TBMM bünyesinde kurulan Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu'na MÝT tarafından gönderilen belgelerde, Genelkurmay bünyesinde kurulan Muhabere Arama Kurtarma birimi ile Seferberlik Tetkik Kurulu'nun PKK'ye karşı kurulduðu, kontrgerilla faaliyetlerinde bulunduðu ortaya çıktı. Kontrgerilla faaliyetlerinde kullanılan 650 sivilin kimlik bilgileri de TBMM'ye gönderildi.
TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonuna, Milli Ýstihbarat Teşkilatının (MÝT) gönderdiði iki belge, adı geçmişte çok sık kontrgerilla faaliyetleri ile anılmış Seferberlik Tetkik Kurulu (STK) Başkanlıðı bünyesindeki özel bir birimle ilgili çarpıcı bilgiler içeriyor. Komisyonun kozmik kasada sakladıðı gizli ve çok gizli ibareli belgelerde STK bünyesinde, doðrudan Genelkurmaya baðlı örgütlenmiş subaylardan oluşan Muharebe Arama Kurtarmanın (MAK) devletin ihtiyacı dışında faaliyetlerde kullanıldıðı ifade ediliyor. MÝT ayrıca MAKta görev yapan 650 sivili de kod adlarıyla birlikte Meclise bildirdi.
MÝTten gelen gizli ve çok gizli ibaresi taşıyan belgeler komisyon raporuna konulmadı. Belgelerin ekine de MÝTe içerden yazılmış 6 sayfalık bir ihbar mektubu da konuldu. Meclisteki kozmik kasada saklanan bu belgelere sadece komisyon üyesi milletvekilleri bakabiliyor ancak fotokopi dahi çekemiyor. MÝTten gelen belgelerde yer alan bazı bilgiler şöyle:
HABURDAN KARDAKA: Bordo bereliler olarak bilinen Özel Kuvvetler bünyesindeki Seferberlik Tetkik Kuruluna baðlı MAK 39 kişiyle Haburda görev yaptı, Kardak krizinin çıkmasından sonra ise Genelkurmay bünyesinde çalışmaya başladı.
YEŞÝL VE TURUNCU KUVVET: MAKın görevi PKK ile işbirliði yapan unsurları pasifsize etme olarak belirleniyor. MAK, özellikle kritik bölgelerdeki insanları yararlı, zararlı, kullanılabilir olarak 3e ayırıyor. MAKta görev yapanlar da Beyaz, Siyah, Turuncu ve Yeşil kuvvetler olarak 4e ayrılıyor.
MÝT 650 ÝSMÝ GÖNDERDÝ: MÝT, MAKta görev yapan 650 sivilin isimlerini, kullandıðı kod adlarını ve telefon numaralarının olduðu listeyi de Meclise gönderdi. Türkiye genelinde MAKta görevli olduðu söylenen kişi sayısı da 4 bin olarak belirtiliyor.
HATAYA ÖZEL LÝSTE: MAKın hassas bölgelerde özel çalışma yaptıðı da görülüyor. Bunların başında Hatay geliyor. Hatayda korunacak kişi listesinde bazı siyasetçi, sivil toplum kuruluşu yöneticilerinin isimleri yer alıyor. Zararlı olarak belirtilen listede gayrimüslim ve BDPlilerin isimleri var.
PARTÝLERÝ YIPRATMA GÖREVÝ: MAK ve Seferberlik Tetkik Kurulunun baðlı olduðu Özel Kuvvetlerin görevi iç ve dış tehditlerin bertaraf edilmesi olarak tanımlanıyor.
Belgelerden MAKın bu çerçevenin dışına çıkarak, siyasi partilerin yıpratılması gibi bir misyonu da üstlendiði anlaşılıyor.
BELGELERDEKÝ DÝKKAT ÇEKEN AYRINTILAR..
MÝT, Çiller Özel Örgütü iddiasının 1996 yılında Cumhurbaşkanı Demirel ile görüşen Ýşçi Partisi lideri Doðu Perinçekin ortaya attıðını, bunların açık istihbarata dayalı bilgi notları olduðunu iletti.
Kumarhaneciler kralı olarak bilinen Ömer Lütfi Topalı öldüren silahlarda Abdullah Çatlının parmak izi bulunuyor.
MÝT, Azerbaycan Devlet Başkanı Haydar Aliyeve Türkiye destekli suikast yapılacaðı iddiasını Aliyeve ilettiðini doðruladı.
Susurluktaki kazada Abdullah Çatlı, Hüseyin Kocadað ve Sedat Bucak aynı arabadaydı. MÝTe göre bu 3lü kumarhane arsasına bakmak için Yalovaya gidiyordu.
Meclise gönderilen belgede bazı bölgelerde silahların gömülmesine de yer verildi. Bu silahların STKnın bilgisi dahilinde gömüldüðü kaydedildi. Belgede, silahların gömüldüðü söylenen yerlerle ilgili bazı krokiler de bulunuyor.
Seferberlik Tetkik Kurulu (STK), ABDde eðitim gören Tuðgeneral Daniş Karabelen tarafından 27 Eylül 1952de Milli Avcı Birlikleri şubesi olarak (şimdiki Özel Kuvvetler) içinde faaliyete başladı. Görevi barış zamanında düşman işgaline karşı direniş ve ayaklanma örgütlemek olan kurul, Özel Kuvvetler Komutanlıðına baðlı. STKnın adı 6-7 Eylül olaylarıyla da gündeme geldi.
Olaylarla ilgili daha sonra konuşan Özel Harp Dairesinin eski komutanlarından emekli Orgeneral Sabri Yirmibeşoðlu, Özel Harp Dairesinin işiydi ve muhteşem bir örgütlenmeydi ifadesini kullanmıştı.
STKnın ismi daha sonra da birçok olayda kontrgerilla olarak geçmişti. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Ýlker Başbuð, 29 Nisan 2009 tarihinde Genelkurmay Karargâhında düzenlediði basın toplantısında, STKya üstü kapalı deðinmişti. Bazı yayın organlarında, Ergenekon soruşturması çerçevesinde bulunan mühimmatın bir kısmının Özel Kuvvetler Komutanlıðına ait olduðu, bunların da seferberlik durumlarında kullanılmak amacıyla çeşitli yerlere gömüldüðü yönündeki iddiaları anımsatan Başbuð, Bunun net olarak cevabını veriyorum; 1986 yılına kadar TSKnın özellikle Özel Kuvvetler Komutanlıðımıza ait Türkiye sathında gömülü silah ve mühimmatı vardır. 1986 yılında alınan o karar çerçevesinde silah ve mühimmatın tümünün toplatılarak depolara alınması emri verildi ve bu işlem 1998 yılında tamamlandı. Bu şu demektir, TSKnın ülke sathında hiçbir yerde gömülü silah ve mühimmatı yoktur demişti.