Kobanê’de özgürlüğe adım adım…

Kobanê’de gece 02.00 sıraları, zifiri karanlık. Bir YPG jipi gelip bizi alıyor. YPG’li savaşçı aracın farlarını yakmadan yol alıyor…

Kobanê’ye 14 Eylül’ü 15 Eylül’e bağlayan gece saldıran DAİŞ çeteleri, YPG/YPJ savaşçılarının büyük direnişi karşısında tüm planları altüst olmuş halde ay sonuna doğru kent merkezine dayanmıştı. Bu gelişme üzerine savaşın kadın komutanları Meryem Kobanê ve Meysa Ebdo ile görüşmek ve olası kent savaşı üzerine konuşmak istiyoruz. Gündüz saatlerinde bu talebimizi YPG yetkililerine iletiyoruz. “Soracağız, ancak bulundukları nokta riskli ve gizli tutulması gereken bir nokta, kabul edeceklerini sanmıyoruz” diyorlar.  

'TEK BİR ODA BİLE KALSA...'

O günlerde DAİŞ’in güneyden kente girme riskine karşı gazeteciler olarak hükümet binası yakınındaki basın bürosundan alınarak sınır kapısına yakın bir yerde bulunan eve yerleştiriliyoruz. Burada kentin doğu girişindeki çatışma sesleri eşliğinde haber geçerken komutanlar Meryem Kobanê ve Meysa Ebdo’nun görüşme talebimizi kabul ettikleri haberi geliyor. Sınır kapısına geliyoruz. Kent artık DAİŞ’in görüş menzilinde olduğu için tüm ışıklar söndürülmüş, zifiri karanlık, çetelere saldırı hedefi oluşturacak her türlü işaretten kaçınılıyor. Gece 02.00 sıraları, YPG jipi bizi alıyor, direksiyondaki YPG savaşçısı farları yakmadan yol alıyor. Bir süre yol alıyor, kentin doğusunda Miştenur Tepesi'ne yakın bir yere gidiyoruz, araçtan indikten sonra bir avluya, avlu duvarından açılan geçitten başka bir yere ve nihayetinde kadın komutanların bulunduğu eve geçiyoruz. 

Kapıda yorgun ama inançlı ve daha sonraki günlerde savaşın en zor anlarında bile bir an olsun yüzünden eksik olmayan gülümsemesi ile Meryem Kobanê karşılıyor bizi. İçeriden Meysa Ebdo’nun sesi yükseliyor. DAİŞ çetelerinin Haziran saldırıları sırasında çetelere savaşçıları ile geçit vermeyen Komutan Ebdo, oturmamız için buyur ediyor. Bu sırada Komutan Kobanê, telsizden savaşçılara ne yapmaları gerektiğini anlatıyor. Komutan Ebdo'ya bundan sonra ne olacağını soruyoruz. “Artık savaşın en zor aşamasına geçildi, kent savaşı yapacağız, her yerde hazırlıklarımız var. Kentin dışında sergilediğimiz direniş DAİŞ’in yüreğine büyük korku saldı. Şu an kentin çeperlerinde bulunuyorlar, aslında kente girebilirler ama kent dışındaki direnişin verdiği korku ile adım atmaya korkuyorlar” şeklinde bir değerlendirme yapıyor. Komutan Kobanê söze giriyor, 'Kobanê Dim Dim Kalesi olacak' diyenleri hatırlatarak şöyle diyor: “Dim Dim da direniş vardı ama ihanet de oldu. Kobanê’de ihanet olmayacak, direniş olcak ve ne pahasına olursa olsun DAİŞ çeteleri sökülüp atılacak!"

‘GİRDİKLERİ YERDEN KAÇACAKLAR’

Meryem Kobanê 2013 yaz aylarında Rojava’nın Serekaniye kentine saldıran El Nusra çetlerine karşı, Rojava’nın ilk kent savaşını da komuta etmişti. Bu deneyimine de dayanarak, o gece şunları söylüyor: "Artık DAİŞ çeteleri kente girecek, Kaniya Kurda’dan girecekler ama elimizde bir oda bile kalsa, çeteleri yine de Kobanê'den ve girdikleri Kaniya Kurda’dan çıkaracağız."

