İsveç’de doğup büyüyen Türkiyeli gençlerden Yusuf Atak, Dersimli arkadaşı Nesrin Ölmez ile birlikte Suruç’a Kobanê direnişine destek olmak amacıyla giden gönüllülerle söyleşiler yaptı ve söyleşileri “Kobanê için sesler” adı adında yayımladı.

Atak, daha önce Kobanê’de oluşturulan insan zincirina katılmak amacıyla Suruç’a gittiğini ve İstanbul’a dönüşünde gelişmeleri izlemek yerine Suruç’a gidip katkıda bulunmanın yararlı olacağını düşündüğü için arkadaşı Nesrin Ölmez ile birlikte yeniden Suruç’a gittiğini söylüyor.

“Suruç’a giderken nasıl daha fazla Kobanê direnişine katkıda bulunabileceğimizi tartıştık ama bir sonuca varamadık. Oraya vardığımızda eyleme katılanlarla tanıştık ve sohbet ve tartışmalarımızda daha  fazla gönüllünün Suruç’a gelmesi gerektiğini konuştuk ve bu amaçla insanlara çağrı yapmak için bir film yapmayı kararlaştırdık” diyen Atak, vakit geçirmeden yanlarında götürdükleri kamera ile çekimlere başladıklarını söylüyor.

İki genç bir hafta süren çekimler sırasında aralarında Avrupalıların da bulunduğu değişik meslek ve kesimlerden 15 kişiye Kobanê direnişine destek vermenin neden önemli olduğu sorusunu sormuş ve verilen yanıtları kaydetmişler.

Suruç halkı ile dışarıdan gelen aktivistlerin olanakların son derece sınırlı olmasına karşın insanüstü bir çaba ile Kobanê direnişine destek verdiklerini belirten Atak, içinde bulunduğu ruh halini “Çok karmaşık duygular içinde bulunuyorsuz kendinizi; bir taraftan savaş sürer, cenazeler gelirken, diğer tarafta sınır boyunda tutulan nöbet devletin tüm yıldırma politikalarına rağmen direniş büyük bir kararlılıkla sürüyor. Aynı zamanda da çadır kentlerde ve Suruç’un her yanında muazzam bir birliktelikle Kobanêlilerin yaraları sarılmaya çalışılıyor” cümleleriyle dile getiriyor.

“Suruç’taki direniş ve dayanışma insanlığa, insanca yaşama dair umudu ülkenin içine düştüğü kaosa rağmen diri tutuyor” diyen Atak, tüm insan hakları savunucularına Suruç’a giderek Kobanê’deki  direnişedestek olmaları çağrısında bulunuyor.