Aralarında Uluslararası Ýnsan Hakları Federasyonu (FIDH) ile Uluslararası Avukatlar Derneði’nin (UIA) de bulunduðu 18 kuruluş, 16 Temmuz günü görülmeye başlanacak olan PKK lideri Abdullah Öcalan’ın avukatlarının davası için BM’ye acil çaðrıda bulundular.
Açık bir mektup ile BM Yargıçlar ve Avukatların Baðımsızlıðı Özel Raportörü Gabriela Carina Knaul de Albuquergue e Silva ile BM Ýnsan Haklari Savunucuları Özel Raportörü Margaret Sekaggya’ya yapılan çaðrıda, BM Özel Raportörünün Ekim 2011’de Türkiye’ye yaptıðı ziyaret ardından Mayıs 2012’de yayınlanan Yargıç ve Avukatların baðımsızlıðıyla ilgili rapora dikkat çekilerek, Türkiye’de yeni olmayan siyasi hassas davalarda avukatlara yönelik tacizlerin son bir yılda arttıðına vurgu yapıldı.
Türkiye’de ‘terör karşıtı’ davalarda birçok avukatın “muðlak” olan “üyelik”, “destek” ve “propaganda” suçlamasıyla hukuki tacize maruz kaldıkları kaydedilen mektupta, ÝHD üyeleri avukatlar Muharrem Erbey, Hasan Anlar, Filiz Kalaycı, Halil Ýbrahim Vargün, Murat Vargün gibi avukatların ise evrensel insan hakları savunuculuðu yaparak bunu yaymak istedikleri için tacize uðradıkları ifade edildi. Mektupta, “Bu eðilim özellikle hukukun üstünlüðünün güçlendirilmesi önünde ciddi bir engel teşkil etmektedir” denildi.
Adil yargılama hakkının ihlaline yol açan adaletin avukatların taciz edilerek cezalandırılmasıyla kötüye kullanılmasından kaygı duydukları ifade edilen mektupta, Terörle Mücadele Yasası’nın özellikle son yıllarda avukat, insan hakları savunucularına karşı kullanıldıðına dikkat çekildi. Avukat ile zanlı arasındaki ilişkilerin aynı yasalar çerçevesinde ihlaline vurgu yapılan mektupta, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın avukatlarına yönelik taciz ve cezalandırmalara işaret edildi.
Öcalan’ın çok sayıda avukatına karşı, “Terör örgütü ile suç ortaðı” suçlamasından yüzden fazla dava açıldıðına dikkat çekilen mektupta, bu avukatların sistematik bir şekilde adli tacize tabi tutularak cezalandırıldıkları ifade edildi.
22 Kasım 2011’de 16 kentte 46 avukat ile 3 büro çalışanı ve 1 gazeteciye yönelik, terörle mücadele kapsamında gerçekleştirilen operasyonun hatırlatıldıðı mektupta, bununla avukatlara yönelik taciz ve cezalandırmanın yeni bir safhaya taşıdıðı kaydedildi. Avukatların 2008 yılından beri devam eden ‘KCK’ adı altında gerçekleştirilen operasyonlar kapsamında, ‘yasadışı örgüt üyesi olmak’ ve ‘yasadışı örgüt yöneticisi olmak’ suçlamasıyla gözaltına alındıkları belirtilirken, soruşturmanın gidişatı hakkında bilgi verilerek, 36 avukatın hala tutuklu olduðuna vurgu yapıldı.
Kamuoyunda ‘avukatlar davası’ olarak bilinen davanın 16-18 Temmuz tarihlerinde Ýstanbul 16. Aðır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlanacaðına dikkat çekilen mektupta, bu avukatlara yönelik devam eden hukuki baskılardan büyük endişe duydukları ifade edilerek BM raportörlerine şu çaðrıda bulunuldu:
“Bu durumun ciddiyetini göz önünde bulundurarak, 50 avukat, hukuk çalışanı ile gazeteciye yönelik suçlamaların düşürülmesi, genel anlamda ise, temelsiz ve savunma haklarına yönelik çalışmalarını hedefleyen avukatlara yönelik hukuki tacizlerin son bulması için sizleri yetkiniz çerçevesinde acil eyleme geçmeye çaðırıyoruz.”
Mektubun devamında, dava kapsamında 36’sı tutuklu, 10’u tutuksuz avukat ile 2’si tutuklu 2’si ise tutuksuz yargılananların isimlerine yer verildi.
Acil çaðrıyı imzalayan kurum ve kuruluşlar şöyle: Ýnsan Hakları Derneði (ÝHD), Uluslararası Ýnsan Hakları Federasyonu (FIDH), Dünya Ýşkence Karşıtı Örgütü (OMCT), ortak programları Ýnsan Hakları Savunucularının Korunması için Gözlem (Observatory), Uluslararası Avukatlar Derneði (UIA), Ortak Hukuk Geleneðinden Gelen Baroların Uluslararası Konferansı (CIB), Avrupalı Demokrat Avukatlar (EDL / AED), Kanada avukatların Haklarını Ýzleme Örgütü (LRWC), Avukatlar için Avukatlar (L4L), Barolar Ulusal Konseyi (CNB), Avukatlar Sendikası Fransa (SAF), Grenoble, Montpellier, Paris, Rennes Baroları, Grenoble Barosu Ýnsan Hakları Enstitüsü, Montpellier Barosu Ýnsan Hakları Enstitüsü, Brüksel Barosu Fransız Avukatlar Loncası.