Kürt kadınları Stockholm’de Öcalan için imza topladı

Kürt kadınları Stockholm’de Öcalan için imza topladı

Amara Kürt Kadın Derneği üyesi kadınlar, dün Stockholm’un Sergel Meydanı’nda saat 17.00 ile 19.00 arası “Öcalan’a Özgürlük, Kürdistan’a Statü” kampanyasını kapsamnında etkinlik düzenledi.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın resmi bulunan t-shirtler giyen Kürt kadınları, bildiriler dağıtarak ve imza toplayarak Kürdistan ve Türkiye’deki son gelişmeler hakkında kamuoyunu bilgilendirdi. Yaklaşık 15 kişinin katıldığı etkinlik sırasında Kürt kadınları çalışmalarını yürütür ve imza toplarken kamuoyununun Kürt sorunu ve Türkiye’deki son gelişmelere olan ilgisinin derecesini belirleyebilmek amacıyla imza atanların bir bölümüne sorular yönelttik.

Sonuçlar 25 altındaki gençlerden çoğunun Kürt sorunu hakkında bilgileri olmadığını ancak Mayıs ayının sonundan bu yana Taksim’de başlayan ve Türkiye’nin diğer illerine yayılan gösterilerden haberleri olduğunu gösteriyor.

30 yaşın üzerindekilerden çoğunluğu Türkiye’de Kürtlerin baskı altında olduğunu bildiklerini, Taksim’de göstericilere yönelik polis şiddetinden haberleri olduğunu söylüyor. Bir kısmı barış sürecinin başarıyla sonuçlandığına inandıklarını belirtirken, bazıları Erdoğan’a güvenmediklerini ve Kürt sorununu çözeceğine inanmadıklarını dile getiriyor.

GENÇLER POLİTİK TUTSAKLARIN ÖZGÜRLEŞMESİNİ İSTİYOR

Somali’den gelen ilticacı bir ailenin çocuğu olan ve İsveç’te doğan 17 yaşındaki  Hassan Yusuf, Abdullah Öcalan’ın adını duymadığını, Kürt sorunu konusunda bilgisi olmadığını ancak insanların düşüncelerinden dolayı cezaevlerinde tutulmalarına karşı olduğu için imza attığını söylüyor.

20 yaşlarındaki Carl Eden och Emili Palme, Öcalan’ın adını hiç duymadıklarını, ama haberleden Türkiye’de politikacı ve gençlerin tutuklandıklarını duyduklarını söylerken, aynı yaşlardaki Hamit Kürtlerin baskı altında olduğunu ve buna çok üzüldüğünü, politik tutsakların serbest bırakılmasını istediğini dile getiriyor.

Fadima Ahmed (18), Kim Blex (18) Türkiye’de Kürt sorunu hakkında bilgileri olmadığını ancak cezaevlerindeki insan hakları savunucularının serbest bırakılmaları için kampanyaya katıldıklarını söylüyor.

Josefin Aramayo (18) Kürdistanlı arkadaşları olduğunu ancak Kürdistan’daki gelişmeler hakkında  çok az bilgisi olduğunu, tutsakların bırakılması için imza attığını belirtiyor.

Gustav Östlund (24) Kürt bir arkadaşı olduğu için Kürtlerin sorunlarından haberdar olduğunu, Öcalan’ın adını duymadığını ancak Öcalan dahil tüm tutsakların serbest bırakılmasını istediğini ifade ediyor.

KÜRTLER ERDOĞAN’A GÜVENMEMELİ

Abraham Bentsson,( 56) Kürtlerin mücadelesini desteklediğini, ancak barış sürecinin başarıyla sonuçlanacağına inanmadığını belirtikttten sonra “Erdoğan’ın İstanbul’da gençlere yaptıklarını görüyoruz. Kürtler Erdoğan’a güvenmemeli” diyor.

Şilili göçmen Petro Contera  (46) Türkiye’de azınlık sorunu olduğunu, Türk devletinin sorunu baskıyla çözmeye çalıştığını, Kürt sorununun çözümü için atılan adımları olumlu bulduğunu ve sorunun çözüleceğini ümit ettiğini söylüyor.

Kirsti Blix (51) “Kürtler baskı altında, haklarının verilmesi ve sorunun müzakare ile çözülmesi lazım” derken, David Heder (42) Öcalan’ın Kenya’da yakalandığını bildiğini, ancak ondan sonraki gelişmelerden bilgisi olmadığını ve Öcalan’ın serbest bırakılması gerektiğini  belirtikten sonra “Türkiye’de olanları görüyoruz. İnsanların protesto etme hakları bile yok. Erdoğan sadece Kürtlere değil Türklere de karşı. Ondan Kürt sorununu çözeceği beklenmemeli” diyor.

TÜRKİYE’NİN BAŞBAKANI BİR DİKTATÖRE BENZİYOR

Diabo Sauzo Del Gaudio (28) Türkiye’de olanları televizyondan izlediğini söyledikten sonra “Adalet yok, özgürlük yok, insanlar düşündüklerini söyleyemiyor. Türkiye’nin Başbakanı bir diktatöre benziyor. Halk böyle diktatörleri istemiyor artık. Ben göstericileri destekliyorum” diyor.

Stockholm Amara Kürt Kadın Derneği’nden Xeribe Renaz, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın ve siyasi tutsakların özgürlüklerine kavuşmaları için her Pazartesi günü Stockholm’de kadınların topluca değişik semtlerde imza topladıklarını söyledi.

Kampanyanın Kürt kadınları heyecanlandırdığını söyleyen Renaz “Biz Önder Apo’nun özgürlüğünü hedefleyen bu kampanyayı çoşku ile yürütüyoruz. Bazı eksikliklerimiz olduğunu da biliyoruz. Kampanyayı daha güçlü ve örgütlü bir hale getirebilmek için tartışıyoruz. Kampanyayı yeni hamlelerle güçlendireceğiz” diyor.

KADINLAR: BAŞKAN APO’NUN ÖZGÜRLÜĞÜ BİZİM DE ÖZGÜRLÜĞÜMÜZDÜR

“Başkan Apo’nun özgürlüğü bizim de özgürlüğümüzdür. Kendi özgürlüğümüze kilitlenme temelinde bu kampanyaya yaklaşıyoruz” diyen Renaz, kampanyanın emek ve özveri istediğini, kampanyanın bir yandan Öcalan ve politik tutsakların özgürleşmesine hizmet ettiği gibi aynı zamanda Kürt sorununun geniş yığınlar tarafından bilinmesini hedeflediğine vurgu yapıyor.

İmza kampanyası sırasında Taksim’de çıkan ve yaygınlaşan eylemlerin Türkiye ve Kürdistan’a olan ilgiyi artırdığını gözlemlediklerini dile getiren Renaz 2 saat içinde 520 imza topladıklarını söylüyor.