Anadilde savunma talebi, Avukatlar Davası'nda da kabul edilmedi. Mahkeme başkanı, Kürtçe savunmayı, "Kürtçe konuştu ama anlaşılamadı" sözleriyle tutanaðı geçirdi.
PKK lideri Abdullah Öcalan'ın avukatlıðını yaptıkları için tutuklanan Kürt avukatların davasında da, Ýstanbul KCK Ana Davası'nda olduðu gibi savunmanın bütün talepleri reddedildi.
Mahkeme, anadilde savunma, iddianamenin reddi, mahkemenin varlıðının anayasaya aykırı olduðu ve bu nedenle yargılamayı durdurması gerektiði yönündeki talepleri kabul etmedi.
Talebin reddedilmesi üzerine avukatlar söz aldı. Avukat Meral Danış Beştaş, "Bu tek başına bir savunma deðil. Biz üniversiteyi bitirdik. Ýstemediðimiz halde Türkçe eðitim gördük. Buna raðmen tutuklu meslektaşlarımız anadillerinde savunma yapmak istiyorlar. Çünkü bu devlet Kürtlere kamusal alanda dilini konuşamazsın, evinde konuş diyor. Hayır Kürtler bir halktır, kimse örgütlü haklarını kullanmalarını engelleyemez" dedi.
En büyük darbenin günümüzde yaşandıðını kaydeden Beştaş, "Bu dönem ellerinde kadife eldiven olanlar artık asit kuyularına atmıyorlar. Ama imha, inkar politikalarıyla susturmaya çalışıyorlar" dedi. Beştaş, anadilde konuşmanın bu nedenle engellendiðini kaydetti. Beştaş, meslektaşlarının Kürt ve Öcalan'ın avukatları oldukları için tutuklandıklarını hatırlattı, anadilde savunma taleplerinin kabul edilmesini istedi.
Avukat Selçuk Kozaðaçlı ise,iddianamede Kürtçe yapılan telefon konuşmalarının, Kürçe kitapların delil olarak kullanıldıðını kaydetti, "Onlar delil olarak kullanılıyorsa Kürtçe yapılan savunmalar da delil olarak kullanılıyor. Dolayısıyla anadillerinde savunma yapan müvekkilerimizin ne dediklerini siz bilmek zorundasınız. Bunun için de tercuman getirmelisiniz" diye konuştu.
Anadilinin Türkçe olduðunu söyleyen Kozaðaçlı, müvekkilinin yaptıðı savunmayı anlamak için tercüman talebinde bulundu.
Diyarbakır Barosu Başkanı Avukat Emin Aktar, "Bu ülkede askerlik yapıyoruz, vergi veriyoruz ama anadilimizi kullanamıyoruz. Kürtçe savunma hakkı temel bir taleptir. Ýnsan hakları açısından da böyledir. Bir yasa ile bu talebi reddetmek doðru deðildir" şeklinde konuştu.
Aktar, anadilde savunma ve tercüman getirme talebi kabul edildiði durumda, kendisi de dahil bir çok avukatın müvekkillerine gönüllü olarak tercümanlık yapacaklarını kaydetti.
Av. Mustafa Eraslan'ın ardından Av. Mahmut Alınak ve Av. Veysel Vesek konuştu.
Türkçe konuşan ve savunma yapmayacaðını belirten Alınak şunları söyledi: "Bir Ýspanyol atasözü 'Söz insanı öldürmez' der. Türkiye'de söz kurşunlanıyor, tutuklanıyor, yargılanıyor. Ben kuryelik iddiasıyla yargılanıyorum. Ýddianamede yer alan iddiaların hiçbir hukuki dayanaðı yok. Ýddianameye hukuki olarak görmüyorum bu nedenle savunma yapmıyorum."
Ýmralı'da tutuklu olan PKK lideri Abdullah Öcalan'ın vekilliðini kendi iradesi ve isteðiyle kabul ettiðini kaydeden Vesek, iddianamede yer alan iddiaları reddetti. "Sorgu aşamasında müvekkillimizle görüşmelerimizin içerikleri soruldu. Bu çok namussuzca bir şey" diyen polisin haklarında kanuna ve hukuka aykırı bir şekilde delil toplamaya çalıştıðını kaydetti.
Av. Mehmet Nuri Deniz, anadilinde savunma yapması engellendiði için savuma yapmayacaðını belirtti. Deniz, mahkeme başkanının sorularına "Ez îm", "rast e", "ere", "na" diyerek Kürtçe yanıtladı.
Av. Şaziye Önder ise, anadilinde "Sayın Öcalan'ın avukatıyım. Anadilimde savunma yapmam kabul edilmediði için savunma yapmayacaðım" dedi. Avukat Önder, Mahkeme Başkanı'nın kendisine sorduðu sorulara "Femnakım" (anlamıyorum) yanıtını verdi. Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci'nin, ısrarla sorularını sorması üzerine yeniden anadilde savunma talebi dile getirildi.
Hakim, söz isteyen avukatlara sözlerini keserken, konuşmalar sırasında suçlayıcı bir tarzda soru sorması tepkilere neden oldu.
Tartışmalarla başlayan duruşma tartışmalarla sona erdi. Duruşma yarın saat 10.00'da görülecek.