Brüksel’de yapılan 9. Uluslararası Kürt Konferansı’nın sonuç bildirgesinde Türkiye ile Kürtler arasında derhal ve koşulsuz müzakere çaðrısı yapılırken, AB’den bu müzakerelere siyasi ve resmi destek sunması istendi. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın müzakere sürecinde rolünü oynaması için gerekli koşulların oluşturulmasını isteyen Konferans, tüm devletleri PKK’yi ‘terörist örgüt’ listesinden çıkarmaya çaðırdı.

Belçika’nın başkenti Brüksel’de yapılan 9. Uluslararası Kürt Konferansı sonuç bildirgesi yayınlandı. 5-6 Aralık tarihleri arasında dünyanın birçok yerinden katılımcıların yer aldıðı AB Türkiye Yurttaş Komisyonu (EUTCC) 9. Uluslararası Kürt Konferansı Türk devleti ve Kürtler arasında yeniden müzakereye geçilmesi başlıðı ile yapıldı.

Konferansın sonuç bildirgesinde, gözaltılar, tutuklamalar ve KCK adı altında açılan davalar, çatışmalar, ifade özgürlüðü ihlalleri, siyasi alana ve medyaya yönelik baskıların attıðı vurgulandı.

BDP’li vekilllere yönelik donulmazlıkların kaldırılması tehdidine de dikkat çekilen bildirgede, 34 kişinin hayatını kaybettiði Roboski katliamının sorumlularının yargılanmadıðına da işaret edildi.

Yeni anayasa ve Türk Başbakanı Recep Tayyip Erdoðan’ın başkanlık sistemi tartışmalarının hatırlatıldıðı bildirgede, Türk hükümetinin Suriye’deki iç savaşa yaklaşımının da Kürt nüfusun kazanımlarını engelleme amaçlı olduðu ve bu yaklaşımın “ antiKürt bir eksen” etrafında şekillendiðine vurgu yapıldı.

Bildirgede “bunun yerine Türkiye ve diðer ülkelerin, Suriye’de tüm farklı halkları kapsayan demokratik ve çoðulcu bir devletin kurulmasına yardım etmek amacıyla tüm siyasi, dini, etnik ve diðer gruplar arasında, şiddetsiz bir diyalogu teşvik etmesi gerekir” dedi.

PKK BÝR MÜZAKERE ORTAÐI OLARAK KABUL EDÝLMELÝ

Daha da önemlisinin Kürtlerle gerçek bir müzakere iradesi ile Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile müzakerelerin sürdürülmesi olduðunu kaydeden Konferans, “diðer bir ifadeyle Türk hükümeti PKK’yi bir müzakere ortaðı olarak kabul etmeli” diyerek, Ýngiltere ile Sein ve IRA, Afrika Ulusal Kongresi ile Güney Afrika, FARC ile Kolombiya arasındaki müzakere süreçlerini örnek gösterdi.

Açlık grevleri sayesinde hükümetin Öcalan ile görüşmeye yöneldiðine dikkat çekilen bildirgede, “EUTCC Türkiye’nin kendi tüm vatandaşlarının temel demokrati haklarına tam saygıyı tesis etme amacıyla PKK ve Türkiye arasında doðrudan Oslo müzakere sürecinin yeniden derhal ve önkoşulsuz olarak başlaması çaðrısında bulunur” denildi.

Bildirgede, etnik vatandaşlık yerine yurttaşlık, Kürtçe anadilde eðitim ve mahkemelerde Kürtçe savunma, belirgin bir adem-i merkeziyetçilik, demokratik ve sivil bir anayasa taleplerinde bulunuldu.

Konferans şu çaðrılarda bulundu:

1-Konferans, Türkiye’deki yakın reformları olumlu olarak ele alır ancak Türkiye’nin AB’ye üyelik zorunluluklarına cevap olmak için daha fazla reformun gerekli olduðunu tespit eder.

2-Konferans özellikle Avrupa Konseyi Ýşkenceyi Önleme Komitesi (CPT) ve Avrupa Birliði’nin Sayın Abdullah Öcalan’ın mevcut tecrit koşullarını acilen hafifletmeye davet eder (…) Sayın Öcalan’ın müzakere sürecinde tam bir rol oynayabilmesi ve örgütü ile özgürce iletişim kurabilmesi için temel tüm koşulların yerine getirilmesi gerekiyor.

3-EUTCC Türkiye ve Kürtler arasında doðrudan görüşmelerin derhal ve koşulsuz olarak başlamatılması çaðrısını yapar. Konferans AB’den de Türkiye ile Kürt temsilciler arasında demokratik bir diyalog platformunun kurulması için bu müzakerelere siyasi ve resmi destek saðlamasını talep eder. Daha geniş anlamda müzakereli bir barış süreci çerçevesinde genel siyasi bir affın zemini hazırlanmalı. Bu müzakereleri kolaylaştırmak için Konferans tüm devletleri PKK’yi terörist örgütler listesinden çıkarmaya çaðırır.

4-EUTCC Konferansı Türkiye’nin adaylık sürecindeki tedbirler, insan hakları durumu ve Kürtlerin durumuna ilişkin periyodik taleplerde bulunmaya karar verir. Konferans, KCK ve diðer vakalardaki adil olmayan davalar ve aðır insan hakları ihlalleri üzerinde yoðunlaşarak, AB Başkanlıðı ve Avrupa Komisyonu’nu Türkiye-AB üyelik sürecinde başta adalet ve temel haklar alanında olmak üzere yeni başlıklar açmaya çaðırır. Bu zorunluluða paralel olarak, Konferans Türk hükümetini de hukuki ve adli reformlar yapmaya, ve bunların kapsamını binlerce Kürt siyasi militanının cezaevlerinden çıkmasını saðlayacak şekilde genişletmeye davet eder.

5-Konferans Türk makamları yeni demokratik ve sivil anayasa sözünü tutarak bunu ciddiyetle yazmaya ve onaylamaya, sorun oluşturan tüm temel sorunlara ilişkin yeni bir diyalog ve müzakere yaklaşımı geliştirmeye davet eder.