Lübnan’daki KÜRTLER…

Lübnan’ın başkenti Beyrut’taki Newroz Derneği buradaki Kürtlerin merkezi olarak kabul ediliyor. 2014 yılında resmi açılışını yapan Newroz Derneği, kültürel ve toplumsal faaliyetler düzenliyor. Derneğin başkanı ise Hennan Osman.

Lübnan genelinde 100 bin civarında Kürt yaşadığı tahmin ediliyor. Bazıları bu sayının 70 bin, bazıları ise 120 bin civarı olduğunu iddia ediyor. Ama resmi bir bulgu, profesyonel bir çalışma yapılmış değil. Bilgilerin tümü tahmin fakat bu tahminler ise gerçeğe yakın olarak kabul ediyor.

Newroz Derneği Başkanı Hennan Osman’ın verdiği bilgilere göre, Kürtlerin Lübnan’daki hikayesini anlatan herhangi bir kitap yok. Devlet arşivlerinde resmi kayıtlar da yok. Ama bu konuda hazırlanan doktora tezleri var. Kürtler konusunda araştırma yapan herkes bu ‘doktora tezlerine’ dayanıyor.

KÜRTLERİN LÜBNAN’DAKİ TARİHİ

Buradaki Kürtler iki kuşağa ayrılıyor. İlki; Selahaddini Eyyübi döneminde gelen Kürtler olarak kabul ediliyor. Bu kuşak Kürtler kendilerini Lübnanlı olarak kabul ediyor, hiç Kürtçe bilmiyorlar. Lübnan üst sınıflarında bu Kürtler ağırlık basıyor. Son yıllarda ‘Kürt olduklarını’ söyleyenler var. Lübnan’ın resmi tarihinde Selahaddini Eyyübi döneminde gelen Kürtlerin ülkenin savunmasında oynadıkları role dikkat çekiliyor. Lübnan’daki etkili ve güçlü Al Merabi, Al Hamieh, Al Mışeik, Al Hamodu ve Al Kurdiye aileleri bu dönemde gelen Kürtlerden bazıları.

İkinci kuşak Kürtler ise; 1900-1925 yılları arasında gelen Kürtlerden oluşuyor. Özellikle Ermeni katliamı ve daha sonraki Kürt isyanları döneminde binlerce Kürt Suriye ve Lübnan’a göç etmiş bulunuyor. Buraya gelen Kürtlerin çoğunluğu da Kuzey Kürdistanlı. Mardin ve Botan bölgelerinden.

1920’lerde Türkiye Cumhuriyeti’nin baskılarından göç eden Kürt ailelerinin bazıları Suriye’de bazıları da Lübnan’a kadar gitmiş. Bazı aileler iki ülke arasında parçalanmış. Bu dönemde gelen Kürtler kendi dillerini konuşmuşlar, Kürtlüklerini korumuşlar. Ama zorlu hayat şartlarıyla karşılaşmışlar. Daha çok varoşlarda yaşamak durumunda kalmışlar. Kimliksiz bırakılmışlar. Kimliksiz olmalarından ötürü okula gidememiş, işyeri kuramamış, ev alamamışlar.

İKİ KUŞAK KÜRT ARASINDAKİ FARKLAR!

Selahattini Eyyübi dönemindeki Kürtler nasıl ki toplumun üst sınıfını oluşturmuşlarsa, geçmiş yüzyılda gelen Kürtler ise toplumun en alt sınıfını oluşturmuşlar. Sisteme entegre olmamışlar. Birçoğu ‘Kürdistan’a tekrar döneriz’ düşüncesiyle on yıllarca yaşamış ve bu süre şimdi yüzyılı doldurmak üzere.

MARDİN VE BOTAN’DAN GELEN KÜRTLER

Geçmiş yüzyılda gelen Kürtlerin büyük kısmının Mardin’den geldiği kabul ediliyor. Mixajni, Rajini ve Kurmanç aşiretlerinin bir bölümünün buraya göç ettiği herkesin ortak kabulü. Yine Beyrut’taki Basta mahallesinin de Şırnak’ın Besta bölgesinden giden Kürtler tarafından kurulduğu söyleniyor. Bu mahallenin çoğunluğu Bestalı Kürtlerden oluşuyor.

Newroz Derneği Başkanı Hennan Osman, “Kürtler buraya geldiklerinde en geri ve ucuz işlerinde çalıştılar. Hamallık yaptılar. Kadınlar temizlik işlerinde kaldılar. Eskiden Kürt dendiğinde temizlikçi ve hamal işiyle uğraşanlar akla geliyordu. Mecburiyetten kaynaklı bu işler yapılıyordu. Şimdi bu imaj düzelmiş. Lübnan iç savaşında birçok Kürt Avrupa’ya göç etti. Avrupa’ya gidenler burada kalan ailelerine ekonomik katkıda bulundular. Bundan dolayı ekonomik olarak biraz daha rahatladılar” diyor.

