Londradaki olimpiyat oyunları ülkenin genel durumunu da yansıtıyor. Dış politikada, Kürt halkının demokratik talepleri konusunda hükümetin içinde bulunduðu aczi, açmazları ve abartmayla yalanın her çeşidini 2012 Londra olimpiyatı konusunda da görmek mümkündür.
Bu yazı hazırlandıðı sırada Türkiye sadece tek bronz madalya kazanabilmişti
Londraya büyük beklentilerle gidilmişti ama henüz olimpiyat bitmeden bu beklentinin yerini hüsranın aldıðı şimdiden görülebiliyor.
Bu ülkenin en büyük güncel palavracısı mücadele iyi gidiyor diyen Ýçişleri Bakanı mı sanıyorsunuz? Spor Bakanını unutmak haksızlık olur!
Olimpiyatta başarılı olunduðunu, ülkenin böyle bir başarıyı hiç yaşamadıðını iddia etti.
2012 Londra Olimpiyatına şimdiye kadarki en kalabalık kafileyle katılmışız!
Katılmışız da ne olmuş! Daha çok madalya mı kazanmışız?
Hiçbir dalda dereceye girmenin yanına bile yaklaşamayan yüzücüler için, başarılı oldular deniliyor.
Üç tarafı denizle çevrili ülkede en azından olimpiyat yüzme havuzunda yüzebileceklerini gösterdiler. Boðulma filan gibi olaylar yaşanmadı ve bu da sonuçta başarıdır!
Büyük umut baðlanan halterde hiç madalya alınamayacaðı belli oldu.
Sporların anası sayılan atletizmde durum zaten feci
AKPli spor yöneticileri şeytanın aklına gelmeyecek bir uygulama bulmuşlardı, ama bu da tutmadı.
Diyelim Etopyadan iyi koşan bir atleti ülkeye getiriyorsunuz ve hemen T.C: vatandaşı yapıyorsunuz. Kendisi hemen bir rekor kırıyor ve böylece atletizm tarihimizde ileri bir derece yapılmış oluyor.
Benzeri atletleri olimpiyata da götürüyorsunuz, ama orada bir şey yapamıyorlar.
Tesis yok, doðru dürüst antrenör yok ama ithal atlet var ve onlarla da bir şey yapılabileceði sanılıyor.
Basın da aynı havaya uymuş durumda
Potanın sultanları, filenin perileri gibi isimlerle kadın basketbolcu ve voleybolcuları teşvik etmeye çalışıyorlar ve güçlü bir takıma yenilince de üzülüyorlar.
Başka ne olmasını bekliyordunuz?
Çok sayıda tesiste küçük yaştan beri çalışan binlerce sporcu arasından seçilmiş bir takıma karşı ne derece başarılı olabilirsiniz?
Altın madalya alacak sporcuya hükümet bir servet vaat etti. Sanıyorlar ki, para verince bir şey olacak? Para; iyi eðitmenlerin eşliðinde ve uygun tesislerde uzun ve disiplinli çalışmanın yerini tutabilir mi?
Roboskidaki anlayışın aynısı
Öldürülenler için para verelim, susun!
Para verelim, altın madalya alın!
Paranın her sorunu çözeceði sanılıyor.
Mantık aynı
AKP hükümetinin Kürt halkına davranışıyla olimpiyattaki davranışı aynıdır. Politik terimleri sportif terimlere çevirin, aynı sonuca ulaşacaksınız: oyalama ve dikkati başka yana çekmeye çalışmak, sahte umut daðıtmak, apaçık başarısızlıða raðmen başarılı olunduðunu iddia etmek ve çözümü çıkmayacak yerde aramak
2020 olimpiyatı Ýstanbulda olursa çok başarılı olacaðız.
Nasıl olacaksın, belli deðil!
Aylardır bir asma köprüyü tamir edemediðin, trafiðin iyice keşmekeş olduðu bir kentte nasıl olimpiyat yapacaksın; o da belli deðil
Vaatler vaatler, tutulmayacaðı belli olan vaatler
Çözüm sürekli olmayan yerde aranıyor.
Daha fazla para veririz, sporcularımızın kendilerine daha fazla inanmalarını saðlarız, seyircimiz de onları teşvik eder
Bunlarla bir şey olmayacaðı Londrada görüldü
Varolan faktörlere bir de seyirciyi katsanız bile bu yol çözümün yolu deðildir.
Sporcu yetiştirme sisteminin baştan aşaðıya deðişmesi gerekiyor.
Mantık aynı, alanlar farklı ama mantık aynı
Gerilla baskınlarında verilen kayıplara karşı güvenlikli karakolların sayısının artırılması hedefleniyor.
Böyle yapınca sorunu çözmüş mü olacaksınız?
Daha fazla özel tim, daha fazla silahlanmayla sorunu çözebileceðinizi mi sanıyorsunuz?
Bu ülkenin anayasasında, idari yapısında, eðitim sisteminde önemli ve uygun deðişiklikler yapmadan Kürt halkıyla olan sorunu çözemezsiniz.
Çözümü sürekli olarak yanlış yerde aramak yerleşmiş bir kafa yapısıdır ve hayatın öteki alanlarında da kendisini göstermektedir.
Bu zihniyetle daha çok uðraşacaðız, öyle görünüyor