Kıtay’ı yalnız bırakmayacaklar

Kıtay’ı yalnız bırakmayacaklar

Ali Ýhsan Kıtay, ‘PKK’nin üst düzey yöneticisi olduðu’ gerekçesiyle 12 Ekim 2011’den beri Hamburg’un Damtor Cezaevi’nde tutuklu. 13 Aðustos’ta mahkemesi başlayacak olan Kıtay’ın ömrünün yarısı Türkiye’deki cezaevlerinde geçmiş.

1965’te Bingöl’ün Valerek köyünde dünyaya gelen Ali Ýhsan Kıtay, daha çocuk yaştayken babasını kaybeder. Annesinden duyduðu isyan hikayeleri ile büyüyen Kıtay, küçük yaşlardayken devrim ve Kürt sorunu konusunda bilgi sahibi olur. Bu yaşlardayken kitaplarla da haşır neşir olur.

12 Eylül darbesinin bir kabus gibi çöktüðü Kürdistan’da Kıtay da, rejimin zulmünden nasibini alır. 1981 yılında devrimci faaliyetlerinden dolayı gözaltına alınan Kıtay, 58 gün her türlü işkence ve baskıya maruz kalır. 58 gün boyunca aç ve susuz bırakılan Kıtay, tüm işkence metotlarına raðmen düşüncelerinden ve kimliðinden taviz vermez. Ýşkencecilerin tüm yalvarış ve yakarmalarına raðmen adını dahi vermeyen Kıtay, çıkarıldıðı mahkemece tutuklanır ve akabinde 13 sene 8 aylık bir cezaya çarptırılır.

ÖLÜMÜNE ÝŞKENCE VE FÝRAR

Elazıð Askeri Cezaevi’ne konulan Ali Ýhsan Kıtay, burada da devletin her türlü sistematik işkencesine maruz kalır. 1987 yılında tahliye olan Kıtay, kısa bir zaman sonra özgürlük saflarında yer almak için yönünü daðlara çevirir. 1991’de Bingöl’de bir ihbar sonucu yakalandıktan sonra tutuklanan Kıtay’a adeta „ölümlerden ölüm beðen“ kabilinden işkence yapılır. Gördüðü işkencelerden dolayı ölümün eşiðinden dönen Kıtay’ın saðlıðı iyice bozulur. Erzurum Devlet Güvenlik Mahkemesi tarafından müebbet hapis cezasına çarptırılan Kıtay, tutuklu bulunduðu Nevşehir E tipi Cezaevi’nden 18 arkadaşıyla beraber firar eder. Arkadaşlarının güvenlikli bir biçimde kurtulmaları için en sona kalan Kıtay, dışarı çıktıðında kendisini almaya gelecek olan arabanın orada olmadıðını görür. Maceralı ve oldukça riskli bir şekilde Bingöl’e kadar ulaşmayı başaran Kıtay, Bingöl il sınırında kimlik kontrolünde yakalanır. Sahte bir kimlikle yakalanan Ali Ýhsan Kıtay buna raðmen kimliðini inkar eder.

ANA YÜREÐÝ DAYANIR MI

Götürüldüðü karakolda tüm işkencelere raðmen kimliði hakkında bilgi vermeyen Kıtay’a polis sinsi bir oyun oynar. Kıtay’ın yaşadıðı eve giden polisler, annesini karakola getirir. „Bak bakayım ana bu senin oðlun mu“ der demez annesi yılların özlemiyle bir çırpıda Ali Ýhsan Kıtay’ın boynuna sarılınca tüm gerçekler ortaya çıkar.

Kıtay ayakta duramaz bir haldeyken çok kötü koşullarda uzun bir yolculuktan sonra Muş Cezaevi’ne konulur. Müebbet cezasına bir de firar cezası eklenmiştir. Muş Cezaevi’nden Amasya Cezaevi’ne sevk edilen Ali Ýhsan Kıtay burada da kaçma teşebüsünde bulununca uzun bir süre hücre cezasına çarptırılır.

7 sene Amasya Cezaevi’nde kalan Kıtay buradan da Ankara’daki bir cezaevine sevk edilir. 47 yıllık ömrünün yarısını işkencelerde, hapiste ve daðlarda geçiren Ali Ýhsan Kıtay’a nihayet özgürlük yolu görünmüştür. 65 günlere varan açlık grevi direnişlerini, cezaevlerinde unutulmaz anıları, acıyı ve sevinci geride bırakan Ali Ýhsan Kıtay, nihayet yıllardır özlemini duyduðu Bingöl’dedir artık...

Kıtay’ı karşılayan sadece akrabaları deðildir tabii ki. Asker etrafı adeta ablukaya almış, Kıtay’ın yasadıðı mahalleye de işgal edilmiş görüntüsü vermektedir. Ali Ýhsan Kıtay özgürlüðe ilk adımlarını böyle atmıştır. Çıktıktan sonra defalarca ölüm tehditlerine maruz kalır. Numarası bilinmeyen telefonlarda aranarak „Sonunun Vahdettin Kıtay ve ve Nizamettin Kıtay gibi olmasını istemiyorsan Bingöl’ü hemen terk et“ denilerek korkutulmak istenilir. Ama Kıtay’ın hayatında korkuya ve yılgınlıða yer yoktur. Akrabalarının ısrarlı girişimleri sonucu Ýstanbul’a gönderilen Kıtay bir süre burada siyasi çalışmalarda bulunur. Bu legal çalışma alanlarında da polis Kıtay’ı rahat bırakmaz. Bir kaç kez gözaltına alınıp, bırakılır.

Arkadaşlarının ısrarlı girişimleri sonucu yurtdışına çıkan Ali Ýhsan Kıtay, son olarak Federal Almanya devletine iltica başvurusu yapar.

GÜLÜŞÜYLE DOSTLARINA BAKACAK

Ýlticası kabul edilen Kıtay, her Kürt insanı gibi ülkesi için siyaset yapmak isteyince Türkiye’nin en iyi müteffiklerinden olan Almanya’ın şimşeklerini üzerine çeker. ‘Çok uygar ve çok demokratik’ ülke Almanya, Kıtay’ın ‘PKK’nin Kuzey Almanya sorumlusu olduðunu iddia ederek 12 Ekim 2011’de onu Hamburg’ta gözaltına alır. Damtor Cezaevi’nde tecrit koşularında tutulan Kıtay, günün 23 saatini yanlız başına bir hücrede geçiriyor. Uzun tutukluluk yılları saðlıðından çok şeyler almışsa da inancı ve umudu ilk günkü gibi hala taze.

Ali Ýhsan Kıtay’ın ilk duruşması, 13 Aðustos Pazartesi günü saat 9:00’da görülecek. Duruşma öncesi Kıtay için 08:00’de mahkeme binası önünde miting düzenlenecek. Alman devletinin Kıtay’ın mahkemesine ilgiyi azaltmak için dinleyicilerin oturacaðı yere sivil polisleri doldurmak istediði gelen bilgiler arasında. Kıtay mahkeme salonunda dünüp dostlarını görmek istiyecektir kocaman gülüşüyle. Bakalım o gün, duruşma salonunda sevenleri mi çok olacak? Yoksa sivil polisler mi?

* Yeni Özgür Politika gazetesinde yayınlanmıştır