Danimarkadaki Kürt kurumları, geçen hafta Kürt Kültür Merkezine yapılan polis baskını ve son gözaltıları yazılı bir basın açıklaması ile kınadı. Avrupada Kürtlerin yaşam alanlarının giderek kısıtlandıðından endişe eden kurumlar, Bizim Danimarka Adaletine olan güvenimizi sarsmış durumda diyerek bu güvenin yeniden tesis edilmesini istedi.
Danimarka Dernekler Federasyonu (FEY-KURD) ve sekiz üye derneði ortak bir basın açıklaması ile Kürtlere yönelik kriminalizasyon politikasına tepki gösterdi. Açıklamada yetkili makamların tutumu ve medyanın Kürtler hakkındaki tek yanlı yayınları eleştirildi ve Kürtlerin adalete olan güvenlerinin sarsıldıðı ifade edildi.
DEMOKRATÝK YAŞAM ALANIMIZ GÝDEREK DARALTILIYOR
Basın açıklaması şöyle: Danimarkada yaşayan Kürtler olarak, her gecen gün genelde Avrupada ve özelde Danimarka´da demokratik haklarımızın ihlal edilerek yasam alanımızın kısıtlandıðını her gecen gün bir kez daha tecrübe edinmekteyiz. Avrupa ülkelerinin Amerikanın belirlediði terör listesine dayandırarak sahip olduðumuz kurum ve kuruluşlara yönelik gerçekleştirdiði saldırı ve engellemeler, biz Kürtleri her seferinde bir kez daha kaygılandırırken, Avrupadaki demokratik yaşam alanımızın da giderek darlaştırıldıðını düşünmekteyiz.
Danimarka Şehir Mahkemesi daha geçen sene Kürtlerin Özgür Sesi ROJ-TVyi Terör örgütünün yayın organı olarak damgalaması yetmezmiş gibi, bu sefer aynı şehir mahkemesi Danimarka Kürt Kültür Merkezimizde aktif olarak derneksel çalışmalar yürüten 8 arkadaşımızı PKKye para topladıkları gerekçesiyle 26 gün tutuklu yargılanmak üzere cezaevine gönderdi. Gerek bu 8 arkadaşımızın ailelerinin ifadesiyle gözaltına alınışları sırasında, gerekse de Kültür Merkezimize polisin gerçekleştirdiði baskın ve yarattıðı tahribat, Danimarkada Kürtlere uygulanan muamelenin, Türkiyede, Ýranda veya Suriyede uygulanan muameleden maalesef farklı olmadıðını gösterdi. Yaşanan bu olumsuz gelişmeler, Danimarkada normalde gururla bahsettiðimiz demokratik hak ve özgürlüklerin biz Kürtler için geçerli olup olmadıðından şüphe etmemize sebep oldu.
Kürtler tarih boyunca barış içinde beraber yaşadıkları halklara raðmen Ortadoðu coðrafyasındaki dört ülkede, iktidarların baskı, zulüm ve katliamlarına maruz kalkmış bir halktır. Kendilerine reva görülen bu muamelenin tek nedeni ise, kendi dilleriyle kendi kültürleriyle barış içinde bir hayat sürdürmek istemeleridir. Bu istekleri her seferinde daha fazla zulüm ve baskı ile cevap bulurken, Kürtler 100 senelik özgürlük mücadelelerini diasporada sürdürmek zorunda kaldılar. Ýlk Kürt Gazete olan Kürdistan gazetesinin Mısırda yayınlandıðını, ve Kürtlerin ilk özgür televizyon kanalının Belçikadan yayın yaptıðını hatırlarsak, diasporada sürdürülen özgürlük mücadelesinin ne anlama geldiði kestirmek daha kolay olacaktır. 2000 yıllarının başlarına kadar Avrupanın temel hak ve özgürlüklerinden kaynaklı Avrupa Diasporasında önemli bir oranda güç bulan Kürtlerin yasam ve eylem alanları 11 Eylül Saldırısından sonra farklı bir seyir aldı. Bu saldırıdan sonra Amerikanın, Avrupa ülkelerine dayattıðı terör listesinde, Kürt Özgürlük Hareketini de dahil etmesi, bir çok Avrupa ülkesinin yıllarca sempati ile baktıðı Kürtlere birden bire yönelmesine sebep oldu. Bugün Danimarka´da yaşanan bu son senelerdeki olayları da kısmen bu durumun devamı olarak görmekteyiz.
