Demokratik Alevi Federasyonu Matem Ayı, Yas-ı Muharreme ilişkin yayınladıðı açıklamada, muharrem ayı orucunun açlık grevcilerine adandıðını belirtti. Onların davası ve taleplerinin yanında olduðumuzu haykıracaðız dendi.
Matem Ayı Yas-ı Muharreme vesile olan Kerbelaların unutulmayacaðı belirtilen Demokratik Alevi Federasyonu açıklamasında, Alevi-Kızılbaş inanç kültüründe, çok belirleyici ve önemli bir yeri olan, Matem Ayı Muharrem Oruçlarının yeni bir yıldönümündeyiz. Muharrem Orucu denilince akla Kerbelanın kanlı vahşi katliamı gelir.
10 Ekim 680de Hz.Ýmam Alinin oðlu ve Hz. Muhammedin torunu Hz. Hüseyinin aile efradı çoðu çocuk ve kadından oluşan, 72 taraftarı ile birlikte Kerbela Çölünde, Yezit ordusu tarafından, susuz bırakılarak, vahşice katledildiler. Hz.Hüseyinin başı kesilerek mızrak ucunda Şam sokaklarında gezdirilerek ,Yezit muhaliflerine büyük bir korku ve göz daðı verilmek istendi dendi.
Hz. Hüseyinin ölmeden önce taraftarlarına yaptıðı son konuşmasında ise, Zalimlerin hükmü altındaki toprakların neresinde yaşarsanız yaşayın, ezilenlerin ve mazlumların birliði oluşmadıkca mukadderat deðişmez. Kerbela mazlum ile zalimin kavgasırdır. Zalimler dünyası var oldukça bu kavga devam edecek. Kerbelada açılan yara mazlumların yarasıdır. Akan kan mazlumların kanıdır. Bundan böyle zalimlerin açacaðı yaralar, benim yaram- akacak kan benim kanımdır. Benim kanım ile ezilenlerin kanı, benim yaram ile ezilenlerin yarası arasında fark görülmez. Şartları ve bedeli ne olursa olsun, hiçbir zaman ve hiçbir yerde, zalimlerin dünyasına biat etmeyeceðim, teslim olmayacaðım kesiti aktarıldı.
Alevi toplumunun Hz. Hüseyinin bu tarihi çaðrısı ve duruşunun bir gereði olarak 1332 yıldır, bu mesajın sorumluluðunu yerine getirdiðini vurguladı.
Bugün ülkemizde zalimlerin dünyasına karşı mücadele bayraðınının açlık grevi eylemcilerinin tuttuðu oruç olduðunun da altı çizildi. Bu eylemin en büyük baðlılık eylemi olduðu da vurgulandı. Cezaevi direnişçilerinin kazanmasının mazlumların kazanması olduðuna da dikkat çekilen açıklamada, Onların başarısı zalimlerin yenilgisidir denildi.
Ve açıklamaya şöyle devam edildi: Biz Aleviler olarak, bu yılki matem orucumuzu, bu mazlumların mücadelesine atfederek, zalime karşı topyekün mücadeleye çevirmeliyiz. Mazlumların birliðine dönüştürerek, zalimlere karşı korku salmalıyız. Aşuremizi bu yıl açlık grevi-ölüm orucu kahramanlarına adamalıyız. Onların davası bizim davamız, onların başarısı bizim sevincimiz olmalıdır.
Bu yılki aşurelerin onlar için pişirilip, şükranla sunulması gerektiðinin de belirtildiði açıklamada, Hz. Hüseyinin zalimlere karşı yükselttiði mücadele bayraðını onlar yükseklerde taşıyorlar. Zalime biat etmeyip, ölümü göze alarak mazlum insanlıðın onurunu ve iradesini yücelttiler. Bu yılki Aşurelerimizi mücadele kahramanlarına şükranla sunuyoruz" denildi.
Açıklamada son olarak, 3 günlük Mahsum-u Paklar orucunun 12 Kasım, 12 günlük matem orucunun 15 Kasımda başlayacaðı belirtildi. Aşure gününün ise 27 Kasım olduðuna da dikkat çekildi.