Öcalan’a Özgürlük İnisiyatifi'nden nöbet eylemi çağrısı

Öcalan’a Özgürlük İnisiyatifi'nden nöbet eylemi çağrısı

Fransa’nın Strasbourg şehrinde Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan için İşkenceyi Önleme Komitesi (CPT) ve Avrupa Konseyi kurumları önünde başlatılan nöbet eylemi birinci yılını doldurdu. Öcalan’a Özgürlük İnisiyatifi yayınladığı açıklamayla tüm Kürtleri eylemi daha aktif bir şekilde sahiplenmeye çağırdı. 

Geride kalan 52 hafta boyunca 5’er kişilik gruplar halinde Öcalan’ın özgürlüğü için nöbet tutulduğunun belirtildiği açıklamada “Nöbet tutan her Kürdistanlı, aynı zamanda kendi özgürlükleri için nöbet tuttuğunun bilinciyle bu eyleme katılım sağladı. Çünkü Önder APO, yüzyıllık inkar ve imha siyasetinin sonucu soykırıma kurban gitmenin eşiğinden yeniden dirilttiği Kürt halkının, demokratik temelde ulusal ve toplumsal birliğini oluşturmuş, özgürlük bilinci ve inancını, bunu gerçekleştirmeye dönük mücadele iradesi ve gücünü ortaya çıkarmış bir Önderliktir” denildi. 
Öcalan’ın barış sürecini geliştirme konusunda rolüne de değinilen açıklamada devamla şunlar belirtildi: “Söyledikleri ve yaptıkları milyonları, en önemlisi ölüm ve yaşamı ilgilendiren Kürt Halk Önderi’nin,  sadece son bir yıllık süreç içerisindeki gücü ve etkisi bile O’nun özgürlüğünün ne denli acil bir konu olduğunu, bir kez daha tüm ilgili kesimlere göstermiştir. Geçtiğimiz yılın sonunda, binlerce tutsağın süresiz-dönüşümsüz açlık grevini 68. Gününde 14 yılı aşkındır tutulduğu ağır tecrit koşullarında tek bir çağrısıyla sonlandıran Önder APO, hemen ardından yılın başında, tarihi bir girişimde daha bulunarak, Kürt sorununun siyasal, barışçıl, demokratik çözümü sürecini başlatmıştır. Hem sürecin gelişmesi için en ağır görev Önder APO'dan beklenecek hem de tecrit altında tutulmaya devam edilecek. Bu kabul edilemez bir durumdur.
Dolayısıyla böyle bir aktörün tutukluluk koşullarında tutulması, çözüm ve barışı, dolayısıyla halkların birlikteliğini ve tüm Ortadoğu bölgesinin huzur ve istikrarını riske edecektir ve etmektedir de. Önder APO'nun halen tecrit altında ve hapishanede tutuluyor olması, devam eden sürecin ruhuna ters, bir an önce çözülmesi gereken ciddi bir sorundur. Çünkü bir halkın özgür ve demokratik yaşamı için tartışmalar ve görüşmeler başlayacak, adımlar atılacak ama o halkın Önderliği özgür olmayacak! Bu mümkün değildir. Eğer bir barış olacaksa bu mutlaka o halkın önderliğinin özgürlüğüyle sağlanır. Yoksa barış olmaz. Bu nedenle Kürt sorununda demokratik barış sürecinin sağlıklı sürmesi ve kalıcılaşması için Önder APO'nun özgürlüğü, temel bir önceliktir. 