MEDYA YANLI VE YETERSÝZ BÝLGÝLENDÝRME YAPIYOR
Kürt kurumlarına yönelik gerçekleşen her eylem sonrası Danimarka kamuoyunun Kürtler hakkında bilgisinin ne kadar yetersiz olduðunu da bir kez daha görebilmekteyiz. Zira kamuoyunda Kürtler ve Kürt sorunu ile ilgili bilgiler maalesef Danimarka basınının onlara sunduðu bilgilerle sınırlı. Danimarka basınının Kürt sorununda haber kaynaklarının eleştirisi noktasındaki yetersizliði de gözönüne alındıðında sorunun ciddiyeti bir kez daha ortaya çıkıyor. Kürt sorununda genelde taraflı Türk haber kaynaklarını kullanan Danimarka medyasının bu eksikliðini gidermeyi kendimize bir görev olarak biliyoruz. Bu sebeple Danimarka Kürt Dernekler Federasyonu FEY-KURD olarak Danimarka Kamuoyunda Kürtlerle ilgili yanlı ve yetersiz bilgilendirme noktasında kamuoyuna karşı, sorunun farklı bir perspektifle sunmayı bir görev olarak biliyoruz. Aksi takdirde Kürtlerin medyada var olan temsiliyetleriyle, toplumda her Kürdün terörist olduðu izleniminin yaratılacaðının endişesi içindeyiz.
Medya eliyle toplumda yaratılan bu izlenime raðmen, Kürtlerin Danimarkada yaşayan azınlıklar içerisinde en fazla uyum saðlayan grup olduðunu bugün Danimarkada herkesin bildiði bir gerçeklik. Örneðin Danimarka Kürt Dernekler Federasyonu olarak bugün bünyemizde; akademisyeninden, örgencisine, kültür çalışanından işverene kadar bir çok grubu temsil ediyoruz.
POLÝS BASKINI DERNEKLEŞME ÖZGÜRLÜÐÜNE SALDIRIDIR
Bu basın bildirisiyle bir kez daha ilan etmek istiyoruz ki, Danimarka polisinin geçen hafta baskın gerçekleştirerek arama bahanesiyle tahrip ettiði Danimarka Kürt Kültür Merkezi, Danimarkada yaşayan Kürtlerin ve dostlarının ortak buluşma platformudur. Yürüttüðü kültürel ve sosyal faaliyetlerle Kürtlerin kendi deðerlerini yaşatma imkanı saðlayan bu merkez diðer yandan, ülkede yasayan Kürtlerin toplumsal entegrasyonuna da önemli bir katkı sunmaktadır. Kültür Merkezi olarak her hangi bir politik aktivitenin içerisinde bulunmuyoruz. Ancak şüphesiz, Dünyada Kürtlerin yaşadıkları sorun ve problemlere de duyarsız da kalmıyoruz. Bu sebepledir ki, gerek kültür merkezi üyeleri olarak gerekse de Danimarka Kürt Dernekler Federasyonu olarak, merkezimize ve üye arkadaşlarımıza yöneltilen suçlamaları anlamakta güçlük çekiyoruz.
Kurumlarımıza ve üyelerimize yönelik gerçekleşen son olayları dernekler ülkesi olarak bilinen Danimarka´da dernekleşme özgürlüðüne ve genel olarak demokratik deðerlere bir saldırı olarak görüyor ve Kürtlere yönelik gerçekleştirilen suçlamaların arkasında politik amaçlar olduðunu düşünüyoruz.
TÜRKÝYE ÝLE ÝŞBÝRLÝÐÝ YAPILIYOR
Daha önce ROJ TV Davasında olduðu gibi, Wikileaks Belgeleriyle ortaya çıkan ve şu anki NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussenin adaylıðı noktasında gerçeklesen Danimarka- Türkiye işbirliðinin, şu an yaşadıðımız son olaylarda da geçerli olduðunu düşünmekteyiz. Zira Danimarkanın Kürt Kurum ve Kuruluşlarına yönelik gerçekleştirdiði eylemler, bizim Danimarka Adaletine olan güvenimizi sarsmış durumda.
Sarsılan güvenimize raðmen, dünyada hukuk devleti olarak parmakla gösterilen Danimarkanın bundan sonraki süreçte ortaya koyacaðı tavır ve duruşla, Kürtlerin adalete olan inancını tekrar kazandıracaðını umut ediyoruz.
Açıklamada imzası olan kurumlar şöyle: FEY-KURD ile sekiz üye derneði: Dansk Kurdisk Kulturcenter (Danimarka Kürt Kültür Merkezi), Foreningen for Kurdiske Studerende og Akademikere FOKUS- A (Danimarka Kürt Öðrenci ve Akademisyenler Derneði), Kurdisk Kvinde Forening (Kürt Kadın Derneði), Kurdisk Ungdom (Kürt Gençlik Derneði), Hillerød Kurdiske Kulturforening (Hillerød Kürt Kültür Derneði), Holstebro Venskabsforening (Holstebro Dostluk Derneði), Kurdisk Forum (Kürt Forumu) ve Dansk Kurdisk Arbejdsgiver Forening, DKAF (Danimarka Kürt Ýşverenler Derneði)