Kobanê ve Efrîn...-Amed Dicle

Kobanê ve Efrîn...-Amed Dicle

Adil Muhammed 1967 yılında Rojava'nın Kobanê kentinde dünyaya geldi. Öğrenimini doğduğu bu topraklarda yaptı ve 25 yaşına kadar burada yaşadı.

1992 yılında 25 yaşındayken PKK saflarına katıldı. Tam 20 yıl Kürdistan dağlarında gerillacılık yaptı. Bu zaman diliminin büyük bölümünü Kuzey Kürdistan'da geçirdi. Rojavalı bir gerilla olarak Kürdistan'ın diğer üç parçasında da yıllarca özgürlük mücadelesi yürüttü. Kendisinde önce gerilla olup yaşamını yitiren başka bir devrimcinin adı ile yani Sadık Kobanê olarak Kürdistan özgürlük mücadelesinde yerini aldı. 

Tarih 21-24 Mart 2012'yi gösteriyordu.

Şırnex'in Silopi ilçesi Cudi dağında çıkan çatışma 3 gün sürdü.Çatışmada yaşamını yitiren gerillalardan biri de HPG Komuta Konseyi üyesi Adıl Muhammed, mücadele arkadaşlarının tanıdığı ismi ile Kobanêli Sadık'tı. 

***

Aynı çatışmada Zilan Halep isimli bir gerilla daha yaşamını yitirmişti.

Asıl adı Elmas Xelil olan gerilla Zilan Halep 1981 yılında Halep'te dünyaya geldi. Aslen Efrinliydi. Çok genç yaşlarda özgürlük saflarına katılmıştı. O da mücadele arkadaşı Sadık Kobanê gibi gerilla hayatının büyük bir kısmını Kuzey Kürdistan'da geçirdi. Güney ve Doğu Kürdistan'da uzun süre mücadelesini sürdürdü. 21-24 Mart 2012 tarihinde Cudi'deki aralıksız çatışmada Sadık Kobanê ile omuz omuza çatışarak yaşamını yitirdi.

Sadık Kobanê ve Zilan Halep'in yaşamlarını yitirdiği çatışma sesleri, Rojava'nın Dêrik ovasında duyuldu. Rojava’da devrim süreci yaşanırken Sadık Kobanê ve Zilan Halep gibi binlerce devrimci Kürdistan'ın başka sahalarında kendi halkının özgürlük mücadelesini yürütüyordu.

Çünkü onlar için, Kürdistan, egemen güçlerin çizdiği sınırlar ve empoze ettiği zihniyeti aşan bir davadır, bir onur mücadelesiydi.

***

Sadık Kobanê ve Zilan Halep'in kentleri şimdi kuşatma altında. Bilmeyenler için hatırlatmakta fayda var. Kobanê, Rıha'nın Pirsus ilçesinin hemen karşısındadır. Kürdistan özgürlük mücadelesine Sadık gibi yüzlerce insanı toprağa düşmüştür. Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan Temmuz 1979 yılında Pirsus'tan Kobanê'ye geçerek orada bir süre kaldı ve Ortadoğu açılarak Kürdistan özgürlük davasının temellerini attı. Efrin ise Kürdistan coğrafyasının en batı'daki bölgesi. Türkiye sınırında Kilis kentinin karşısında. Bir ucu Hatay bölgesine dayanıyor. 

Rojava'da devrim süreci başladığında Efrin'in nüfusu 400 bin, Kobanê nüfusu 200 bin civarındaydı. Şimdi Efrin’in nüfusu bir milyonu aşıyor, Kobanê 500 bine dayanmış. Suriye'deki savaştan ve özellikle Halep'teki Kürt mahallelerine yönelik saldırıdan sonra yüzbinlerce Kürt göç etmek durumunda kaldı. Şimdi göç eden bu Kürtler barınma sorunu başta olmak üzere birçok sorunla yüz yüzeler. Zira her iki kentin alt yapısı bu kadar nüfusu kaldıracak potansiyelde değil. 

Ama sorun sadece bu kadarla da sınırlı değil. Hatta bu sorun şimdilik ikinci planda. Türkiye başta olmak üzere bazı güçlerin desteğini alan silahlı gruplar ve rejimin saldırıları daha hayati bir konudur. Efrin'de 25 Mayıs'ta üç Kürt köyü bu gruplar tarafından kuşatıldı. Söz konusu gruplar püskürtüldü ama 15 YPG savaşçısı yaşamını yitirdi. Yer yer çatışmalar devam ediyor.

Kobanê'de de benzer denemeler yapıldı ancak başarıya ulaşamadı.

Efrin ve Kobanê arasında 200 km civarındaki coğrafya parçası özgür Suriye ordusu denetiminde. Dolaysıyla her iki bölgeye gidip gelmek güç bir mesele. Aynı şekilde Efrin ve Halep arasındaki yollar da kapalı. Bazı yerler rejimin bazı yerler de silahlı grupların denetiminde. Kobanê ve Cizîre arasındaki Tıl Ebyed bölgesi de ÖSO'ya bağlı grupların denetiminde. Burada ulaşım sağlanamıyor. Zaten kuzey tarafı Türkiye sınırı. Cizîre bölgesinde ise Güney Kürdistan Hükümeti Sêmalka sınır kapısını kapatarak bir nevi ambargoya ortak oldu ve silahlı gruplara dolaylı olarak destek sundu. Güney Kürdistan hükümetinin Rojava halkının 'açlıkla terbiye' edip siyasi tercihlerini değiştirmeye zorlamasa tarihe bir utanç örneği olarak geçecektir.

Bu kuşatmadan dolayı insanlar günlük ihtiyaçlarını karşılayamıyorlar. Geçenlerde konuştuğumuz Efrin Heyva Sor yetkilileri başta ilaç ve çocuk maması olmak üzere acil yardım çağrısında bulundular. Merkezi Almanya'da olan Heyva Sor a Kurdistan yardım kampanyasını organize ediyor ve bir şekilde ulaştırmaya çalışıyor. Hakeza DTK ve BDP'nin de başlattıkları bir kampanya var ve devam ediyor.

Ama Rojava halkı bu konuda Kürdistan'ın diğer parçalarına sitemkar. Gösterilen dayanışmanın yeterli olmadığını belirtiyorlar. Sadık ve Zilan gibi binlerce çocuklarının Kürdistan'ın başka bölgelerinde canını feda etmesini bir minnet borcu olarak görmüyorlar. 'Onlar insani ve Ulusal görevleri yaptı' diyorlar. 

Unutmayalım; Eğer bugün Efrin ve Kobanê'de bir çocuk ilaç ve gıda yokluğundan dolayı ölüyorsa bu bizim utancımızdır, silahlı saldırgan çetelerin, Suriye rejiminin, Türk devletinin değil!

***

Bu sitem ve eleştiriler olmasına rağmen Kuzey kürdistan ve Güney Kürdistan'da Rojava halkı ile dayanışma içinde olan, kalbi orada atan milyonlarca Kürt var. Onlardan biri de Vanlı Serhat. Rojava Devrimi başladığında Van'dan yola çıkıp Rojava'ya gitti orada kendi halkı için mücadele yürüttü. Ve 25 Mayıs 2013'te Efrin'de bir çatışmada YPG savaşçısı olarak yaşamını yitirdi.

Sadık Kobani ve Zilan Halep'in anısına sahip çıktı...