Libya’yı düşüren bombalar Goman’ı düşüremedi

Libya’yı düşüren bombalar Goman’ı düşüremedi

Goman tepeleri tam 18 gündür bombalanıyor. Goman da mı neresi?

Goman, uzakta deðil yanı başımızdaki bir yer. Misakı Milli sınırlarında yani.

Goman, Şemzinan ilçesine yaklaşık 1 km uzakta ve Şemzinan Gerdiya yolunun geçtiði vadinin yamacına kurulu bir köy. Yani ‘misakı milli’ denilen sınırların içerisinde yer alan bir yerleşim yeri. Türk ordusu eşine ancak bir savaşta rastlanabilecek yoðunlukla bombalıyor misakı milli sınırları içerisindeki Goman’ı.

Evet, bir ülke kendi toprakları olarak gördüðü bir köyü, Goman’ı bombalıyor. Hem de savaş uçaklarıyla, kobra tipi helikopterlerle, obüs, havan toplarıyla, katuşalarla; bir ülke sözüm ona ‘kendi topraklarına’ kazan bombaları, füze ve roketler atıyor.

23 Temmuz’dan beri on sekiz gün boyunca Goman’a atılan bombaların haddi hesabı yok. Ancak bütün bu saldırılara, bombalamalara raðmen Türk ordusu hala Goman’a girebilmiş deðil. Goman hala gerilla denetiminde.

Ýddia ediyorum: Goman’a yapılan bombardıman bir Ortadoðu ülkesine yapılmış olsaydı, o ülke çoktan düşmüş olurdu. Goman’a atılan bombaların sayısı Libya’ya atılan bombalardan az deðil. Türk ordusu envanterinde ne kadar aðır silah varsa elindeki son teknoloji ile Goman’ı bombalıyor. Libya, böylesi yoðun bir bombardımana ancak birkaç gün direnebildi. Ancak Goman hala gerillanın elinde bulunuyor. Genelkurmay başkanlıðı, Goman’da kullanılan silah envanterini ve kullanılan bomba sayısını açıklarsa bu gerçek rahatlıkla görülecektir.

Türk devleti şimdi de bölgeyi askeri bölge ilan etti. Şimdi halk arasında acaba kimyasal mı kullanılacak? kaygısı gelişmiş durumda. Kürt halkı arasında kimyasal Necdet olarak bilinen Türk genel kurmay başkanı Necdet özel’in kirli geçmişi biliniyor. Özel’in genelkurmay başkanı olduktan sonraki ilk marifetlerinin de Kortek ve Roboski katliamları olduðu da kamuoyunun hafızasında. Türk ordusunun ve başındaki Özel’in kirli geçmişi ve katliamcı karakteri elbette ki Kürt halkını kaygılandırıyor. Kortek’te, Roboski’de bebek, genç, kadın, yaşlı demeden katledenler neler yapmaz ki?...

…

“8 şehit 6 fotoðraf”!

Şemzinan’da yaşananları kamuoyundan gizleyen AKP hükümeti, Çelê’de gelişen gerilla harekatına ilişkin de Türk halkını ve dünya kamuoyunu uyutmaya çalışıyor. Yalanın bini bir para!

Çelê’de gerilla harekatı başlamış. Tvler son dakika geçiyor. Ýlerleyen saatlerde resmi açıklamalar geliyor ve “Sekiz şehit” haberlerinin ayrıntıları bir bir geçmeye başlıyor.

Ancak bu işte bir terslik fark ediyorum. Sekiz şehit ama altı fotoðraf var. Kanalı deðiştiriyorum diðer kanallara bakıyorum, aynı. Sabah gazetelere bakıyorum. Aynı. Sekiz şehit altı fotoðraf! Gün boyu Tvlerde ölen askerlerin ailelerine yazdıðı mektuplar, son telefon konuşmaları, cenaze törenleri, ölen askerlerin öz geçmişi, acılı aileler… dramatik sahnelerden ibaret dakikalar!

Tam da bu esnada ölen iki korucu aklıma geliyor. Neden ölen korucuların fotoðrafı yok? Onlar da şehit deðil mi? Yoksa birileri daha fazla mı şehit?

Yahu insan en azından bir fotoðrafını vermez mi ölen korucuların? Merakım artıyor. Hemen genel kurmay başkanlıðının resmi sitesine bakıyorum. “Altısı asker, ikisi korucu olmak üzere sekiz şehit verdik” diyorlar. Altı askerin fotoðrafları ve kimlik bilgileri var ancak korucuların fotoðrafı burada da yok. Hemen Hakkari valiliðinin açıklamasına bakıyorum. Orada da durum aynı. Hadi fotoðraftan vazgeçtim isimlerini arıyorum. Yok, yok, yok!

Ýşte bu durum şüphelerimi daha da arttırıyor. Ýşin içinde bir iş var.

Ya AKP devleti ve Türk ordusu, ölen korucuları sadece istatistik olarak görüyor. Erdoðan “Kürt kardeşlerim” derken aynı karakolda ölen askerler ile korucuları bile ayırarak bölücülük yapıyor; ya da bu olayın farklı ve kirli başka bir yüzü var.

“Ýki korucu şehit düştü.” diyorlar. Ne fotoðraf var, ne isim. Onlar sadece “iki şehit”!

Şimdi genel kurmay başkanlıðına soruyorum: şehit düştü dediðiniz iki korucu kim? Eðer bunlar korucu ise ve çatışmada öldülerse neden isimlerini açıklamıyorsunuz?

Ölen askerler göklere çıkarılırken, ölen korucuların görmezden gelinmesi bölücülük deðil de nedir?

Yoksa karakol baskınında ölenler korucu deðil mi?

Yoksa asker ölümlerini gizlediðiniz gibi, “ölen iki korucu” meselesinde de gizlemek istediðiniz başka şeyler mi var?