Kürdistan Halk İnisiyatifi, Kürdistan halkını, 1 Mayıs’ı güçlü bir şekilde kutlamaya, cezaevlerinde açlık grevinde olan tutsakları sahiplenmeye çağırdı.

Ortadoğu ve Kürdistan’da yaşananların tarihsel bir dönemeci ifade ettiği vurgulanan Kürdistan Halk İnsiyatifi açıklamasında, “Bin yıllardır baskı, zulüm ve katliamlarla yaşamaya terk edilmiş bu topraklar; yeniden kendi özdeğerleri olan komünal demokratik ve özgür yaşamı inşa temelinde ayağa kalkmış, tüm baskıcı, zorba ve iktidarcı güçlere karşı amansız bir mücadele içerisinde hesap sormaktadır” dendildi.

Böylesi bir tarihsel dönemden geçerken Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın ilan ettiği “Demokratik kurtuluş ve özgür yaşamı inşa etme” sürecinin başta Kürt halkı olmak üzere tüm Ortadoğu halkları açısından en belirleyici mücadele perspektifini ifade ettiği de belirtildi.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın ve Kürt Özgürlük hareketinin bu sürecin başarıya ulaşabilmesi için somut adım attığı, her türlü samimi tutumunu ortaya koyduğu da vurgulanan açıklamada, “Fakat buna karşılık sömürgeci TC devleti halen her hangi bir somut adım atmamış, aksine askeri operasyonları halen sürdürmekte, koruculuk sistemini genişletmekte ve halkımız üzerinde özel savaş politikalarını daha da derinleştirmektedir” denildi.

Cezaevlerinde siyasi tutsaklara karşı işkence niteliğinde uygulamaların sürdüğünü de vurgulayan Kürdistan Halk İnsiyatifi şöyle devam etti: “En son Cizre’de halkımız açıkça silahlarla taranmıştır. Bu nedenle halkımız hiçbir rehavete kapılmamalı, TC devletinin politikaları sürdüğü sürece en yüksek düzeyde demokratik serhildanlarını radikal bir biçimde yükseltmelidir. Bu süreci gerekçe göstererek, TC devletinin özel savaş politikalarına zemin yaratan, halkımızı liberal çizgiye çekip ‘barış sürecidir’ diyerek serhildanlarımızı pasifize eden, özellikle gençlerimizin önünü kesen hiçbir kesimi dinlememelidir.”

Ayrıca şu anda cezaevlerinde açlık grevinde olan tutsakların sahiplenilmesi gerektiği de vurgulanan açıklamada, kamuoyunu duyarlılığa çekecek her türlü demokratik eylemselliğin geliştirilmesi gerektiği de kaydedildi.

Açıklamada, 1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramı’nın Kürt halkının, özgürlük mücadelesinin yeni ideolojik ve politik bir strateji kazandırırken karşılandığı vurgulandı. “Kürdistan ve Kürt halkı açısından 1 Mayıs sadece işçinin, emekçinin, kendi mücadele kararlılığını ortaya koyma günü değil, aynı zamanda sömürgeciliğe ve işgalciliğe karşı Türkiye’de tüm ezilen ve sömürülen devrimci kesimlerle mücadele bütünlüğü sağlama, özgür, eşit ve demokratik yaşamı inşa etme kararlılığını ortaya koyma anlamına gelmektedir” diye devam eden açıklamada şöyle sona erdi: “Bu vesile ile düyna işçi ve emekçi bayramını başta Önder Apo olma üzere, halkımız şahsında tüm dünya halklarının 1 Mayıs Dünya İşçi ve Emekçi Bayramı’nı kutlarken, halkımız Kürdistan’da ve metropollerde kutlanacak olan tüm 1 Mayıs serhildanlarına en görkeli biçimde kendi ulusal renk ve kıyafetleriyle katılmalı, sömürgece ve sömürgecilerden hesap sormalıdır.”