New York’taki davada 15 gün geride kaldı
İran’a yönelik yaptırımların delinmesi amacıyla AKP ve Erdoğan’ın Reza Zarrab eliyle kurdukları dolandırıcılık ve rüşvet sisteminin ayaklarından Hakan Atilla’nın yargılandığı davada 15’inci gün geride kaldı.
İran’a yönelik yaptırımların delinmesi amacıyla AKP ve Erdoğan’ın Reza Zarrab eliyle kurdukları dolandırıcılık ve rüşvet sisteminin ayaklarından Hakan Atilla’nın yargılandığı davada 15’inci gün geride kaldı.
Kasım sonunda başlayan ve Halkbank eski Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla’nın yargılandığı davada uluslararası rüşvet ağının başındaki isim Reza Zarrab ise tanık olarak ifade vermişti.
DAVANIN DÜŞÜRÜLMESİ TALEBİNE CEVAP ÇIKMADI
Hakan Atilla’nın avukatları dün, Türkiye’deki bir iddianameden delillerin kullanıldığı gerekçesiyle davanın düşürülerek yeniden görülmesi talebinde bulunmuştu. Ancak dünkü duruşmada jüri tarafından görüşülen talep konusunda herhangi bir karar verilmedi.
Davanın düşürülmesi talebinin yanı sıra Atilla hakkındaki kararın yarına kadar verilememesi durumunda Noel ve yılbaşı tatilleri nedeniyle 3 Ocak’ta yeniden başlayacak duruşmada karar verilmesi bekleniyor.
Daha önce davada Reza Zarrab’ın ifadeleri kapsamında sunduğu fotoğraflar ve çizdiği şemaların yer alacağı ekran veya panoların güncellenmesi de talep edildi. Yine Atilla’nın ABD’ye gittiği Mart ayında gözaltına alındığı ana dair videolar da izlenecek.
ZARRAB ERDOĞAN ONAYLI TÜM SİSTEMİ DETAYLARIYLA ANLATMIŞTI
Duruşmaların ilk 7 günü boyunca tanık olarak ifade veren Reza Zarrab, AKP’li eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’a 45 ila 50 milyon dolar arasında rüşvet verdiğini söylemişti. Dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan’ın İran’la yaptırımlara rağmen altın ve gıda ticaretinin başlatılması için devreye girdiğini ve Vakıfbank ile Ziraat Bankası’na bizzat talimat verdiğini dile getirmişti.
Zarrab ayrıca eski Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış’ın devreye girmesiyle Aktifbank’ta günlük 5-10 milyon işlem hacimli hesap açtığını ifade etmişti. Zarrab, Atilla’dan ziyade eski Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan’a rüşvet verdiğini ve Halkbank’ın İran’la yapılan ticaretteki payının yüzde 1 olduğunu söylemişti.
Davada Zarrab’ın yanı sıra ABD Hazine Bakanlığı ile diğer denetleyici kurumlarında görev alan ve İran’la ticareti yakından takip eden görevliler de ifade vermişlerdi. Tüm ifadeler, Halkbank’a çok sayıda uyarı yapıldığını ve İran’la altın ticaretinin ABD yaptırımlarına aykırı olduğunu hem Aslan hem de Atilla tarafından net bir biçimde bilindiğini gösteriyor.