Kreşler imam hatip mezunlarına emanet

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bile "kontrolsüz bir şekilde arttı" dediği İmam hatip okullarından mezun olanların fazlalığını göz önünde bulunduran hükümet; mezunları resmi ve özel anaokulu ile kreşlerde görevlendirmeye başladı.

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın imam ihtiyacını karşılamak için kurulan; ancak daha sonra amacından saptırılarak AKP iktidarı döneminde sayısı yüzde 500 oranında artan İmam hatip okullarından mezun olanlara yeni iş kapısı açıldı. İhtiyaç fazlası olan İmam hatip mezunları şimdi de anaokulu ve kreşlerde görevlendirilecek.

Amed'de yeni hayata geçirilmeye başlanan uygulamaya göre, tüm resmi anaokul ve kreşlerde İmam hatip mezunlarının sözleşmeli olarak iş başı yapmaları amaçlanıyor.

'TALEP VELİLERDEN GELSİN'

Konu hakkında ajansımıza konuşan Amed'deki özel bir anaokul yöneticisi, geçen hafta bağlı bulundukları Milli Eğitim Müdürlüğü yetkililerinin şifai olarak kendileriyle görüştüklerini belirterek, "Kurumsal olarak özel eğitim kurumu statüsündeyiz ve Milli Eğitim'e bağlıyız. Ruhsat ve denetimlerimizi onlar yapıyor. Bizim gibi bazı anaokul ve kreş yöneticileriyle görüşmüşler. Anaokul ve kreşlerin din eğitmeni ihtiyacını karşılamak için sözleşmeli personel olarak görevlendirme yapacaklarını söylediler. Bunun için de velilerden imza almak istediler. Bir anlamda, anaokul ve kreşlerde din öğretmeni görevlendirilmesini gönüllü olarak velilerden talep gelmiş gibi kayıtlara geçirecekler. Velilerimize durumu bildirdik. Çoğunluğu kabul etmedi. İmam hatip mezunlarına yeni iş imkanı yaratmak istiyorlar" şeklinde konuştu.

Öte yandan, bu uygulamaya karşı çıkan bazı anaokul ile kreşlerin ise Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından denetime tabi tutulduğu ve ruhsatlarının yenilenmeyeceğinin gündemde olduğu ileri sürüldü.

YÜZDE 500 ARTIŞ

Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) yayınladığı 2016-2017 örgün eğitim yıl sonu istatistiklerine göre, İmam hatip lise ve ortaokullarında okuyan öğrenci sayısı bir önceki yıla göre 75 bin 767 kişi artarak, toplamda 1 milyon 155 bin 932’ye yükseldi. Bu öğrencilerden 503 bin 978’i imam hatip lisesi, 651 bin 954’ü ise imam hatip ortaokullarında öğrenim gördü. MEB'in verilerine göre, bir önceki yıl 1149’u lise ve 1961’i imam hatip ortaokulu olmak üzere 3 bin 110 imam hatip okulu hizmet verirken, geçen eğitim-öğretim yılında bu sayı 1002 artarak, 4 bin 112’ye ulaştı.

Eğitim-Sen'in hazırladığı raporda da 2012-2013 eğitim-öğretim yılında İmam hatip ortaokullarında okuyan toplam öğrenci sayısı 94 bin 467 iken, bu sayı 2016-2017 yılında 657 bin 20’ye çıktı. Bir diğer artış ise İmam hatip liselerinde oldu. 2011-2012 yılında Türkiye genelinde İmam hatip lisesine giden öğrenci sayısı 268 bin 245 iken, 2016-2017 yılında bu sayı 634 bin 406’ya çıktı. Açıköğretim imam hatip lisesinde eğitim gören 121 bin 335 öğrenci de buna eklendiğinde Türkiye’de imam hatip okullarında okuyan toplam öğrenci sayısı 1 milyon 291 bine ulaşmış oldu.

1 FEN LİSESİ'NE KARŞILIK, 17 İMAM HATİP LİSESİ

MEB’e bağlı Strateji Geliştirme Başkanlığı’nın yayınladığı 2017-2019 yılları arasına ilişkin “Devlet Yatırım Programı” rakamlarına göre; Fen Liselerine 109.6 milyon lira, imam hatip liselerine ise 1.7 milyar lira bütçe ayrıldı. Bu bütçe hesaplamasına göre, 2019 yılına kadar her bir Fen Lisesine karşı, 17 İmam hatip lisesi açılacak.

Yatırım planına göre, İmam hatip liselerine 2017’de 575 milyon TL, 2018’de 879 milyon 35 bin; 2019’da ise 269 milyon 500 bin TL ile toplamda 1 milyar 723 milyon 535 bin TL’lik bütçe ayrıldı. MEB programda, devam eden 128 imam hatip lisesi inşaatına 50 yeni inşaatın daha ekleneceğini duyurdu.

Fen Liselerine 2017’de 42 milyon, 2018’de 67 milyon 666 bin TL bütçe ayrılmasını planlayan MEB'in 2019 yılında ise bu liselere hiç bütçe ayırmaması dikkat çekti.

DİYANET 'KONTROLSÜZ ARTIŞ' DEMİŞTİ

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 2017-2021 Stratejik Planı’nda, Diyanet’in zayıf ve güçlü yönleri ile kurum hizmetlerini etkileyebilecek fırsat ve tehditler sıralamasında da İmam hatip okullarının artışına dikkat çekilmişti. Diyanet, ilahiyat ile imam hatip lisesi mezunu sayısının kontrolsüz ve plansız artışı karşısında mezunların nitelik sorununun bulunmasını, kurum hizmetlerine yönelik "tehditler" arasında saydı.