Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın avukatlarıyla görüşmesi tam bir senedir AKP hükümeti tarafından engelleniyor. Diyarbakır Barosu Başkanı Mehmet Emin Aktar, Öcalan'a yönelik tecrit konusunda yaptıðı açıklamada AKP Hükümeti'nin ulusal ve uluslararası hukuka aykırı davrandıðını belirtti. Hukuksuzluðun, Öcalan'la görüşen avukatların da hedef alınması şeklinde genişletildiðine dikkat çeken Av. Aktar, "Öcalan'la görüşmeyi hukuksuz biçimde engelliyorlar ve görüşmek isteyen avukatları da 'tutuklanırsınız' mantıðıyla tehdit ediyorlar" dedi.
'ADALET BAKANLIÐI YANILTTI'
ANF'ye deðerlendirmede bulunan Diyarbakır Barosu Başkanı Mehmet Emin Aktar, Öcalan'la görüşmelerin engellenmesi üzerinden ortaya konulan bahaneleri 'komik' buluyor: "Çok açık olan şey, Ýmralı'da bir tecridin varlıðı. Görüşmelerin engellenmesi için gerekçeler deðil, bahaneler gündemde ve bunlar oldukça komik olmaya başladı. Hukuki olarak bu engellemenin, kosterle, hava şartlarıyla açıklanması mümkün deðil."
Av. Aktar, Ýmralı'daki duruma ilişkin geçtiðimiz ay Adalet Bakanlıðı tarafından "inanmayan gidip görebilir" denildiðini hatırlatarak, ekledi: "Adalet Bakanlıðı'nın bu yaklaşımından sonra, yakın zamanda görüşmelerin önünün açılacaðını düşündük. Bu niyetle söylendiðini sandık ama bunun da üzerinden 1 aylık sürenin geçmesi, yanıldıðımızı gösterdi. Hükümetin böyle bir niyeti yok."
'ÝMRALI'YA GÝTMEK ÝSTEYEN AVUKATLAR TEHDÝT EDÝLÝYOR'
Öcalan üzerindeki aðır tecrit sürerken, devletin bununla da yetinmediðine dikkat çeken Mehmet Emin Aktar, "Öcalan'a tecrit uygulanırken, kendisinin avukatları da tutuklanmaya başlandı. Son iki yıldır kendisiyle görüşen avukatların tümü alındı. Bu açıdan baktıðımızda, hukuk temelinde işleyen bir süreci görmek mümkün deðil. Ortaya çıkan tablo, hem görüşmelerin engellenmesi hem de bundan sonra görüşmek isteyenlerin hedef alınması şeklinde. Ulusal ve uluslararası hukuka aykırı bir durum" diye konuştu.
Aktar, avukatların tutuklanmasını aynı zamanda, Ýmralı'ya gitmek isteyenlere dönük bir tehdit niteliðinde buluyor: "Bu görevi üstlenecek, Sayın Öcalan'la görüşmek için Ýmralı'ya gitmek isteyen meslektaşlarımız tehdit edilmiş oldu böylece. Hukuki bir temeli olmadıðı gibi, görevimizden alıkonuluyoruz. Ancak yüzlerce avukat bu göreve talip olduðunu söylüyor, ben de dahilim."
'KENDÝSÝ GÖRÜŞMEK ÝSTEMESEYDÝ FÝÝLÝ OLARAK GÖRÜŞME YAPTIRILIRDI'
Diyarbakır Barosu Başkanı Mehmet Emin Aktar, Öcalan'ın görüşmeyi kendisinin istemediði yönündeki iddiaları da eleştirerek, "Böyle bir şey varsa bile görüşmenin önünün açılması gerekirdi. Kendisinin tabii ki avukat seçme hakkı ve görüşmeme hakkı var. Ama tüm bunların olabilmesi için, fiilen önünün açılması gerekiyor" dedi. Şubatta Asrın Hukuk Bürosu'na gönderilen faksı hatırlatan Aktar, bu faksta Öcalan'ın avukatların suçlanmasına karşı çıktıðını, dolayısıyla 'görüşmek istemiyor' iddialarının da yalan olduðunun açıða çıktıðını dile getiriyor.
'ÖCALAN'LA BÝRLÝKTE TOPLUM DA MAÐDUR EDÝLMÝŞ OLUYOR'
Av. Aktar, "Bir yıl süre asla küçük görülmemeli. Çok aðır bir ihlal bu. Küçücük odada, tüm sosyal ilişkilerden koparılarak, görüşmeleri engellenerek, devlet bir suç işlemiş oluyor" dedi. Ayrıca hukuki boyutu dışında, Öcalan'ın siyasal gelişmelerde yön verebilecek bir kişilik olduðunu kaydeden Aktar, "Böyle bir kişinin bu aðır koşullarda tutulmasının hukuki bir temeli, anlamı olamaz. Zaten kişilik ihlalinden ziyade kendisinin şahsında topluma yönelik de bir ihlal işlemiş oluyor. Toplumun, görüşlerinden haberdar edilmemesi bu anlama geliyor. Önü tıkanarak, siyasi sürece müdahale şansı elinden alınıyor ve hem kendisi hem toplum maðdur edilmiş oluyor" şeklinde konuştu.
Av. Mehmet Emin Aktar, AKP Hükümeti'ne seslenerek, "Devlet yönetimi işi ciddiyet ister. Bir devletin kosteri yaptıramaması, ciddiyetsizliktir. Açık şekilde çıkıp 'görüştürmüyorum' deme cesaretini göstersinler o halde. Bizim temennimiz, bir an önce ama beklemeksizin bu tecridin kaldırılması, görüşmelerin önünün derhal açılmasıdır" dedi.