Muhalif basın ambargo altında

Basın İlan Kurumu sudan gerekçeler ile Evrensel ve BirGün gazetelerine ceza verirken Yeni Yaşam Gazetesi ise Resmî Gazete’de çıkan karara rağmen birçok cezaevine halen alınmıyor.

Türkiye cezaevlerinde toplam 111 gazeteci yaptıkları haberler yüzünden cezaevinde. Öte yandan baskı sadece cezaevleri ile sınırlı değil. Yakın zamanda Basın İlan Kurumu (BİK) çeşitli gerekçelerle BirGün ve Evrensel Gazetesi’ne ceza verip ilan akışını durdurdu. BİK’in gerekçesi ise BirGün Gazetesi’nin Baskı ve Bayi-İade Defterleri’nin gecikmeli olarak tutması ile haberlerde kaynak göstermemesi, Evrensel Gazetesi’ne verilen cezanın sebebi ise haber başlıkları. Evrensel, BirGün ve Cumhuriyet BİK’in ekonomik ambargosuna maruz kalırken Yeni Yaşam Gazetesi de uzun zamandır birçok cezaevine alınmıyor.

İKTİDAR GERİLEDİKÇE MUHALİF MEDYAYA BASKI ARTTI

ANF’ye konuşan Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat, Basın İlan Kurumu’nun, kuruluş gerekçesinin kamuoyunu bilgilendirme görevini yerine getiren basının desteklenmesi olduğunu hatırlatarak şunları söylüyor: “Bundan önce de BİK’in tüm basın organlarına kuruluş felsefesine uygun muameleye yaptığını söyleyemeyiz. Ancak, son yönetim değişikliğinden sonra ve yerel seçimlerde iktidarın ciddi bir gerilime yaşamasının ardından adeta yukarıdan düğmeye basıldı. İktidara muhalif parti ve çevrelerin görüşlerine yer veren gazetelere ilan kesme cezaları verilmeye başlandı. Daha önce 2-3 gün olan cezalar, yeni dönemde 10-15 gün olarak uygulanıyor.”

Polat, sürecin HDP’li belediyelere kayyum atanmasından sonra başlayıp; baskının zamanla CHP’ye doğru kaymasıyla, Evrensel, BirGün ve Cumhuriyet gazetelerine verilen cezaların da eş zamanlığı olduğunu ifade ediyor: “İktidar güç kaybettiğini gördükçe, muhalefeti ve muhalefetin sesine yer veren gazeteleri baskı altına alarak etkisizleştirmeye çalışıyor.”

ÖZERK BİR YAPISI OLMALI

BİK’te basın meslek örgütlerinin ve mesleğin bağımsız temsilcilerinin yer aldığı, özerk bir yapı olmadıkça tablonun değişmeyeceğine dikkat çeken Fatih Polat: “Bir dönem daha çok baskı, başka bir dönem belki daha az baskı. Oysa görev tanımı belli olan bir kurum bunu nasıl yapar? Özerk, bağımsız bir yapısı olsa yapamaz. Yani iktidarın güdümündeki yapısal sorunların sonuçlarını yaşıyoruz. Basın meslek örgütlerinin bu süreçte daha etkin rol olarak BİK'in tüzük, yönetmelik ve toplam yapısı ile kararlarına müdahil olması gerekiyor” şeklinde konuşuyor.

KENDİ GAZETELERİNE AKTARILIYOR

Basın İlan Kurumu’nun bu tavrını değerlendiren Yeni Yaşam Gazetesi okur temsilcisi de olan Gazeteci Hüseyin Aykol ise şunları söylüyor: “BirGün ve Evrensel ve hatta Cumhuriyet gazetelerine uyduruk gerekçelerle resmi ilan yasağı getirilmesinin iki yönü var. Kimi fotoların kaynağının belirtilmediği gibi gerekçelerle BirGün ve Evrensel'in BİK’ten aldığı ilanlar kesiliyor ve böylece onları önemli bir gelirden mahrum bırakıyorlar. Ancak bunun bir başka nedeni de satış tirajları yerlerde sürünen, kamu kuruluşlarından da yeterince ilan alamayan kendi gazetelerine ilan aktarmak. Hürriyet Gazetesi, daha geçen yıla kadar resmi ilan yayınlamaya tenezzül etmezdi. Hem de hakkı olduğu halde. Ancak maaş ödemelerinde bile zorlanan Hürriyet, Sabah gibi gazeteler bile resmi ilan yayınlıyor artık.

Aykol, önceki Özgür Basın Geleneği gazetelerde olduğu gibi Yeni Yaşam’ın da resmi ilan almamasının iki nedeni olduğunu belirtiyor: “Birincisi gazetenin belirli bir süre yayınlanıyor olması gerekiyor mesela. Ancak bizim gazetelerimiz sık sık kapatılıyor. Dahası biz, yayınlanmak üzere verilecek olan bazı ilanları ilke olarak yayınlayamayacağımız için almaktan yana değiliz zaten.”

KARARA RAĞMEN ALINMIYOR

Yeni Yaşam Gazetesi’nin cezaevlerine girmesi sorunun da çok eski bir mesele olduğunu kaydeden Hüseyin Aykol: “Her yeni gazetenin içeriye alınması belli bir zaman alır ve epeyce uğraşmamız gerekiyor her defasında. Yeni Yaşam çıktıktan ve bayilerde satılmaya başladıktan belli bir süre cezaevlerine girmeye başladı. Ancak açlık grevi sürecinde Adalet Bakanlığı’nın isteğiyle cezaevlerine girişine genel bir yasak getirilmişti. Ancak açık grevleri bitti ve hatta OHAL de kaldırıldı. Dahası Anayasa Mahkemesi, hakkında toplatma kararı olmayan tüm yayınların içeriye verilmesi yönünde bir karar aldı. 21 Mayıs 2019 günü Resmî Gazete’de yayınlanan bu karar, tüm kurumları bağlar. Nitekim şu anda gazetemizin girdiği cezaevi sayısı 10'u geçmiş bulunuyor. Diğer cezaevlerine gazetemizin girmesi için yaptığımız başvurular da sürmekte. Bu konuda görüşçülerden, içerideki akrabalarını uyarmalarını rica ediyoruz” şeklinde ifade ediyor.