi sürdürürken AKP’nin yalakaları durmadan bizlere saldırıyor. Fiziki olarak olmasa da gerek dr. yoluyla gerek farklı şekillerle şu an Mersin zindanında ciddi bir sıkıntıdayız. Bize karşı hukuki olmayan ahlaki olmayan bir saldırı söz konusudur. Artık çileye dönmüş. Dr. her gün bırakma baskısı ve taraflı davranıyorlar. Açlık grevlerinden dolayı tansiyon şeker ölçümleri alınırken canımızı yakarak acıtarak ölçümler yapılıyor. Aramalarda bizleri insani olmayan bir şekilde arıyorlar. Cezaevi idaresinin tek amacı açlık grevlerinin bitmesine bir saat dahi kalsa onlar tarafından bize bıraktırmalarıdır. Ellerinden gelen her şeyi bize dayatıp uyguluyorlar. B-1 vitamini yerine B-6, B-12 haplarını bize veriyorlar. Sıvı ihtiyaçlarımız verilmiyor. Bazı sıvı ihtiyaçlarımızı kendi imkânlarımızla alıyoruz. Yani yok dercesine, idarenin vermesi gereken ihtiyaçlarımız için bile oralı olmuyorlar. Bizler de cezaevinin bu baskısına karşı açlık grevimizi ölüm orucuna çevirdik.”

9 Kasım günü ulaşan mektupta, “Ölüm orucunun ikinci günündeyiz. Kamuoyuna duyuruyoruz” denilerek devamla şunlar belirtilmişti: “2 gündür tansiyon ve şeker ölçümlerini reddediyoruz. Yine açlık grevi nedeniyle bizim faks ve mektuplarımız ne alınıyor ne de veriliyor. 3-4 arkadaşa ve bana açık görüş cezası verildi. Bizleri baðlantısız bırakmaya çalışıyorlar.”

15 GÜNDÜR TECRÝT UYGULANIYOR

Kendilerini yaklaşık 15 gündür tecrit uygulandıðını belirten tutsaklar “Bizlere bu cezaevini yaşanmaz hale getirdiler” diyerek, milletvekilleri ve sivil toplum örgütlerinden harekete geçmeleri çaðrısında bulundu.