Almanya’nın başkenti Berlin’de düzenlenen basın toplantısında konuşan TEV-DEM dış ilişkiler temsilcisi Salih Müslim “Türk devleti NATO’nun silahlarıyla 1 milyon 200 bin sivil insana saldırıyor” diye konuştu. Suriye rejiminin sınırını koruması için görüşmelerin Rusya üzerinden sürdüğünü belirten Müslim “Efrîn’de eski rejim anlayışı olursa ona karşı da direniz” diye konuştu.

Almanya’nın başkenti Berlin’de TEV-DEM dış ilişkiler temsilcisi Salih Müslim, Türk devletinin Efrîn’e yönelik saldırı ve işgal girişimine ilişkin Berlin'de basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısına Alman ve uluslararası medya kuruluşları büyük ilgi gösterdi.

Federal meclisin yanındaki federal basın konferansı salonunda konuşan Müslim, Efrîn’e yönelik saldırının son bulması için Almanya, AB ve NATO’ya çağrıda bulundu. Dr. Ben Garabedian’ın moderatörlüğünde gerçekleşen basın toplantısında konuşan Müslim, birkaç gün önce Rojava’dan geldiğini bildirdi.

Türkiye’nin teröristleri grupları desteklediğini baştan beri bildiklerini bildiren Müslim “Türk hükümetinin bu saldırıyla amacı kendi kontrol ettiği bölgeleri büyütmektir. Halep ve Rojava bölgeleri içeren, Kerkük-Musul’a kadar uzanan Misaki Milli’den söz ediyorlar. Bu savaşı fırsat bilip bu bölgeleri kendi denetimine almak istiyorlar” dedi.

“EFRÎN’İ EFRÎN HALKI SAVUNUYOR”

Türkiye’nin El Nusra ve DAİŞ gibi grupları desteklediğine dikkat çeken Müslim devamla şu bilgileri verdi: “Açıkça söylemek gerekirse DAİŞ’i onlar kurdu, onlar büyüttü. DAİŞ’in Musul’u işgal etmesinden sonra DAİŞ ile ilişkileri geliştirdiklerini kendileri de söylüyorlar. Efrîn’e yönelik saldırının başlamasından sonra Türkiye eski DAİŞ üyelerinin de içinde olduğu 50 otobüs çete üyesini bölgeye getirdiler.”

Efrîn tek başına kendi kendisini savunmaya çalıştığını bildiren Müslim “Şu anda Efrîn’i sadece Efrîn halkı koruyor. Efrîn kuşatılmış durumda, bölgede 800 bin Efrînli yaşıyor, yaklaşık 400 bin mülteci de bölgeye sığınan mülteci var. O bölgeyi savunan insanlar sadece Kürtler değil, diğer halklar da örgütlenerek bölgelerini savunmaya çalışıyorlar” dedi.

Efrîn’de örgütlü büyük bir askeri birliğinin olmadığına dikkat çeken TEV-DEM temsilcisi devamla şöyle konuştu: “Orada siviller kendi imkanlarıyla aldığı silahlarla bir direniş geliştirmeye çalışıyor. Türk devletini de biliyoruz ki sürekli sivil insanlara saldırıyor. Türk devleti orada NATO silahlarıyla 1 milyon 200 bine karşı saldırıyor. Burada sivil insanlar; kadın ve çocuklar yaşamını yitiriyor.”

“EFRÎN’İ SADECE MÜLTECİLER TERK ETTİ”

Uluslararası siyasetin Türk devletinin saldırılarına karşı sessiz kaldığına dikkat çeken Müslim “Şimdiye kadar doğru dürüst bir tepki görmedik, ABD sadece sivil ölümleri olmasın demekle yetindi. Orada olan insanlar kendimizi sonuna kadar direneceğiz diyor. Şimdiye kadar 30 bin insan Efrîn bölgesini terk etti, onlar da daha sonra bölgeye gelen mülteciler” diye konuştu.

Şimdiye kadar BM’nin de “sivillere saldırmayın” çağrısını yapmadığını hatırlatan Müslim “DAİŞ’in dünya için tehlikeli bir örgüt olduğunu hepimiz biliyoruz, Türkiye de DAİŞ’i uluslararası arenaya karşı kullanıyor. Efrîn’de Türk devleti yasaklı kimyasal silahlar kullandı ve dünya buna da sessiz kaldı” dedi.

