Mızraklı: HDP, çözümün adresi olacaktır

HDP’nin bundan sonraki siyasal yol haritasına dair konuşan HDP Amed Milletvekili Selçuk Mızraklı, “HDP geçmiş dönemlerde de olduğu gibi çözümün adresi olmaya çalışacaktır” dedi. Mızraklı, yönetimde bir 'savaş kumpanyasının' olduğunu vurguladı.

AKP-MHP bloku tarafından türlü yöntemlerle baraj altında bırakılmaya çalışılan Halkların Demokratik Partisi (HDP), yol haritasını belirlemek için Van’da 3 günlük kamp düzenlemişti. HDP’nin bundan sonraki politik dönem stratejisini, OHAL’in sonrasında getirilen sistemi, Meclis’in rolünü ve AKP’nin toplumsal/siyasal sorunlara yaklaşımını HDP Amed Milletvekili Selçuk Mızraklı, ANF’ye değerlendirdi. 

Tek adam sisteminin ihtiyaçlarına dönük kararnamelerin çıkarıldığına dikkat çeken Mızraklı, Meclis’in de başkanlık sisteminin ihtiyaçlarına cevap veren birtakım yasaların onaylatılması için gönderildiği bir mekan olduğunu söyledi. 

‘AKP-MHP OHAL’İ UZATTI’

Mızraklı, bu durumun, şimdiki Meclis Başkanı Binali Yıldırım’ın, Meclis’i başkanlık sisteminin ihtiyaçlarına göre kullanacaklarına ilişkin itiraflarından da anlaşılacağını belirterek, şunları kaydetti: “Bu çerçevede OHAL’in 3 yıl daha kalıcılaştırılmasına dönük olarak getirilen yasal düzenlemeler AKP ve MHP’nin çoğunluğuna dayanılarak geçirildi. Bu dönemde HDP grubu olarak bizler, günün bu koşullarında halklardan, demokrasi ve özgürlüklerden yana olan tutumun ne olması gerektiğini ısrarla vurguladık. Türkiye’deki toplumsal kutuplaşmanın bu kadar yoğunlaştığı bir dönemde gerek bu kutuplaşmayı artıracak gerekse birey, yurttaş ve devlet arasındaki ilişkide merkezi yapının bu kadar güçlenmesine yol açacak yasal düzenlemelerin bu ülkeye yarar sağlamayacağını defalarca dile getirdik."

‘ÇÖZÜMÜN ADRESİ OLACAĞIZ'

Tüm çabalarına rağmen kurşun askerler gibi dizilen birilerinin bu yasalara onay verdiklerini belirten Mızraklı, devamla şunları söyledi: “Bizler gerek komisyonlardaki tartışma süreçlerinde oralara muhalefet şerhimizi düşerek gerekse parlamentoda yaptığımız konuşmalarda soruna işaret ederek, aynı zamanda da reddimizi bildirdik. Bütün bu gelişmeler yaşanırken, Türkiye siyaseti adeta tek tipleştirilmeye çalışılırken halkların umudu olan demokratik muhalefeti ortaya koymak açısından HDP’ye düşen çok önemli rol ve sorumluluklar var. HDP geçmiş dönemlerde de olduğu gibi çözümün adresi olmaya çalışacaktır. Çatışmaları ve gerilimleri giderek derinleştiren bir dile hiçbir zaman dahil olmayacaktır. HDP, bu sürecin anormal ve ağır bir süreç olduğu bilincindedir. Bu önümüzdeki dönemde hayatın olağanlaşmasına, ülkede hukuk rejiminin işlerlik kazanmasına ve aynı zamanda yurttaş ile devlet arasındaki sözleşme olan anayasal ve buna tekabül eden yasal süreçlere ilişkin olarak da birtakım doğru, halktan ve haktan yana düzenlemelerin yapılması için çabalarına devam edecektir."

‘TARTIŞMALARIMIZ EĞİTİCİ OLDU’

Mızraklı, 24 Haziran seçimlerini değerlendirmek ve bundan sonrasına dönük ne gibi politikaların esas alınacağına yönelik Van’da gerçekleştirdikleri 3 günlük kampa ilişkin de şunları dile getirdi:

"Bu toplantı, hem parti olarak içinde bulunduğumuz dönemin kurumsal ve örgütsel olarak masaya yatırılması anlamında hem de Türkiye halklarının geleceği açısından bundan sonraki döneme denk düşen Türkiye politikaları açısından verimli bir toplantı oldu. Toplantıda, uluslararası eksende Türkiye’nin yaşamış olduğu birtakım sıkıntılara dönük ne gibi durumların olduğunu değerlendirmeye ve bunun için çözümlerin geliştirilmesi noktasında atacağımız adımlara ilişkin tartışmalar yürütüldü. Bu tartışmaların eğitici ve ileriye dönük olarak da toplumun ihtiyaç ve beklentilerine cevap verebilecek, bugünden yarına kendi siyasal ve toplumsal tabanımızla çözüm ve barış politikalarının egemen olması için atılacak adımlarda anahtar rolü göreceğini düşünüyorum."

‘SAVAŞ KUMPANYASI YÖNETİMDE'

Meclis’te halkların temsilcisi oldukları kadar barışın da temsilcisi olduklarını vurgulayan HDP Amed Milletvekili Selçuk Mızraklı, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Adeta bir savaş kumpanyası ve kliği bu ülkede yönetimin başındadır. Bu savaşın, bu ülke halklarına hayır getirmeyeceğini defalarca dile getirdik. Savaşın ister dilde ister pratikte ister iç güvenlik yasalarına teşmil edilirken, isterse dış politikalarda her zaman hayırsız ve toplum sağlığına aykırı olduğunu ifade etmişizdir. Bu anlamda bizler de barışı ve onu kurumsallaştırmanın, çözümü geliştirmenin aracıları ve elçileri olarak üzerimize düşen rolü yerine getirmeye çalışacağız.”