Mersin'de neler oluyor?

Mersin'de neler oluyor?

Mersin’de KCK adı altında iki ay içinde yapılan iki operasyonda neredeyse tutuklanmadık sivil toplum örgütü temsilcisi, insan hakları savunucusu, Kürt siyasetçi ve basın çalışanı kalmadı. Ýki operasyonda 4 basın çalışanı,3 ÝHD yöneticisi, BDP PM üyesi 2 kişi, BDP eşbaşkanları,6 BDP yöneticisi, 4 KESK üyesi, 4 ÝŞTAR kadın danışma merkezi çalışanı, Akdeniz belediyesinin 6 çalışanı, kadın derneði başkanı, GÖÇ-DER Başkanı tutuklandı. Yönetici ve üyeleri tutukalanan BDP, HDK, ÝHD, KESK ve Kibele Kadın Derneði ANF'ye konuştu.

Nüfusunun önemli bir çoðunluðu Kürtlerden oluşan Mersin’de hemen her hafta Kürtlere yönelik gözaltı ve tutuklama operasyonları gerçekleştiriliyor. Polis, savcı ve hakim ele ele Kürtlere karşı adeta bir cadı avı yürütüyor. 26 Kasım Pazartesi günü Akdeniz ve Toroslar’da en az 13 kişi daha gözaltına alındı. Kentte hak ihlallerinde yoðun bir artış gözleniyor. Ýnsan Hakları Derneði’ne göre Mersin’de 1 Ocak’tan bu yana hak ihlallerine ilişkin en az 375 başvuru kendilerine yapıldı.

Çocukların sürekli gözaltına alınıp tutuklandıðı, demokratik eylem ve etkinliklerin davalık olduðu Mersin’de özellikle Eylül ayı sonlarından bu yana yapılan iki KCK operasyonunda tutuklananlar, bu kentte özel bir hukuk mu işletiliyor sorusunu bir kez daha gündeme getirdi.

25 Eylül ve 3 Kasım tarihinde Mersin merkezli yapılan KCK operasyonunda gözaltına alınan ve tutuklananların hemen hepsinin sivil toplum örgütlerinin yöneticileri, siyasi parti temsilcileri, insan hakları savunucuları, gazeteciler ve kadın aktivisti olması dikkat çekiyor.

25 Eylül’de Mersin merkezli yapılan KCK operasyonda gözaltına alınan 38 kişiden 36’sı tutuklanırken, 3 Kasım’da yapılan 2. KCK operasyonunda ise gözaltına alınan 24 kişiden 10’u tutuklandı.

Her iki operasyonda 4 basın çalışanı, 3 ÝHD yöneticisi, 2 KURDÝ-DER yöneticisi, 4 YAKAY-DER üyesi, 2 MKM üyesi, 2 BDP PM üyesi, BDP il eş başkanları, 6 BDP yöneticisi, 4 KESK üyesi, 4 ÝŞTAR kadın danışma merkezi çalışanı, Akdeniz belediyesinin 6 çalışanı, kadın derneði başkanı ve GÖÇ-DER Başkanı tutuklandı. Bu operasyonlarda basın merkezleri, sivil toplum merkezleri, dernekler ve siyasi partiler basıldı ve bilgisayarlarına evraklarına kitaplarına el konuldu.

GÜLER TAN: KADIN ÇALIŞMALARI CEZALANDIRILIYOR

Bu duruma ilişin sivil toplum örgütleri ANF’ye konuştu. Başkanı KCK operasyonda tutuklanan Kibele Kadın Derneði yöneticisi Güler Tan, AKP hükümetinin kadın çalışmalarını dahi suç saydıðını söyledi. Güler Tan, “Mersin’de çok özel bir hukuk uygulanıyor. Yasal yapılan eylem ve etkinliklerin hepsi davalık oluyor. Kadın çalışanı 2 arkadaşımız keyfi bir biçimde tutuklandı kadın çalışması yaptıkları için. Kadın çalışması dahi cezalandırılmak isteniliyor. Ama ne olursa olsun demokrasi özgürlük ve kadın mücadelesinden vazgeçmeyeceðiz” dedi.