KÜRTLER BEYRUT, TRABLUS, BEKAA VE SAYDA’DA YAŞIYORLAR

Lübnan’daki Kürtlerin parçalı yerleşim yerlerinde olması da dezavantaj. Çoğu Beyrut’a yerleşmiş. Ama Trablus, Bekaa ve Sayda’da azımsanmayacak kadar Kürt var. Beyrut’takiler genelde “fakir mahallelerinde” kalıyorlar.

PKK’NİN LÜBNAN’A GİTMESİ YENİ BİR SAYFA AÇTI

1970’lerin sonu ve 80’lerin başında PKK kadrolarının Beyrut’a gelmesi yeni bir sayfanın açılmasına neden oldu. Lübnan’daki Kürtler hem PKK’nin burada faaliyet yapabilmesine yardımcı oldu hem de PKK’den aldıkları güçle örgütlenmeye başladılar. Abdullah Öcalan’ın Beyrut’ta misafir olduğu Kürt aileler bu faaliyetlere öncülük yaptı.

1990’larla birlikte Lübnan’daki Kürtler arasında siyasi, kültürel ve toplumsal faaliyetler ivme kazandı. Bu dönem ve öncesinde çok sayıda kadın ve erkek Lübnanlı Kürt PKK saflarına katıldı. PKK saflarına hayatını kaybeden 8 Lübnanlı Kürt olduğu belirtiliyor. Bunlardan Roza ve Binevş isimli iki kız kardeş, PKK’nin Lübnanlı ilk şehitleri olarak kabul ediliyorlar. 80’li yıllarda PKK’ye katılan Roza ve Binevş isimli kardeşlerin 90’lı yıllarda Garzan bölgesinde şehit düştükleri belirtiliyor.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 1999 yılında kaçırılması Lübnan’daki Kürtler arasında da derin bir kırılmaya neden oluyor. Öcalan’ın kaçırılması binlerce kişinin katılımıyla protesto ediliyor. Bu eylemlere Lübnan’ın farklı halk ve kesimlerinden Kürt dostları da katılıyor.

Dönemin Suriye hükümetinin Adana Mutabakatı çerçevesinde Kürtlere uyguladığı baskılar Lübnan’a da yansıyor. Kürt kurumları kapanıyor. Türk lobisi faaliyetlerini artırıyor. Ancak Refik Hariri’nin öldürülmesinden sonra Suriye güçlerinin Lübnan’dan çekilmesi sonucu hem Kürtler hem de diğer azınlıklar üzerindeki baskılar bir nebze hafifliyor.

Suriye savaşından sonra buraya gelen mülteciler arasında Kürtler pek yer almıyor. Ancak Efrin işgalinden sonra bu durum değişiyor. Efrinli yüzlerce ailenin şu an Lübnan’da mülteci oldukları belirtiliyor.

NEWROZ DERNEĞİ

Daha önce fiilen ama 2014 yılından itibaren resmi olarak faaliyetlerine başlayan Newroz Derneği, Lübnan’daki Kürtlerin merkezi olarak kabul ediliyor. Derneğin başkanı Hennan Osman, geçtiğimiz yıl parlamento seçimlerinde milletvekili adayı gösterildi, parlamentoya giremedi ama önemli bir başarı elde etti. Hennan Osman, faaliyetleri konusunda şunları belirtiyor.

LÜBNAN’DAKİ İLK KÜRT ADAY!

“Newroz kurumu kültürel ve toplumsal çalışmalar yapıyor. Kurumumuz bünyesinde Kürtçe dil kursları var. Kürt kültürüne yönelik çalışmalar var. Diplomatik görüşmeler var. Kürtler ve Lübnan’daki halklar arasında köprü rolü oynuyoruz. Diğer yandan kadın çalışmaları yapıyoruz. yapıyorlar. Aynı zamanda Lübnan kadın meclisi ve Uluslararası Kadın Hakları derneği üyesi bir kurumuz. STK’larla ilişkilerimiz var ve ortak çalışmalar yapıyoruz. Aynı zamanda buradaki halkımızın sorunlarını da çözmeye çalışıyoruz. Burası bir nevi Kürtlerin buluşma noktası. Miting ve toplantılar düzenleniyoruz.”

Hennan Osman, kendi adaylığı konusunda ise şunları belirtiyor: “İlk defa 2018 genel seçimlerinde Kürtlerin bir adayı oldu. Bu Kürtler için iyi oldu. İlk defa bir Kürt adayına oy verilmiş oldu. Kürtlerin de artık Lübnan siyasetinde etkin olma çabası açısından bir ilk oldu. Ama bu çalışmanın devamı olması lazım. Bu çalışma seçimden seçime kadar değil. Başarmak için yoğun bir çalışma olması lazım. Aday olmamız Kürtleri bir araya getirdi. Kürt oldukları bilinmeyen birçok kişi gelip Kürt olduklarını ve oylarını vereceklerini söylediler. Hedefimiz bir sonraki seçimde daha güçlü bir çıkış yapmak.”