Merkel'in yeni rengi ne olacak?

Merkel'in kuracağı hükümetin rengi kadar Almanya'nın seçim ardından en çok tartıştığı konu ise ırkçı parti Almanya için Alternatif (AFD)'nin yükselişi.

Dördüncü kez başbakanlık koltuğuna oturmaya hazırlanan Hıristiyan demokrat politikacı Angela Merkel'i zorlu bir dönem bekliyor. Eski ortağı sosyal demokratların büyük koalisyon için 'yokuz' demesi ardından Merkel'in tek şansı Alman siyasetinin iki farklı ucu; hür demokratları ve Yeşiller.

63 yaşındaki Hristiyan Demokratlar Birliği (CDU) Genel Başkanı Angela Merkel, Almanya'nın yakın tarihinde dört kez arka arkaya başbakan olmaya başaran Konrad Adenauer ve Helmut Kohl'ün ismiyle anılacak mı?

Asıl mesleği kimyager olan Merkel 37 yaşındayken, iki Almanya'nın birleşmesinden sonra 1991 yılında dönemin başbakanı Kolh'ün teşvikiyle "Kadın ve Gençlerden sorumlu" Federal Bakan olarak adından söz etmeye başladı. CDU'lu ve CSU'lu politikacıların bile "Bu Doğu Almanyalı kadın da nereden çıktı?" serzenişlerine aldırmayan Merkel, 2005 yılından beri Almanya'nın şansölyesi.

ALMANYA'NIN YENİ RENGİ JAMAİKA BAYRAĞI MI?

Avrupa'da en uzun süreli kadın başbakan unvanını elinde bulunduran ve 12. yılına hazırlanan Merkel'in seçimlerinden ardından ortaya çıkan Federal Meclis tablosunda nasıl bir hükümet kuracağı bilmeceye dönüştü. Bir yandan partisinin ilk kez böyle ciddi oranda oy kaybetmesi, diğer yandan da aşırı sağcı AFD'nin yüzde 12,6 ile üçüncü parti olması Merkel'in elini zayıflatıyor.

Son 12 yılda iki kez 'büyük koalisyon' adıyla hükümet kurdukları SPD'nin lideri Martin Schulz'un yeni koalisyon hükümeti görüşmelerine ilk dakikada kapıyı kapatmasının ardından Merkel'in yeni ortak bulması epey zor alacak. Gözler ise kurulduğu tarihten beri CDU'nun yedeği konumunda olan Hür Demokratlar Partisi (FDP) ile Yeşiller Partisi'ne çevrildi.

Seçimin ardından Noel tatilinden önce Almanya'nın yeni hükümetine kavuşacağını söyleyen Merkel'in siyaset yelpazesinin farklı yerlerinde duran bu her iki partiyi nasıl ikna edeceği ise merak konusu. Çünkü FDP ve Yeşiller enerji, çevre, güvenlik, göçmen ve zenginlerden alınacak vergiler gibi ana konularda farklı söylemlere sahipler.

Ancak FDP ve Yeşiller Partisi şimdiden koalisyon görüşmeleri için birbirlerine sıcak mesajlar vermeye başladılar. CDU'nun siyah, FDP'nin sarı ve Yeşiller'in yeşil renginin biraraya gelmesinden dolayı Jamaika'nın bayrağını çağrıştırdığı için bu hükümet modeline 'Jamaika koalisyonu' deniliyor.

MERKEL: ERKEN SEÇİM GÜNDEDEMİMİZDE YOK

Yeni koalisyonun en büyük handikaplarından birisi mülteci mevzusu. CDU'nun 'kardeş partisi' Hristiyan Sosyal Birlik de (CSU) yeni gelecek mülteciler için bir üst sınır konulmasında ısrar ediyor. Üst sınırın ise 200 bin mülteci olması öneriliyor. Fakat başta Merkel olmak üzere, özellikle de Yeşiller hükümet anlaşmasına böyle bir şart konulmasına ısrarla karşı çıkıyorlar.

Her iki parti ile yapılacak görüşmeler için düğmeye basılması talimatını veren Merkel, dün düzenlediği basın toplantısında Almanya'nın istikrarlı bir hükümete ihtiyacı olduğunu söyledi. Merkel, erken seçim seçeneğini ise kesin bir dille ret ediyor. Seçmenlerin kendilerine hükümete kurmaları için görev verdiğini belirten Merkel "Bu görevi yerine getireceğiz" şeklinde konuştu.

AŞIRI SAĞ NEDEN YÜKSELDİ?

Merkel'in kuracağı hükümetin rengi kadar Almanya'nın seçim ardından en çok tartıştığı konu ise ırkçı parti Almanya için Alternatif (AFD)'nin yükselişi. Merkel'in Euro krizine karşı politikalarına tepki olarak 2013 yılında kurulan ve 2015'teki mülteci akını ardından yükselişe geçen AFD, önce birçok eyalette meclise girdi, şimdi de Federal Meclis'te Sol Parti'nin yerine üçüncü büyük grup oldu.

Anti-İslam, göçmen karşıtı söylemleriyle AFD'nin bütün partilerden, özellikle de CDU'dan oy devşirdiği belirtiliyor. Araştırma şirketlerinin araştırmalarına göre özellikle Doğu Almanya'da oy patlaması yapan AFD, CDU'dan 1 milyon, SPD'den 500 bin, Sol Parti 430 bin ve Yeşiller'den 40 bin oy çaldı. Ayrıca daha önce sandık başına gitmeyen seçmenlerden 1 milyon 200 bin seçmen de bu kez AFD için oyunu kullandı.

Bu arada ülkeye tek bir yeni mültecinin alınmaması ve devlete yük olan mültecilerin de gönderilmesi vaadiyle seçim kampanyaları düzenleyen AFD'de ise ilk kriz patlak verdi. Bir süredir partinin 'şahin kanadı' tarafından daha sert söylemlerde bulunması istenen partinin yüzlerinden biri olan Frauke Petry, AfD'nin meclisteki grubunda olmayacağını bildirdi.