Le Figaro: Kürtler özerkliðe yürüyor

Le Figaro: Kürtler özerkliðe yürüyor

Fransız Le Monde gazetesinden sonra, Le Figaro gazetesi de “Kürtler özerkliðe yürüyor” başlıðı altında Batı Kürdistan’daki gelişmelere dikkat çekti.

Georges Malbrunot imzalı haberde, “Nüfusun yüzde 10’un oluşturan Suriye Kürtleri de, Irak’ta 2003’te Saddam Hüseyin rejiminin düşmesi sonrası kardeşleri gibi, kendi kaderlerini belirlemek için mevcut kaostan yararlanıyor” denildi.

GECE YARISINA BEŞ KALA…

Batı Kürdistan’daki durumu “Suriye’nin kuzeyindeki Kürt bölgelerinde saat gece yarısına beş var” şeklinde ifade eden gazete, kentlerin teker teker “Arap olmayan Kürt azınlıðın” eline geçtiðini yazdı.

Paris’te sürgünde yaşayan Kürt bir yetkili Xalid Ýsa, sadece Qamişlo ve baðlı ilçelerin halkın denetimine geçmediðini belirtirken, burada da Kürtler ve yerel makamlar arasında yumuşak geçiş için görüşmeler yapıldıðını söyledi.

Gazete, Beşar El Esad’a baðlı güçler ile isyancılar arasında çatışmaların yaşandıðı Sünni çoðunluklu bölgelere karşın, Kürt bölgesinde sorumlulukların geçişi sırasında “çok şiddet” yaşanmadıðı yazdı. Gazete, ayaklanmanın başından beri Kürtlerin “ihtiyatlı bir bekleyiş” sergilediklerini kaydetti.

Xalid Ýsa, “Örneðin Qamilo’da, kentin üç temel girişini Kürtler koruyor ama PYD taraftarları, idari sorumlularla müzakereler için elçiler gönderdi. Korkuyorlar ama biz onlara, daha önce Kürtlerin kontrolüne geçen bölgelerde olduðu gibi aynı muamelede bulunacaðımızı söyledik” dedi.

KÜRTLER SABIRLI BÝR ŞEKÝLE PARALEL YAPILAR OLUŞTURDU

Le Figaro, Kürtlerin güvenlik güçleri ve Baas partisinden Qamişlo’yu terk etmelerini istediðini belirtirken, “Ama memurlardan işe dönmeleri istendi. Amaç, iktidar boşluðu oluşmaması için her şeyi yapmak. Güvenliðe gelince, PYD tarafından kadroya alınan ve geçen yılın sonunda bu yana hazırlıðı yapılan silahlı sivillerden oluşan ‘halk savunma birlikler’ tarafından yürütülüyor.” diye yazdı.

Gazete, Kürtlerin “Özerkliðe doðru yavaş yürüyüşlerinde Şam rejiminin korkusuna oynayarak sabırlı bir şekilde paralel yapıları ayakları üzerine oturttuðunu” kaydederken, Batı Kürdistan Halk Meclisi ile Suriye Kürt Ulusal Meclisi arasında 9 Temmuz’da Hewler’de Federal Kürdistan Bölge Başkanı Mesut Barzani başkanlıðı altında oluşturduðu ortaklıða dikkat çekti.

TEHLÝKELER

Irak Kürtlerinin aksine Suriye Kürtlerinin “baðımsızlık için mücadele” etmediðini söylediklerine işaret eden gazete, Ýsa’nın şu sözlerini aktarıyor: “Bizim modelimiz ayrılıkçı deðil demokratik özerkliktir” diyor. Saddam sonrası Federal Kürdistan’da olduðu gibi, Suriye bayraklarının da kaldırılarak yerine Kürt bayraklarının konulduðuna işaret eden Le Figaro, “Her ne kadar Baasçı memurlar Kürt manzarasının geniş bir kısmında kayboldularsa da, hayal edilen bu otonomi yolu üzerinde engeller var” dedi.

Birinci engelin içerideki Suriye mozaiði olduðunu söyleyen gazete, bunun da Arap aşiretler tarafından temsil edildiðini, Tel Abiat gibi iç toprakları veya Hasiça kentinde varlıklarının olduðunu ifade ederek, gaz ve petrol kuyuları ile Rakka ve Deyr Ezzor gibi çevresel kentlerin kontrolünün halen iktidarda olduðunu belirtiyor.

GRÝ ALANLAR

Xalid Ýsa, “Bu gri alanlarda, aşiretler terazideki aðırlıkları belirleyebilir” endişesini dile getirirken, “Bu nedenle, stratejimizin ayrılık deðil Suriye’nin birliði üzerine kurulduðunu anlatmak için onların temsilcileri ile ilişkideyiz” diyor. Gazete, bu güvencelere raðmen Tirbespi’de olduðu gibi bazı kentlerde Araplar ile Kürtler arasında çatışma yaşandıðını iddia etti.

TÜRK ÝSTÝHBARATI ARAP AŞÝRETLERÝ KIŞKIRTIYOR

Ýkinci tehlikenin Türkiye’den geldiðini yazan gazete, Ankara açısından Kürtlerin özerklik talepleri ile PKK’ye yakın görülen PYD kadar kabul edilemez olduðuna işaret ediyor. Gazete, “Kürt sorumluların dediðine bakılırsa, Türkiye’nin anti-Kürt blokaj kapasitesini aktifleştirdiði iddia ediliyor” ifadelerini kullanırken, bir başka Kürt yetkilinin şu sözlerini aktarıyor: “Türk istihbarat servisleri, bizim yeni yönetimimizi zorlaştırmak için Arap aşiretleri kışkırtıyor.”

Gazete, Türkiye’nin çoðunluðu Arap olan belli sayıda Suriyeli mültecileri, Kürtlerin taleplerini frenlemek için sınırın öte yakasına gönderdiði yönündeki iddiaya de yer veriyor. Gazete, “Son olarak, Ankara Türkiye’de barınan temel muhalif oluşum Suriye Ulusal Konseyi (SUK) üzerinde baskı oluşturmaktan da geri durmuyor” dedi.

Buna örnek olarak da kısa süre önce SUK’un başkanı Abdulbasıt Seyda’nın Türk Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoðlu ile yaptıðı görüşmeden sonraki şu açıklaması hatırlatıldı: “Biz Kürt bayraðı istemiyoruz, sadece baðımsızlık bayraðını istiyoruz.”

Ýsa ise, “Stratejimizin hiç olmadıðı kadar çatışmalardan kaçınması gerekiyor, hem Suriye’nin Arap olmayan bileşimleri ile hem de Türkiye ile. Suriye’den hareketle büyük bir Kürt devleti kurma tasarımından beslenmediðimizi bütün herkese göstermemiz gerekiyor” dedi.