ÝHD Mersin Şube Sekreteri Temin Selmanoðlu, Pozantı üzerine çalışma yaptıkları için devletin kendilerini cezalandırmaya çalıştıðını ve başkanları dahil 4 yöneticilerinin tutuklandıðını kaydetti. Selmanoðlu, “Mersin’de muhalifleri bastırma sindirme operasyonu oluyor kim sesini çıkartıyorsa gözaltına alınıyor veya tutuklanıyor. Her yerde basın açıklamalarına izin verilirken burada izin dahi verilmiyor. Buda resmen burada hukukun olmadıðını gösteriyor” diye konuştu.

BDP: TUTUKLAMALAR NEDENÝYLE SÜREKLÝ KONGRE YAPIYORUZ

BDP Mersin Ýl başkanvekili Ýrfan Yücel, “KCK operasyonlarıyla Türkiye genelinde olduðu gibi Mersin’de de onlarca üye ve yöneticimiz gözaltına alındı ve tutuklandı. Mersin’de (Eylül ve Kasım’da) yapılan iki KCK operasyonuyla il eş başkanlarımız dahil olmak üzere 6 il yöneticisi arkadaşımız tutuklandı. Yoðun tutuklamalar nedeniyle sürekli olaðan üstü kongrelere gidiyoruz. Yaptıðımız her eylem ve etkinlik suç haline getiriliyor” diyerek operasyonlara tepki gösteri.

KESK’LÝ TUTSAKLARA MEKTUP GÖNDERMEK DE SUÇ!

KESK Mersin Şubeler Platformu sözcüsü Remzi Çiftçi, şöyle konuştu: “Türkiye genelinde KESK üyesi 70 kişi tutuklu Mersin’de ise 8 kişi tutuklu. 3’ü ‘Gösteri ve yürüyüş kanununa muhalefet ettiði’ için tutuklandı. Diðer 5 kişi ise ‘örgüt üyeliði’ suçlamasıyla tutuklu. 4 üyemiz KCK’den tutuklu ama sorgu sırasında kendilerine yönelik KCK ile herhangi bir soru yöneltilmemiş. ‘Ýş bırakma eylemine niye katıldınız’, ‘4+4+4 eðitim sistemine karşı niye çıktınız’, ‘KESK’li tutuklulara niye mektup ve kart gönderdiniz’ soruları yöneltilmiş. Mersin’de üyelerimize yönelik bir polis terörü var. Yaptıðımız her eylem ve etkinlik suç oluyor. 23 Mayıs’ta iş bırakma eylemimiz dahi davalık oldu ve KCK operasyonlarını protesto ettiðimiz için hakkımızda dava açıldı. Yapmak istediðimiz her yürüyüş engelleniyor oysa her yerde yürüyüş yapılıyor. Mersin’de çok özel bir hukuk uygulanıyor.”

SIRA HDK’YE GELEBÝLÝR

HDK Mersin Ýl eş başkanı Meral Tatar ise, “KCK operasyonları adı altında sivil toplum örgütlerinin üye ve çalışanlarını tutukluyorlar. Bu kabul edilebilir bir şey deðildir. STK temsilcilerini gazetecileri aydınları KCK operasyonu içerisine sokup tutukluyorlar. Bu operasyonlarla amaç Mersin’de yükselen toplumsal direniş muhalefetini kırmaktır. Muhalif olan herkesi tutukluyorlar. Yaptıðımız eylem ve etkinliklerin hepsi davalık oluyor. HDK olarak sıranın bize de gelebileceðini düşünüyoruz. Endişeliyiz. Ama bu baskılar gözaltılar ve tutuklamalar karşısında geri adım atmayız” dedi.