Bu yüzden Kürt sorununun çözümünden söz eden başta AKP Hükümetinin, bu konuya ciddi yaklaşması gerekir. Yoksa ne Kürt toplumu ne de demokratik güçler AKP’nin samimiyetine inanır. Dolayısıyla samimiyetin ilk sınavı bu olacaktır. Özelikle de şimdi olduğu gibi Kürt Halk Önderi bu sürecin esas aktörüyse ve Kürt Özgürlük Hareketi gerillayı sınır dışına çekerek, AKP Hükümeti ve Türk devletine, onbinlerce cana mal olan bu tarihi sorunun çözümü için adım atma fırsat ve imkanı sağlamışsa. Eğer buna değer verilmez ve Kürt Halk Önderi‘ne yaklaşımda çok önemli değişiklikler yaşanmazsa, bu süreç sağlıklı yürütülemez. Önder APO, tecrit ve hapishane koşullarında tutulduğu sürece, çözüm istemeyenler harekete geçerek, süreci sabote edecektir. Geçen dönemde kanıtlandığı üzere, tüm bunlara karşı tedbir alacak ve bu sürecin demokratikleşme ve Kürt sorununun çözümüyle sonuçlanmasını sağlatacak olan esasta Önder APO'dur. 
Bu yüzden ülkemizin dört parçasında olduğu gibi Avrupa’da da Kürtler ve dostlarımız olarak, geçen yılın başından bu yana, sırasıyla Cenevre-Strasbourg uzun yürüyüşü, ardından 52 günlük Strasbourg’daki açlık grevi, otobüs turu ve imza kampanyasıyla birlikte geliştirdiğimiz nöbet eyleminin, gecikmiş de olsa, aynı zamanda Kürt halkının özgürlüğü, bölge barışı ve halkların eşit-özgür birlikteliği bakımından ne denli yerinde bir eylem olduğu ve bunu Önder APO özgürleşene kadar sürdürmek gerektiği ortaya çıkmıştır. Nöbet eyleminin yıldönümü dolayısıyla 25 haziran günü strasbourg'da eylem yerinde yapılacak kitlesel nöbet tutma eylemine, başta şimdiye kadar nöbet tutan eylemciler, cenevre-strasbourg uzun yürüyüşüne katılan eylemciler ve strasbourg'daki açlık grevi eylemcileri olmak üzere, Avrupa'daki halkımızı ve dostlarımızı, katılıma çağırıyoruz. Tabiki nöbet eylemiyle birlikte, Önder APO'nun son Newroz dolayısıyla Amed’de milyonların huzurunda dünyaya ilan ettiği çözüm süreciyle gelişen olumlu zemini, Önderliğimizin özgürlüğü, dolayısıyla halkımızın özgürlüğü ve bölgemizin barışının sağlanmasını sağlayacak somut sonuçlara dönüştürmek için eylemlerimizin yoğunlaştırılarak sürdürülmesi ihtiyacı bulunmaktadır. Bundan hareketle İnisiyatif olarak, nöbet eylemiyle birlikte önümüzdeki günlerde yeni eylemlerle Önderliğimizin Özgürlüğü mücadelesini daha aktif ve etkili tarzda sürdüreceğimizi, halkımız ve kamuoyuyla paylaşıyor, aktif katılım ve destek çağrısında bulunuyoruz. Özellikle de, başta Kürt, Kürdistanlı ve her halktan dostlarımız olmak üzere, barıştan, adaletten, eşitlik ve demokrasiden yana tüm kesimlerden, 1 Eylül Dünya Barış Günü’ne kadar sürecek olan ‘Öcalan’a Özgürlük İmza Kampanyası’nı, kalan sürede aktif sahiplenmelerini bekliyoruz.
Son olarak başta Avrupa Birliği, Avrupa Konseyi, Birleşmiş Milletler, ABD ve Rusya olmak üzere uluslar arası ilgili kurum ve hükümetleri, tarihsel ve güncel olarak, bölgesel ve uluslar arası bir kördüğüm haline gelen Kürt sorununun diyalog ve müzakere yoluyla, barışçıl ve siyasi çözümüne yönelik, 14 yılı aşkındır tutulduğu ağır tecrit koşullarına rağmen büyük çaba gösteren ve girişimde bulunan Kürt Halk Önderi Önder APO'nun özgürlüğü ve dolayısıyla Kürt sorunun barışçıl demokratik çözüm sürecine olumlu katkı sunmaya davet ediyoruz.”