Tutuklu Gazetecilerle Dayanışma Platformu (TGDP) Temsilcisi Necati Abay, AKP Hükümeti'nin basın üzerindeki baskıları nedeniyle mesleðini sürgünde yürütmeye karar verdi.
Tutuklu Gazetecilerle Dayanışma Platformu'nun (TGDP) kurulduðu tarih olan 2004'ten beri temsilciliðini yürüten gazeteci Necati Abay, mesleki faaliyetini, sürgün koşullarında sürdürmeye karar verdiðini açıkladı.
Düşünce suçlusu olarak üç kez cezaevine giren Abay; 12 Eylül 1980 faşist darbesi döneminde Metris Askeri Cezaevi'nde, 1997 darbe döneminde Gebze Cezaevinde, 2003 yılında da Tekirdað F Tipi Cezaevinde kaldı.
Gelinen aşamada AKP iktidarınca Almanyaya iltica başvurusu yapmak zorunda bırakıldıðını ifade eden gazeteci Abay, "Türkiyede basın özgürlüðü' konulu paneller nedeniyle Avrupada bulunuyordum. Almanya, Ýsviçre ve Fransadaki panellerimi yapmıştım. Yargıtay 15 Ekim 2012de kararını açıklayınca Belçika ve Hollanda panellerimi iptal ettim ve Türkiyeye dönmekten vazgeçtim. Almanyaya iltica başvurusunda bulunmak zorunda kaldım" dedi.
Devletin kendisine, 'ya F tipi cezaevinin ya da sürgünün yolunu gösterdiðini' anlatan Abay, şu bilgileri verdi: "Ýstanbul 12. Aðır Ceza Mahkemesi 4 Mayıs 2011 tarihli kararıyla örgüt yöneticisi olduðum iddiasıyla 18 yıl 9 ay hapis cezası vermişti. Avukatım Gülizar Tuncer ve ben Yargıtayın beraat istemiyle mahkumiyet kararını bozacaðı düşüncesindeydik. Çünkü mahkeme kararında da belirtildiði gibi bana kanıt yok ama kanaatten ceza verilmişti. Olmayan bir kanıt zaten bulunamazdı. Mahkemenin kararı hukuki deðil siyasi bir karardı. Buna karşın Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 15 Ekim 2012 tarihinde açıkladıðı kararla (henüz gerekçeli karar açıklanmadı) görünürde 18 yıl 9 aylık cezayı fazla bularak lehime bozdu ama örgüt üyeliðinden 10 yıl ile 15 yıl arasında cezalandırılmam gerektiðini belirterek esasen hukuksuzluðu perçinlemiş ve aleyhime bir karar vermiş oldu."
9 yıllık adalet arayışının sürgünle sonlandıðına dikkat çeken Abay, 9 yıl önce Atılım gazetesinde editör ve yazar olarak çalıştıðı sırada 'komplo' kurulduðunu ve tutuklandıðını belirtti. Serbest bırakıldıktan sonra TGDP'yi kurduðuna deðinen Abay, "Tutuklu gazeteciler gerçeðinin, tutuklu gazeteci sayısı bakımından Türkiyenin dünya birincisi olduðu gerçeðinin, basın özgürlüðü, düşünce ve ifade özgürlüðü alanındaki çok aðır sorunların Türkiye ve dünya kamuoyuna duyurulmasında, kamuoyu oluşturulmasında sözcülüðünü yaptıðım TGDPnin özel bir rolü vardı. Başbakan Erdoðanın 7 Mart 2012 tarihinde TVlerde isim vererek sözcülüðünü yaptıðım TGDPyi eleştiri bombardımanına tutması da cezalandırılmak istenmemin, sürgün dayatmasının nedenlerinden birisi olarak görüyorum" ifadelerini kullandı.
Ýstanbul Emniyet Müdür Yardımcılıðına ve Ýstanbul Terörle Mücadelenin başına getirilen işkenceci polis şefi Sedat Selim Ayı işkence davasında mahkum ettirenlerden birisinin de kendisi olduðunu anımsatan gazeteci Abay, bu durumu, sürgün dayatmasının nedenlerinden gördüðünü açıkladı.