Müslim: Yeni Osmanlıların denetimine girmek istemiyoruz

Müslim: Yeni Osmanlıların denetimine girmek istemiyoruz

Rusya’nın Sesi radyosuna bir röportaj veren PYD Salih Muslim Kürtlerin yeni Osmanlıların denetimine girmek istemediðini söyledi.

Halep’teki Kürtlerin durumu radyodan Kamiz Şeddadi’ye deðerlendiren Müslim, Halep’teki çatışmaların radikal Ýslamcıların bulunduðu mahallelerde meydana geldiðini ifade ederek Kürtlerin bu çatışmalardan olumsuz etkilendiðini bu yüzden savunma pozisyonu aldıklarını ifade etti. Müslim sözlerini şöyle sürdürdü: “Şu andaki çatışmalar genelde radikal Ýslamcıların konuşlandıðı mahallelerde meydana geliyor. Bu bölgelerde de Kürtler yaşıyor ve bu insanlar çatışmaların olumsuz etkilerini yaşıyorlar. Bir süre önce üç Sivil Kürt, çıkan çatışmalar sırasında hayatını kaybetti. Genelde ise Halep’in Kürt mahalleleri ne hükümet yanlısı silahlı kuvvetlerin, ne de muhalefete ait silahlı güçlerin hedefi olmadı. Aynı şekilde Halep’te yaşayan Kürtlerin iyi organize olduklarını da söyleyebilirim, kendi savunma güçlerini oluşturdular ve bu güçler Kürt mahallelerinin savunmasını yapıyorlar.”

Suriye’de Kürtlerin çoðunlukta yaşadıðı bölgelerin kontrolüne ilişkin soruyu deðerlendiren Salih Müslim Kamışlı ve Sare Kaniye şehirlerinde hükümet güçleri bulunduðunu ancak bunlar yerel yönetime karışmadıklarını altını çizdi. Halkın Kobani, Afrin, Derik ve bunlara komşu köy yerleşim yerlerinde kontrolü ele aldıðını ifade eden Müslim “Suriye’nin Kürt bölgelerinde durum genel olarak sakindir. Şu anda Batı Kürdistan’ın yönetimi ile ilgili tüm kararlar Suriye Kürtleri Yüksek Konseyi tarafından alınıyor. Bu konsey, Irak Kürdistan’ın başkenti Erbil’de Demokratik Birlik Partisi tarafından kurulmuş olan Batı Kürdistan Halk konseyi ve Suriye Kürtleri Ulusal Konseyi arasında imzalanan anlaşmaya göre kurulmuştur” dedi

ANKARA KÜRTLER ARASINDAKÝ GÖRÜŞ FARKLILIKLARINA OYNUYOR

Türkiye’nin, Kürdistan Ýşçi Partisi’nin (PKK) güney sınırlarında konuşlandıðına ilişkin suçlamalarını deðerlendiren PYD Başkanı Suriye’de PKK ve savaşçılarının hiç bir faaliyeti olmadıðını, tüm bunlar Türkiye makamları tarafından uydurulduðunu vurgulayarak “ Ankara 30 yıldan fazladır PKK ile mücadele adı altında partimiz de dâhil olmak üzere tüm Kürtlere karşı mücadele etmektedir. Her şeyden önce Suriye’deki Kürtlerin birleşmesini istemiyorlar. Çünkü Ankara bütün Kürt politikasını, Kürt politik güçleri arasındaki görüş farklılıkları üzerine kuruyor. Suriye isyanının başlamasından bu yana Türkiye Suriye’ye asker sokmak için bahane arıyor. Bunun nedeni Suriye’deki demokrasinin kaderi üzerine endişeler deðil, Kürtlerin ulusal haklarına kavuşmalarına engel olmak isteðidir. Bence şimdiki Dünya kamuoyunun tavrı Türkiye’ye, Suriye topraklarına askeri müdahale yapma imkânı vermiyor. Ancak yine de bu olası istilaya karşı tüm gücümüzle karşı koyacaðız. Böyle bir müdahale Türkiye için içinden çıkması çok zor olacak bir bataklık haline gelecektir. Suriye’nin ne Arap, ne de Kürt halkları ‘Yeni Osmanlıların’ boyunduruðuna bir kere daha düşmeyi istemiyorlar” dedi.

SURÝYE MUHALEFETÝNÝN BÝR PARÇASIYIZ

Müslim Özgür Suriye Ordusu’nun Türkiye’den alacaðı yardım karşılıðında PKK’ye karşı savaşmaya hazır olduðuna dair haberlere ilişkin soruya ise şu sözlerle cevap verdi: “Bu haberler gerçeði yansıtmıyor. Özgür Suriye Ordusu’nun sivil temsilcileri Kürt öz savunma güçleri ile baðlantı halindedirler. Ancak Özgür Suriye Ordusu deðişik unsurlardan oluşuyor. Suriye’de bulunan bazıları bizlerle iyi ilişkiler içindedir. Ýstanbul ya da Antakya’da oturanlar ise Kürt karşıtı açıklamalar yapıyorlar ve bana sorarsanız ne Özgür Suriye Ordusu’nu, ne de Suriye devrimini temsil ediyorlar.

Biz Suriye muhalefetinin bir parçasıyız ve hiç bir zaman devrimden uzak kalmadık. Ancak Suriye muhalefeti içinde birlik yok. Muhalefette olanlarla ilişkilerimiz Kürt Sorunu’nun çözümüne olan yaklaşımlarına baðlıdır. Sıkı ilişkiler içinde olduðumuz bir iç muhalefet var. Aynı şekilde Suriye Ulusal Konseyi gibi dış güçler tarafından kontrol edilen ve Kürtlerin haklarını kabul etmeyenler de var, bunlarla öyle bir baðlantımız yok.

Bizler, Suriye’de yaşayan tüm uluslar ve dini azınlıkların haklarının kabul edileceði demokratik bir Suriye için mücadele veriyoruz. Dünya kamuoyunun bu yönelişimize destek vermesini isteriz. Bu anlamda Rusya’ya yönelik büyük ümitlerimiz var. Dünya politikasında önde gelen oyunculardan biri olarak Rusya, bugün Suriye krizinin çözülmesinde önemli rol oynamaktadır.

Geçtiðimiz günlerde Moskova’ya yaptıðım ziyaret sırasında Rus makamlarına Suriye Kürtlerinin yaklaşımlarını anlatmaya çalıştım. Rus devleti temsilcilerinin adil taleplerimize anlayışla yaklaştıklarını düşünüyorum. Ümit ediyorum ki, Rus tarafı ile bundan sonra yapacaðımız görüşmelerde karşılıklı anlayışı pekiştireceðiz.”