Meryem Kobanê bu sözleri sarf ettikten sonra, tam iki haftadır uyumadığını öğreniyoruz: "Uyumadık, uyuyamadık, cepheden cepheye koşmak zorundaydık, savaşçılar aç susuz, kahramanca direndiler, direniyorlar, direneceğiz."

Biz ayrılırken, Komutan Kobanê, iki haftalık derin yorgunlukla, elinden telsizini düşürmeden uyumaya çalışıyor. 

SOYSULAR ÇETESİ KOBANÊ’DE…

Meryem Kobanê’nin dediği oluyor. Çeteler Ekim ayı ile birlikte Kobanê’ye giriyor. Miştenur Tepesi de birkaç gün sonra çetelerin kontrolüne geçince çeteler artık Kobanê’yi tam anlamıyla işgal etmiş oluyorlar. Çeteler Kobanê’ye girdiklerini hem kültürel, manevi açıdan hem de kent savaşı stratejisi açısından önemli olan Kobanêli Sanatçı Baqi Xido'nun adına açılan kültür sanat binası önünde ilan ediyorlar. 

SAVUNMA VE HAMLE

Ekim ayı ile birlikte başlayan işgale karşı YPG/YPJ büyük bir savunma direnişi sergiliyor. Kobanê’nin büyük bölümünü kontrol altında tutan çeteler özellikle kentin doğu ve güney bölgelerinden yoğun saldırılar gerçekleştiriyor. Kobanê sınır kapısını da alarak işgali tamamlamak isteyen çeteler bu amaçlarına ulaşamıyor. Ekim'in ilk haftası ile başlayan ve Aralık ortalarına kadar devam eden “Muhteşem savunma” direnişi Aralık ortaları ile birlikte yerini hamle sürecine bırakıyor. 

STRATEJİK ALANLAR TEK TEK ALINIYOR

Hamleyle birlikte savaşın kaderini belirleyecek stratejik alan ve noktalar tek tek alınıyor. Botan Mahallesi, DAİŞ’in kente girdiğini ilan etitği Baqi Xido Kültür Sanat Binası alınıyor. Qada Azadi tümden temizlenirken, 48. Bulvar’ın önemli bir kısmı da çetelerden temizleniyor. Aralık ayı sonuna doğru Mekteba Reş Operasyonu için hazırlıklar yapılıyor. 

ÖZGÜRLÜĞE YAKLAŞILIYOR

Bugünlerde savaşın bir başka kadın komutanı Azime Deniz, başlattıkları hamle sürecinden beklediklerinden daha kısa sürede sonuçlar aldıklarını belirterek, Mekteba Reş binasının önemine dikkati çekiyor. Komutan Azime, “Mekteba Reş alınırsa Miştenur Tepesi için hazırlıklar başlayacak. Mekteba Reş, Miştenur Tepesi'nin alınması için bize yol açacak, Miştenur da alınırsa artık özgürlük gelecek” diyerek, savaş boyunca Kobanê’nin özgürleştirilmesini somut olarak ifade eden ilk kişi oluyor. Yeni yılın ilk saatleri ile birlikte Mekteba Reş alınıyor ve Komutan Deniz'in ifade ettiği hedefe doğru büyük bir adım daha atılıyor. 

DAİŞ’İN YAŞAYABİLECEĞİ TEK BİR KARIŞ ALAN KALMIYOR 

Kobanê’de stratejik alanların DAİŞ’ten bir bir temizlenmesi ile birlikte artık Ocak ayının ikinci haftasından itibaren Miştenur Operasyonu fısıltı şeklinde konuşulmaya başlanıyor. YPG/YPJ komutanları 20 Ocak günü bile çok kesin ve sert bir dille operasyonu yalanlıyor ve gündemlerinde böyle bir operasyonun olmadığını bizlere aktarıyor. Oysa, 20 Ocak’tan sonraki bir haftada YPG/YPJ adeta bir özgürlük kasırgasına dönüşerek DAİŞ çeteleri için Kobanê’de yaşayabilecekleri tek bir karış alan bırakmıyor. 

YARIN: Kobanê’de özgürlüğe giden bir hafta

Foto: Veysi Altay