Komünist gençlerden çağrı: Yüzümüzü devrimin topraklarına çevirelim
Komünist Gençlik Örgütü (KGÖ) militanları, yaptıkları açıklama ile genç kadın ve erkekleri zulme, sömürgeci savaşa, faşizme, cinsiyetçiliğe, eşitsizliğe karşı mücadeleyi büyütmeye çağırdılar.
ANF
BEHDINAN
Cumartesi, 24 Ekim 2015, 14:25
Suruç katliamınını doğrudan hedefi olan, Ankara katilamında da, onlarcası yaralanan komünist gençler, katillerden ve onu besleyenlerden hesap sorma istek ve kararlılığıyla kimliklerini yakarak özgür mücadele alanlarına çıkış yaptılar. “Bu düzeni ve onun tüm kurumlarını reddediyoruz” diyerek özgür alanlara çıkan ve silahlanan komünist gençler, tüm gençleri savaş siperlerine çağırdılar. Komünist Gençlik Örgütü (KGÖ) militanları, yaptıkları açıklama ile genç kadın ve erkekleri zulme, sömürgeci savaşa, faşizme, cinsiyetçiliğe, eşitsizliğe karşı mücadeleyi büyütmeye çağırdılar.
Komünist Gençlik Örgütü (KGÖ) militanları adına, Roza Peyman ve Erdal Cebo tarafından Türkçe ve Kürtçe yapılan açıklamada; “Semtlerden üniversite kampüslerine, işyerlerine, tüm alanlarda şimdi sınırlarımızı aşma zamanıdır. Alişerleşmek, Suphileşmek, İvanalaşmak ve bu sistemi egemenlerin başına yıkmak için oldukça fazla imkana sahibiz, seçeneksiz değiliz. Yüzümüzü devrimin topraklarına, sokaklara, barikatlara, dağlara; insanlığın iktidar olduğu bir dünya için özgür alanlara çevirelim” denildi.
KGÖ savaşçıları yaptıkları açıklama “Bizler Pirsus'ta katledilen gençleriz. Ankara'da beyaz tülbenti kana bulanan Meryem ananın evlatları, dokuz yaşındaki Veysel'in yoldaşlarıyız. Bizler Gezi'nin isyancı ruhuyuz. Geçmişle gelecek arasında köprü, Kürt ve Türk gençliğinin ortak sesi, ezilenlerin genç vicdanıyız” dediler.
“Rojava devrimine dokunmak, Kobani'nin inşasına katılmak üzere yola çıkan gençleri alçakça katledenleri; barış ve kardeşliği haykırmak için Ankara'da bir araya gelen işçi ve emekçileri toplu kıyıma uğratanları Kızıldere'den, Madımak'tan, Roboski'den tanıyoruz. Cizre'de, Silopi'de, Gever'de sokak ortasında vurulan çocukların göz bebeklerinde yazılı katillerin kimliğini biliyoruz. Hiçbirini ama hiçbirini unutmayacağız, affetmeyeceğiz, hesap soracağız!“ diyen komünist gençler, kararlılıklarını vurguladılar.
Var olan sistemin gençliğe boyun eğmeyi, onursuz ve geleceksiz bir yaşama razı olmayı dayattığına, buna itiraz edenlerin katledilmeye çalışıldığına dikkat çeken komünist gençlerden Roza Peyman bu sistem içi yaşamı kabul etmediklerini, bu nedenle yüzlerini bu kirli düzenin dışına çevirdiklerini vurguladı.
”Suruç'tan Ankara'ya, Gever'den Cizire'ye kadar tüm alanlarda maruz kaldığımız katliamların devletini reddetmek ve yeni bir yaşam mücadelesi için bu düzenin sınırlarının dışına çıkıyoruz. Mahirlerin, Denizlerin, İboların, Mazlumların bıraktığı kızıl bayrağı yükseltmek ve tutuşturdukları devrim ateşini daha da gürleştirmek istiyoruz. Ve yine tıpkı onlar gibi bu sistemin her şeyini reddediyoruz” diyen Rosa Peyman, gençliğe “sınırları aşın” çağrısında bulundu. Gençliğin “seçeneksiz” olmadığının altını çizen Peyman, “yüzümüzü devrimin topraklarına, sokaklara, barikatlara, dağlara; insanlığın iktidar olduğu bir dünya için özgür alanlara çevirelim“ çağrısında bulundu.
MÜSLÜMAN GENÇLERE ÇAĞRI
Açıklamada Müslüman inançtan gençliğe de özel bir çağrıda bulunuldu. Türkiye'nin DAİŞ'i olan AKP'nin, yoksulların samimi inançlarını sömürdüğüne, istismar ettiğine dikkat çekilen açıklamada, müslüman gençliğe “safınız onların yanı değil, onur ve özgürlük bayrağını dalgalandıranların yanıdır. Gelin siz de bu haklı ve onurlu saflarda yerinizi alın“ denildi.
Türkiye halklarının gençliğiyle Kürdistan gençliğinin birleşik mücadelesine dikkat çekilen açıklamada, “Anadolu’nun yoksul, Karadeniz’in asi, Kürdistan’ın isyancı çocukları, Pir Sultanların yolundan yürüyen alevi gençlik, gelin hep beraber kavga bayrağını yükseltelim, özgürlük mücadelesini büyütelim” denildi.
‘KADINI HİÇLEŞTİREN BU DÜZENİ DEĞİŞTİRME GÜCÜMÜZ VAR’
Açıklamada genç kadınlara, kadınlık rollerinden sıyrılarak; erkek egemenliğine, ikinci cins-ikinci sınıf olmaya, cinsel köleliğe, baba-koca-devlet şiddetine başkaldırma çağrısında bulunuldu. Devamla “Kadın aklını küçümseyen, kadın iradesini reddeden, kadını hiçleştiren bu düzeni değiştirecek gücümüz var” denildi.
“Kadın devrimini büyütmek için daha fazla özneleşelim, önderleşelim, komutanlaşalım“ diyen Roza Peyman kadınlara “gelin hayatımızın altını üstüne getirelim, gelin küllerimizden yeniden doğalım. Gelin gasp edilen özgürlüğümüzü geri alalım. Örgütlü gücümüzle, savaş siperlerinden zafere yürüyelim” çağrısında bulundu.
Açıklamada, tüm toplumsal kesimlerden gençliğe “Geziden, Suruç'a, Amed'ten Ankara'ya kadar, katledilenlerin düşlerini gerçekleştirmek ve yarım kalan ezgilerini tamamlamak” görevimizdir denildi ve bunun devrimci bir sorumluluk olduğu vurgulandı.
‘ZAFERE KADAR İSYAN, İSYAN, İSYAN
“Üniversiteli, liseli, işçi-işsiz, Türk, Kürt, Laz, Arap, Çerkes, Ermeni genç kadın ve erkekler, LGBT’liler, köylü gençler, gelin, ezilenlerin öfkesini ve isyanını kuşanın; gelin kavgamıza güç verin, Komünist Gençlik Örgütü'ne katılın; gelin MLKP saflarında eşitlik, özgürlük, adalet için savaşın; gelin devrimin ve sosyalizmin zaferi için tek yumruk olalım, onların bu kirli, kanlı ve katliamcı düzenlerini, başlarına yıkalım! Devlet zulmünün kaleleri, onların mezarı olsun! Onur ve özgürlük mücadelemiz, o yıkıntılar üzerinde boy versin!” sözleriyle tamamlanan açıklamanın son sözü olarak: