Margot Wallström'den Erdoğan'ın yargılanmasına yeşil ışık

Dışişleri Bakanı Margot Wallström, yargılanmanın Türkiye'nin Roma Sözleşmesi'ni imzaladıktan sonra mümkün olabileceğini söyleyerek Erdoğan'ın yargılanmasına yeşil ışık yaktı.

İsveç Parlamentosu'nda Türkiye'de ifade özgürlüğünün ele alındığı oturumda, Çevre Partisi Yeşiller Milletvekili Jabar Amin'in Kürtlere karşı soykırım yapmakla suçladığı Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın uluslararası mahkemede yargılanması için inisiyatif almayı düşünüp düşünmediğini sorusunu yanıtlayan Dışişleri Bakanı Margot Wallström, yargılanmanın Türkiye'nin Roma Sözleşmesi'ni imzaladıktan sonra mümkün olabileceğini söyleyerek Erdoğan'ın yargılanmasına yeşil ışık yaktı.

Salı günü İsveç Parlamentosu'nda hükümet ortağı Çevre Partisi Yeşiller'in Milletvekili Jabar Amin, Liberal Parti Dış Politika Sözcüsü Birgitta Ohlsson ve aynı parti Milletvekili Tina Acketoft'un Türkiye'de basın ve ifade özgürlüğü ve Kürdistan'da işlenen insanlık suçlarının ele alındığı önergeleri görüşüldü.

Üç milletvekilinin verdikleri soru önergelerini yanıtlayan İsveç Dışişleri Bakanı Margot Wallström'ün sorulara somut yanıtlar verme yerine genellemeler yapması ve sorunun PKK ile Türk devleti arasında yeniden barış görüşmelerine başlanmasıyla çözüleceğini söylemekle yetinmesi önerge sahipleri milletvekillerin tepkilerine yol açtı.

Elindeki Sur ve Cizre’de yakılmış ve yıkılmış binaların resimlerini gösteren Amin, Kuzey Kürdistan’da soykırımının sürdüğünü, şehirlerin saldırıya uğradığını ve suçsuz insanların katledildiklerini ve evlerinde oturan kadınların Erdoğan'ın bombalarının hedefi olduğunu söyledi.

Son 6 ay içinde en az 10 Kürt yerleşim biriminin Türk devletinin saldırıları yıkıldığını söyleyen Amin, “Tüm bunlar Dışişleri Bakanını oldukça kaygılandırmalı. Çok açık olarak eleştirilerini söylemeli ve Türk rejiminin özgür düşünceye saldırılarını ve soykırımını kınamalıydı. Bu nedenle iki soru yönelttim: Dışişleri Bakanı olanları kınıyor mu? Yanıt alamadım. Dışişleri Bakanı Erdoğan'ın soykırım suçundan uluslararası mahkemede yargılanması için insiyatif almaya hazır mı? Buna da yanıt almış değilim” dedikten sonra Wallström'ün sorularına net yanıtlar vermesini istedi.

Eleştirileri yanıtlayan İsveç Dışişleri Bakanı Margot Wallström, Güneydoğu’da Kürtler ve bölgede yaşayan sokağa çıkma yasağı, çatışma, şiddetle karşı karşıya kalan halka sempati ve merhamet duyduğunu ve çok sayıda sivilin yaşamını kaybetmesinden üzüntü duyduğunu belirtti. PKK ile Türk devleti arasındaki çatışmaların şiddetlenmesini çok kaygı verici bulduğunu, bunun sadece Türkiye’de değil tüm bölgede istikrarsızlığın artmasına yol açacağını ifade etti.

“Sivillere ateş edilmesi kabul edilemez ve bu tür olayların hepsi soruşturulmalı. Bu tip olayların açığa çıkarılması için Türkiye’ye çağrı yapıyorum. Bundan birkaç hafta önce Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komiseri beyaz bayrak taşıyan sivillerin Türk güvenlik güçleri tarafından katledilmelerine dikkat çekti. Bu tabii ki kabul edilemez ve olanlar araştırılmalı” diyen Wallström, çatışmaların durdurulması ve sorununun çözümlenmesi için barış müzakerelerine yeniden başlanması gerektiğini söyledi.

Hem Türkiye hem de HDP ile yakın ilişkileri olmasının İsveç'e gelişmeleri olumlu yönde etkileme olanağı verdiğini söyleyen Wallström, Amin'in Erdoğan ve Türk rejiminin soykırım suçundan yargılanması için kendisine yönelttiği soruyu “Türkiye Uluslararası Ceza Mahkemesi (ICC) için Roma Sözleşmesi'ni imzalamayan son üye ülkelerden biri. Hükümetimiz Türkiye'nin Uluslararası Mahkemeye tam üye olması için girişimlerini sürdürme düşüncesindedir. Bu sorumluların yargı karşısına çıkarılmasının bir biçimidir” diyerek yanıtladı.

ERDOĞAN'I GOLLUM'A BENZETEN BİLGİN ÇİFTÇİ'NİN BAŞINA GELENLER GÜNDEME GETİRİLDİ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı ‘Yüzüklerin Efendisi’ filminin karekteri Gollum'a benzettiği için Aydınlı doktor Bilgin Çiftçi'nin başına gelenler İsveç Parlamentosu'nda Liberal Parti Milletvekili Birgitta Ohlsson tarafından gündeme getirildi.

Ohlsson, Erdoğan'ı Gollum'a benzettiği için Bilgin'in işten atılması ve hakkında dava açılmasının Türkiye'de ifade özgürlüğü ihlallerinin ulaştığı boyutları gözler önüne serdiğini belirterek İsveç Dışişleri Bakanı Margot Wallström'e bu koşullarda nasıl Avrupa Birliği’nin Türkiye ile üyelik müzakerelerine yeniden başlanabileceği sorusunu yöneltti.

Son 5 yıl içinde Türkiye’de basın özgürlüğünün önemli ölçüde kısıtlandığını, politikacılar ve Erdoğan’ın açıkca gazetecileri eleştirdiklerini ve bunun sosyal medyada gazatecilere yönelik baskı ve ölüm tehditlerine yol açtığını söyledi.

Hükümetin ekonomik gücünü kullanarak medya şeflerine baskı yaptığı ve siyasi konularda haber akışını etkilediğini belirten Ohlsson, son iki yıl içinde tanınmış pek çok gazetecinin baskılar sonucu işten atıldıklarını ifade etti.

Tüm bunların gazetecilerin kendi kendilerini sansür etmeye zorladığını belirten Ohlsson, Sınır Tanımayanlar Gazeteciler’in raporuna göre Türkiye’nin basın ve ifade özgürlüğünde 180 ülke arasında 149 sırada olduğuna dikkat çekti.

Erdoğan’ı rejimi eleştirenleri ve akademisyenleri cezaevine atan, demokrasilerde siyasi liderlerin gülecekleri siyasi hicivleri yapanları cezaevlerine atmakla tehdit eden bir lider olarak gördüklerini söyleyen Ohlsson, Erdoğan’ı Gollum’a benzeten Bilgin Çiftçi’nin başına gelenleri ayrıntılı bir biçimde aktardı.