Lenfoma hastası siyasi tutsak Şahin günbegün eriyor

Lenfoma hastası siyasi tutsak Cemal Şahin, sürgün edildiği Şakran Cezaevi’nde göz göre göre ölüme terk ediliyor.

Şahin’in eşi Dudu Şahin, günbegün eriyen eşinin Çapa Tıp Fakültesi Onkoloji Bölümü’nün raporlarına rağmen tedavi edilmediğini vurguladı. Kanser hastalığının yanı sıra sol böbreği de olmayan ve hepatit B hastalığına yakalanan eşinin 86 kilodan 75 kiloya indiğine dikkat çeken Şahin, "Geç olmadan eşimi serbest bıraksınlar. Bırakmayacaklarsa da Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi’ne yakın bir cezaevine nakletsinler ki tedavisi devam etsin" dedi.

KANSER TEDAVİSİ GÖRÜRKEN GÖZALTINA ALINIP TUTUKLANDI

Cezaevlerinde tedavi edilmeyen hasta tutsaklar adeta teker teker ölüme gönderiliyor. Bu tutsaklardan lenfoma (lenf kanseri) hastası Cemal Şahin, ailesinin tüm feryatlarına rağmen tutuklu bulunduğu Şakran Cezaevi’nde günbegün eriyor. ANF’ye konuşan Cemal Şahin'in eşi Dudu Şahin, eşinin ne ile suçlandığından habersiz ve tedaviden yoksun bir halde, 7 aydır tutuklu olduğuna dikkat çekti İstanbul Fatih semtinde simit fırını işleten ve Ümraniye’deki Tokat Almus Kültür ve Dayanışma Derneği başkanı olan eşi Cemal’in Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi’nde kanser tedavisi gördüğü bir dönemde gözaltına alınıp tutuklandığını anlatan Dudu Şahin, o günden beri eziyetli günlerin hiç bitmediğini ifade etti.

'EMNİYETTE İŞKENCE GÖRDÜ'

4 Ekim 2017 gecesi evlerinin yüzleri maskeli, uzun namlulu silahlarla Özel Harekatçılar tarafından basıldığını söyleyen Şahin, yaşananları şöyle anlattı: "Bana silah doğrultarak Cemal’i sordular. Kızımın ve eşimin uyuduğu odaya yöneldiler. Kızım ne oldu diye kalktığında, hiç unutmam, salonda polisler tarafından öldürülen Dilek Doğan’ın fotoğrafı asılıydı, çok korktum. Kızımın da eşimin başına aynı olayın geleceğini düşündüm ve karşılık vermemeleri konusunda onları uyardım. Eşim lenfoma hastası olduğunu belirtmesine rağmen, polis onu apar topar götürdü." Dudu Şahin, sol böbreği olmayan ve hastalığı nedeniyle boğaz lenfleri şiştiği için konuşmakta bile zorlanan eşinin 8 gün boyunca gözaltında tutulduğu Emniyette işkence gördüğünü; ilaçlarının verilmediğini belirtti. Eşinin 11 Ekim 2017 tarihinde Çağlayan Adliyesi’nde çıkartıldığı savcılıkta tutuklandığını aktaran Şahin, tutuklama gerekçesi olarak da eğitimciler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın cezaevine girmesine neden olan ve eşinin hiç tanımadığı itirafçı Berk Ercan’ın ifadelerinin gösterildiğine dikkat çekti.

86 KİLODAN 75 KİLOYA İNDİ

Şahin, önce Metris Cezaevi’nden Silivri 9 Nolu Cezaevi’ne nakledilen hasta eşinin bir hafta sonra da habersiz bir biçimde apar topar Şakran 1 Nolu T Tipi Cezaevi’ne sürgün edildiğine dikkat çekti. Eşinin şu anda havalandırması çift tel kafesle kapatılmış bir koğuşta tutulduğunu belirten Dudu Şahin, "Kanserin yanı sıra hepatit B hastalığına da yakalanan eşim günbegün eriyor, 86 kilodan 75 kiloya indi ve vücudunun her tarafı yara içinde. Ama ortada hala bir iddianame yok. Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi’nden lenfoma hastası olduğu ve tedavi görmesi gerektiğine dair rapor da olmasına rağmen, götürüldüğü İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavi edilmediği gibi, orada bir heyet tarafından cezaevinde kalabilir raporu verildi" diye konuştu.

'EŞİM GÖZ GÖRE GÖRE ÖLÜME GÖNDERİLİYOR'

Acilen tedavi olması gereken eşinin Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi’ne getirilmesi için, Adalet Bakanlığı’ndan Cumhuriyet Savcılığı’na kadar başvurmadığı yer kalmadığını anlatan Dudu Şahin, "Eşim göz göre göre ölüme gönderiliyor ama bizim feryadımızı duyan yok. Cemal’i geç olmadan serbest bıraksınlar. Bırakmayacaklarsa da Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi’ne yakın bir cezaevine nakletsinler ki tedavisi devam etsin" dedi. CHP milletvekilleriyle de bu konuda görüştüğünü aktaran Dudu Şahin, 51 yaşındaki iki çocuk babası eşinin, hiç tanımadığı bir itirafçı nedeniyle cezaevinde ölmesini istemediğini haykırdı.