Alman silahları ve tanklarının şimdi Efrîn’de sivil insanlara saldırdığını belirten TEV-DEM temsilcisi “Bu silahların kullanımı için NATO kuralları var, fakat Türkiye bu kurullara da uymuyor. DAİŞ ile mücadele de henüz bitmiş değil, Dera Zor’da savaşan bazı birlikler Efrîn’e gitti çünkü orada kendi aileleri var” bilgisini verdi.

Türkiye’nin daha önce Halep ve İdlip’de savaştırdığı grupları Efrîn’e yönelik saldırıda kullandığını ifade eden Müslim “Bu grupları Efrîn’e yerleştirmek istiyorlar, bunu Türkiye açıkça söyledi. Bu grupları ve orada yerleştirmek istediği Suriyeli mültecileri Avrupa’ya karşı kullanacak ve bunlar üzerinden sürekli Avrupa’yı tehdit edecek” diye konuştu.

‘AVRUPA KENDİ DEĞERLERİNE SAHİP ÇIKSIN’

Suriyeli mültecilerin memleketleri olan Halep ve Humus’a dönmek istediklerini vurgulayan Müslim “Onlar Efrîn’e gitmek istemiyorlar, bunu Türkiye zorla onlara dayatıyor” dedi. Suriye’nin parçalanmasına karşı olduklarını ve federal bir yönetimden yana olduklarını sürekli talep ettiklerini hatırlatan Müslim devamla şöyle konuştu:

“Baştan beri federalizmi savunuyoruz. Bunun dünyada birçok örneği var. Fakat Türkiye bunu istemiyor. Biz de Suriye merkezi yönetimine ‘gelin sınırlarınızı koruyun’ çağrısını yaptık. Ancak Türkiye’nin saldırıları sürdü ve rejimin buna karşı cevabı olmadı. Rejime çağrılarımız var, fakat bu bir anlaşmaya dönmedi. Altını çizerek söylüyorum; Efrîn’de rejimle bir anlaşma yok.

Türkiye’nin saldırılarına karşı herkes tepkisiz. Bize göre saldırılara tepkisiz kalmak desteklemek anlamına geliyor. Hiç kimsenin gelip bizi korumasını istemiyoruz, bizim böyle bir beklentimiz yok. Biz sadece Avrupa Birliği’nin kendi ilkeleri çerçevesinde bu saldırıya karşı pozisyon almasını istiyoruz.

Türkiye AB ile müzakere içerisinde ve para yardımı yapılıyor. Türkiye AB’den aldığı paralarla silah alıyor ve bunları bize karşı kullanıyor. Avrupa’nın kendi demokratik değerlerine sahip çıkmasını istiyoruz.”

‘REJİM İLE GÖRÜŞMELER RUSYA ÜZERİNDEN YAPILIYOR’

“Suriye haber ajansı birkaç saat içinde Suriye güçlerinin Efrîn’e gideceği açıkladı, bunun doğruluk payı var mı?” sorusuna Müslim “Dünden beri böyle açıklamalar var, fakat bir anlaşma yok. Suriye’nin zaten sınırlarını koruması gerekiyor, ancak şimdiye kadar Suriye böyle bir adım atmadı” cevabını verdi.

Suriye rejimiyle görüşmelerin Rusya üzerinden yapıldığını belirten TEV-DEM temsilcisi “Görüşmeler sonunda anlaşma olursa Efrîn’e gidecek Suriye askerleri sınırı koruyacak. Rusya bize baştan beri bize bunu dayattı; Ya Türkiye’nin oraya gelmesini ya da bölgede rejimin güçlerini kabul edeceksiniz” diye konuştu.

Baas rejiminin eski anlayışıyla Efrîn’e girmesini istemediklerini hatırlatan Müslim, böyle bir şeyin olması halinde direneceklerini bildirdi. Türkiye’nin hakkında çıkarttığı tutuklama kararlarına ilişkin soruya da Müslim “Benim Suriye pasapurtum var ve her yere de rahatça gidiyorum” cevabını verdi.

Birçok Avrupa ülkesinde temsilciliklerinin olduğunu hatırlatan Müslim, Berlin’de herkesle görüşmek istediklerini bildirdi. Kendilerine karşı bir anti propagandanın yürütüldüğüne dikkat çeken Müslim son olarak şu çağrıyı yaptı: “Almanya’da bizim bayraklar yasaklandı, bu yasaklar kabul edilemez. YPG ve YPJ bizim değerlerdir, onlara sahip çıkacağız. Sadece Kürtlerin değil Almanların da bu yasaklardan rahatsız olduğunu biliyoruz. Alman hükümetinin bu yasaklar konusunu yeniden düşünmeli.”