'Öcalan özgür olmalı, tahkim edilmiş ateşkes sağlanmalı'
Kürt Halk Önderi Öcalan’ın özgürlüğü ve ateşkesin tahkim altına alınması çağrısında bulunan STK temsilcileri ile siyasetçiler, Meclis’te inisiyatif geliştirilmesi gerektiğini belirtti.
Kürt Halk Önderi Öcalan’ın özgürlüğü ve ateşkesin tahkim altına alınması çağrısında bulunan STK temsilcileri ile siyasetçiler, Meclis’te inisiyatif geliştirilmesi gerektiğini belirtti.
Kürt Halk Önderi Öcalan’ın özgürlüğü ve ateşkesin tahkim altına alınması çağrısında bulunan STK temsilcileri ile siyasetçiler, Meclis’te inisiyatif geliştirilmesi gerektiğini belirtti.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a yönelik tecrit uygulayan AKP hükümetine tepkiler devam ediyor. ANF'ye konuşan siyasetçi ve sivil toplum örgütü temsilcileri "Öcalan’ın özgürlüğü ve tahkim edilmiş ateşkes’ talebinde bulundu.
BECERİKLİ: SAYIN ÖCALAN'IN ÖZGÜR KOŞULLARI SAĞLANMALI
HDP Batman Milletvekili Saadet Becerikli: "Kürt sorununun çözümüne yönelik AKP ile gerçekleştirilen diyalogda AKP’nin samimi olmadığı biliniyordu. Seçimlere start verildiği günden itibaren açık bir şekilde AKP’nin tutumu ve yapmak istediği ortaya çıktı. Sayın Abdullah Öcalan üzerinde ağır bir tecrit uygulandı, Kürt halkına yönelik devletin bütün gücüyle baskı uygulanmaya başlandı. Burada Kürt sorununun askıya alındığı açık bir şekilde ortaya çıktı. AKP eğer bu sürece samimi yaklaşmış olsaydı; Kürt sorununun çözümü için bu işin baş mimarı olan Sayın Abdullah Öcalan üzerinde böylesi ağır bir tecrit uygulanmazdı. Sayın Öcalan’ın halkı ile örgütü ile bu kadar bağı kesilmezdi. Bu çok yanlış bir tutumdur, kabul edilir bir şey değildir. AKP veya devlet yetkilileri Kürt sorununun çözümüne devam etmek istiyorlarsa bir an önce tecridin ortadan kaldırılması gerekiyor. Müzakerelerin bu çerçevede acil bir şekilde sürdürülmesi gerekiyor. Sayın Abdullah Öcalan özgürlüğüne kavuşana kadar müzakerelerin sürdürülmesi gerekiyor. Kürtler asla masayı devirecek olanlar olmayacak ancak kalıcı bir ateşkesin sağlanması için Sayın Öcalan’ın özgür koşullarda diyaloğa girme olanakları yaratılmalıdır; AKP bundan sonra halklar arasında bir kaosa neden olabilecek tutumlarından vazgeçmelidir."
ATALAN: TECRİT, SÜRECİ BİTİRMEYE DÖNÜK PROVOKASYONDUR
HDP Batman Milletvekili Ali Atalan: "Birinci koşul; Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın halk ve hareketi ile özgür bir ortamda diyaloğa geçmesi. Ancak Sayın Öcalan’ın direktifleri ile olası bir savaş engellenebilir. Devletin atacağı bu adımlarla ateşkes kalıcılaşabilir. Sayın Öcalan için özgür koşulların yaratılması elzemdir. Yani istediği zaman tecrit, istediği zaman heyetler gidip görüşebilir tavrı kabul edilemez. Kürt Halk Önderi Öcalan’a tecrit uygulanması, çözüm sürecini bitirmeye yönelik başlı başına bir provokasyondur. Bu konuda devletin aklıselim ile hareket etmesi, Kürt Halk Önderi'nin serbest bırakılması, özgürlüğüne kavuşturulması, kendi hareketi ile direkt diyaloğa geçmesi gerekiyor. Muhtemel bir savaşın yerine barış ortamı kalıcılaşabilir. Toplumun sahiplenmesi ile birlikte Meclis'te bir önergeyle Sayın Öcalan’ın çözüm sürecini yürütülebilecek koşullarının yaratılması için Meclis'teki diğer siyasi partilerle inisiyatif geliştirilmesi gerekiyor."
TEKİK: TAHKİM EDİLMİŞ ATEŞKES SİSTEMLEŞTİRİLMELİ
Petrol-İş Sendikası Şube Başkanı Mustafa Tekik: "Öncelikle Kürt Özgürlük Hareketi'nin siyaseti belki tarihinde ilk kez Türkiye halkları ile Türkiye emekçileri ile çok muazzam bir kucaklaşma, bir buluşma gerçekleştirdi. Tabii yüzde 13’lik büyük bir başarı, ideolojik olarak Kürt hareketi ile pek barışık durmayan veya başarısından memnun olmayan çevreleri derin bir tefekküre, derin bir düşünceye soktu. AKP başta olmak üzere Türkiye sistemini temsil eden kimi güçlerin, gene özgürlük hareketi dışında kimi çevrelerin bu konudaki memnuniyetsizlikleri de biliniyor. Tabii bu konuda halklar kararını Kürt Özgürlük Hareketi nezdinde teveccüh göstererek, tecelli ettirdi. Doğal olarak Kürt Özgürlük Hareketi'nin, sivil toplum örgütlerinin ve halkın devleti yönetenlerden beklentileri de var; Kürt hareketi de bunu formüle etti. Biz bunu en rasyonel talep olarak düşünüyoruz.
Birincisi, Türkiye’deki muazzam kucaklaşmanın mimarının Sayın Öcalan olduğunu kimse gizleyemiyor. Gene birçok çevrenin hakkını teslim etmek üzere Sayın Öcalan’ın öğrencileri ve hareketi ile beraber Ortadoğu’da aydınlanmanın baskıya, zulme, tekçiliğe karşı aydınlığı sembolize ettiği bir aktör oluyor. Burada kardeşlik bağlarının gelişmesi, kucaklaşması ve özgürlük arzusunun pekişmesi biraz da Sayın Öcalan’ın özgür çalışma koşullarının yaratılmasıyla ilgilidir. Bunu biz bütün samimiyetimiz ile belirtmek durumundayız. İkincisi gene halk olarak, barışa, özgürlüğe yani yaşam inşasına gönül vermiş, oy vermiş insanlar olarak şunu ifade edebiliriz; bugün üç yıldır kanın dökülmediği zemin oluştu. Tabii bunda açık söylemek gerekirse, zimmi de olsa, örtülü de olsa iki tarafın ateşkesin varlığı önemliydi. Son bir yıldır özellikle çok provokatif olgu ve olaylar da gelişti. Başta Amed olmak üzere Kürt illerinin pek çoğunda, Türkiye’nin değişik illerinde Kürt hareketini, Kürt halkını tahrik etmeye yönelik çok büyük provokasyonlar gelişti. Ama hem Kürt halkı, hem Kürt kurumları son derece olumlu ve sabırlılık içinde duruşunu korudu ve sürdürdü. Doğal olarak bu süreçten sonra Türk, Kürt, Ermeni, Alevi, Sünni; tüm toplumsal katmanların tek beklentisi deklare edilmiş, tahkim edilmiş, sağlamlaştırılmış bir çift taraflı ateşkesin sistemleşmesidir. Açık söylemek gerekirse Kürtlerin öz yönetim kurumuna saygı duyulması gereken bir durumdur."