Halkbank eski Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın tek sanık olarak yargılandığı davada, bugüne kadar Reza Zarrab’ın yanı sıra çok sayıda ABD’li üst düzey yetkili ile Türkiye’den bazı kişiler ifade verdiler.

12’inci günde ise savunmanın başvurusu üzerine Atilla’nın da ‘tanık olarak’ ifade vermesine karar verildi. Atilla’nın tanık olarak ifadesinin önümüzdeki hafta alınması bekleniyor.

17 ARALIK SORUŞTURMASINA YOĞUNLAŞILIYOR

Duruşmaların bu oturumunda da Türkiye’deki 17 Aralık 2013 operasyonlarında görev alan Hüseyin Korkmaz’ın dinlenmesi dikkat çekti. Korkmaz, daha önceki iki günde de ifade vermişti.

Hakan Atilla’nın avukatları ise, Korkmaz’ın Gülen Cemaati ile bağlantılı olduğu tezini vurgularken, cezaevinden çıkması için Fetullah Gülen tarafından mektup yazıldığını savundular. Ancak Korkmaz, bu iddiaları reddetmekle yetindi.

Korkmaz, yine Türkiye’den Amerika Birleşik Devletleri’ne (ABD) kaçırdığı ve New York Güney Bölgesi Savcılığı’na verdiği belgeler üzerinden sorgulandı. Korkmaz bu belgeleri 17 Aralık sonrasında görev yerinin değiştirilmesiyle kopyaladığını ve ABD’ye getirdiğini söyledi.

Hüseyin Korkmaz ayrıca kendisinin tanık olarak ifade vermek için başvurmadığını, bu talebin doğrudan New York Güney Bölgesi Savcılığı tarafından kendisine yapıldığını kaydetti. Korkmaz, buna ilişkin olarak Nisan 2016’da avukatıyla irtibat kurulduğunu ve 17 Aralık 2013 soruşturmasına dair elinde belge olup olmadığının sorulduğunu dile getirdi.

BİZZAT ERDOĞAN’IN TALİMATIYLA İŞLEYEN SİSTEM

İran’a yönelik yaptırımların delinmesi amacıyla R. Tayyip Erdoğan ve AKP hükümetinin kararıyla kurulan uluslararası dolandırıcılık sistemi 17 Aralık 2013’teki operasyonlarla ilk kez kamuoyu önüne gelmişti. Sistemin temel yürütücüsü olan Reza Zarrab, 2016’da geldiği ABD’de gözaltına alınmış ve onlarca yıl yargılanmak üzereyken işbirliğine gitmiş ve tanık olarak ifade vermişti.

İran’dan alınan petrol ve gaza karşılık gelen paraların doğrudan bu ülkeye ödenememesi nedeniyle kurulan sistem, en az 7 aşamadan oluşuyordu. Halkbank ile diğer çok sayıda Türk bankasının dahil olduğu bu dolandırıcılık sistemiyle petrol ve gaz paraları Dubai üzerinden altın veya gıda ticareti adı altında tekrar nakte çevriliyor ve İran’ın uluslararası ödemeleri için kullanılıyordu.

İlk 7 günde ifade veren Zarrab, Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın  bankalara bizzat talimat vererek kendisiyle çalışmalarını istediğini ve çok sayıda bakana on milyonlarca dolar rüşvet verdiğini söylemişti. Zarrab, davadaki tek sanık Hakan Atilla’ya rüşvet vermediğini söylese de, Atilla’nın olan bitenin farkında olduğunu vurgulamıştı.